Osmanlı padişahlarının mühürleri
Bir mülkiyet belgesi olarak kabul edilen mühürler, çok eski bir tarihe sahiptir. Hz. Peygamber'in hicretin yedinci senesinde mühür kullanmasıyla İslam dünyasında mühür kullanımı başlar. Zirve dönemini Osmanlılarda yaşayan mühürler, farklı madenlerden imal edilirdi. Cepte taşınan, boyna asılan ve yüzük olarak takılan mühürler aynı zamanda ciddi bir arşiv oluşmasına da olanak sağladı.
Mühür nedir?
◼ Eski dönemlerden itibaren tüm toplumlarda kullanılan mühürler, bugünkü imza hükmündedir. Bir metal içine oyulan isim, yer gibi bilgiler mühür ile evraklara işlenir. Ekseriyetle yazının, eserin sonuna konulan mühür bu yönü ile var olan sözü bitirmek anlamına da gelir. Mühür kullanımı sayesinde dünyada ve İslam aleminde ciddi bir arşivcilik başlar. Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) Mustafa da mühür kullanır. Resul-i Ekrem (SAV) yabancı devletlere gönderdiği mektupların altına yüzüğündeki mührü basarak evrakın sahte olmadığını beyan eder. Efendimizin vefatından sonra bu yüzüğü Hz. Ebubekir (RA), Hz. Ömer (RA), Hz. Osman (RA) kullanır. Lakin Hz. Osman mühür olarak yüzüğü Eris Kuyusu'na düşürerek kaybeder.