Osmanlı'da bayram coşkusu nasıl yaşanırdı?
İslam dinine özgü olan Kurban Bayramı, Osmanlı kültür hayatında önemli bir yer tutardı. Bayram sevinci, Arefe günü atılan top atışlarıyla başlar, son günün ikindi vaktine kadar devam ederdi. Kurban eti hemen yenmez dağıtmak üzere hazırlanırdı. Bayram namazına gidilecek camiyi padişah seçerdi. Bu tercihi de genellikle Ayasofya ya da Sultanahmet olurdu. Osmanlı mutfağında, padişah ve özel misafirler için özel sofralar hazırlanırdı.
Kurban Bayramı sevinci, Arefe günü atılan top atışlarıyla başlardı
İslam dinine özgü olan Kurban Bayramı, Osmanlı kültür hayatında önemli bir yer tutardı.
Saray'da ve halk arasında özel törenler tertiplenirdi. Sarayda padişah ile yapılan bayramlaşmaya Muayede Alayı ya da Resm-i Muayede adı verilirdi.
Osmanlı döneminde Kurban Bayramı sevinci, Arefe günü atılan top atışlarıyla başlar, son günün ikindi vaktinde atılan top atışlarıyla da biterdi.
Bayram namazının yaklaşmasıyla birlikte ev halkının erkekleri bayramlıklarını giyerek en yakındaki camiye giderlerdi. Bayramları mutlaka ailecek kabristan ziyaretleri yapılırdı.
Kurban eti hemen yenmez; kendi aile efradına, fakirlere ve eş ve dosta dağıtmak üzere de üçe bölünürdü. Kurban Bayramı'nda fazla tüketilen et, sindirim sistemini bozduğundan imkânı olan her hâne, vücudu dengelediği için "Turunç Reçeli" bulundururdu.