Osmanlı'nın misafirperverliğini gösteren bir Ramazan geleneği: Diş kirası
Osmanlı döneminde üzerinde önemle durulmuş bir gelenek olan diş kirası, bugün artık unutulmaya yüz tutuyor. Bu gelenek, Osmanlı'nın adeta bütün bir cihana misafir ağırlama dersi verdiği önemli bir kültürü… Her Ramazan ayında "Nerede o eski Ramazanlar?" diye özlemle sorulan sorular, bir nevi bu hassas adetlere duyulan özlemin bir tezahürü niteliğinde... Peki, nedir bu günümüzde unutulan diş kirası geleneği?
Diş kirası nedir?
Diş kirası, eski Ramazanlarda iftara gidilen saray ve konaklarda misafirlere verilen hediyeler için kullanılan bir tabirdi. Osmanlı Devleti'nde hükümet üyelerinin ve devlet ricâlinin saray ve konaklarında her akşam iftar yemeği vermesi yerleşmiş bir gelenekti. Bu iftarlarda misafirlere ve özellikle fakirlere yemekten sonra diş kirası adıyla para ve çeşitli hediyeler dağıtılırdı.
Misafir ağırlamanın çeşitli seremonilerinden biri olan diş kirası bugün artık unutulmaya yüz tutan bir gelenektir. Osmanlı döneminde diş kirasında, misafirler ayrılırken onlara küçük kadife keseler içinde hediyeler takdim edilirdi. Ev sahibi bununla; "Misafirim oldunuz, benim sevap kazanmam için siz eziyet çektiniz, dişlerinizi yordunuz, bu da sizin dişinizin kirası olsun." demek isterdi. Misafirler iftarını yapıp teraviye gitmek üzereyken hane sahibi tarafından kadife keseler içerisinde gümüş tabaklar, kehribar tesbihler, oltu taşlı ağızlıklar, gümüş yüzükler, gümüş akçe veya altın paralar bir kadife kese içerisinde diş kirası olarak verilirdi.