Osmanlı mezar taşlarındaki sembollerin sırları
"Her canlı ölümü tadacak" ayetinde buyrulduğu üzere ölüm, her canlı için yegane hakikattir. Medeniyetimiz asırlar boyunca ölümü ötelememiş, şehir merkezlerine kurdukları mezarlıklarla insan hakikatini her daim hatırlatma eğiliminde olmuşlardır. Nitekim Yahya Kemal'in de ifade ettiği gibi "Biz ölülerimizle yaşarız". Her gün birçoğumuzun önünden geçtiği mezarlıkların aslında farklı farklı hikayeleri, sırları ve sembolleri var. Her biri farklı zamanın şahidi olan mezar taşlarındaki bezemelerin ve simgelerin ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Gelin, "manevi istirahat bahçeleri" mezar taşlarındaki sırlara doğru bir yolculuğa çıkalım…
MEDENİYETİMİZDE MEZAR TAŞLARININ MAHİYETİ
🔶 Medeniyetimizin açık hava müzesi niteliğindeki mezar taşları, asırlar boyunca önemli bir kültür taşıyıcısı olmuştur. İnce işçiliğin ve zarafetin surete bürünmüş hali olan bu mezar taşlarının mahiyetini usta kalemler de ifade etmiştir.
🔶 Yahya Kemal, "Hiç bir şiir bir mezar taşı kadar milli olamaz. Çünkü onda el emeği, göz nuru, sanat vardır ve onlar bize bizi anlatır." der.
🔶 Edebiyatçı ve araştırmacı Nihad Sami Banarlı da mezar taşlarının kültürümüzdeki yeri ve önemini şu şekilde ifade eder:
"Eğer bir medeniyetin ihtişamını hâlâ görmek istiyorsanız, Eyüp Sultan mezarlıklarına ve mezar taşlarına bir göz atınız."
🔶Yine edebiyatçı Süheyl Ünver'in "Mezar taşlarını sevmek medeniyeti sevmektir" sözü, medeniyet ve zarafet timsali mezar taşları arasındaki kopmaz bağı ifade eder.
(X) Halil İnalcık'ın kaleminden Osmanlı hakkında bilinmesi gerekenler