Savaşçının vazgeçilmezi "miğfer"

🔹 Bu önemli savaş aracının ismi tarih boyunca farklı isimlerle adlandırıldı. Sözlükte 'örtmek, korumak, gizlemek' anlamlarına gelen miğfer kelimesi 'gafr' kökünden türer. Bazı sözlüklerde 'savaşta giyilen tas' olarak da açıklanır. 🔹 Türkler miğfer için tulga, tuvulga, yalma, zırh külah gibi isimler kullanılmıştır. Arapça'da ise beyza ve huze isimleri kullanılır. Miğfer için imame, yışuk, arke, terke gibi isimlerin de eski Türklerde kullanıldığı bilinir. Dünya tarihinin en ilginç savaşı 🔹 Miğferin tarihte ilk kez ne zaman kullanıldığı konusu tartışılır. Genel kabul M.Ö. 900'lü yıllarda Asurlular tarafından kullanıldığı görüşüdür. 🔹 Miğferin yapılış tarihine bakıldığında uygarlık tarihinin gelişimi ile birlikte malzemenin değiştiği görülür. Miğferde kullanılan malzeme çalı çırpıyla başlar, deri ile devam ederek, bakır ve demir kullanımına kadar uzanır. Osmanlı'nın ihtişamlı saltanat geleneği: Kılıç alayı 🔹 Miğferler dövme tekniği ile yapılır. Önce kullanılacak maden bir levha haline getirilir. Daha sonra ısıtılan bu levha miğfer kalıbına konulur ve dövülmeye başlanır. 🔹 Çekiçle bir süre dövüldükten sonra yuvarlak şekli alır. Sertleşen maden tekrar ateşte yumuşatılır ve sabırla dövülür. Dövme işlemi ustalık ister. Zira miğfer üzerinde çekiç izlerinin olması kaliteyi düşürür. 🔹 Hazırlanan bu gövde kısmından sonra kulaklık, ense kısmı için korumalık, siperler ve alınlık sonradan eklenir. 10 soruda Osmanlı ordusunun sefer hazırlığı 🔹 Bir savaşçının savaşırken olmazsa olmaz araçları; kılıç, kalkan, zırh, miğfer idi. Bir savaşçı için bu aletler olmadan savaşmak pek düşünülemezdi. 🔹 Vücuda giyilen zırh ile özellikle oklardan koruyan kalkan kadar, insanı doğrudan öldürebilecek ya da savaşta bayıltabilecek darbeye karşı kullanılan miğfer de mühimdi. Miğfer savaşçıyı başına alacağı darbeden, bayılmasından, bilinç kaybı yaşamasından korur. Osmanlı orduları sefere nasıl çıkarlardı? 🔹 Miğfer kullanımının gayesi ortak gibi gözükse de, ordudan orduya verdiği hissin değiştiği de görülür. Saldırı odaklı bir millet olan Türkler için miğfer, hücum esnasında kendilerini güvende hissedecekleri bir parçadır. 🔹 Miğferin düşmanı ürkütücü yanları da vardır. Uzun gözükmek isteyen askerler miğferlerini yüksek yapar. Düşmanı korkutmak için ise miğferlerin korkuluklarla süslendiği görülür. İkinci Dünya Savaşı'nın en önemli olayları 🔹 Hz. Peygamberin (SAV) iki adet miğferi vardı. 🔹 Müveşşah ve sebuğ adındaki bu iki miğfer, O'nun mübarek başını koruyordu. 🔹 Çok zor geçen Uhud Gazvesi'nde, Hz. Peygamberin (SAV) giydiği miğferinin iki halkası elmacık kemiğine saplanmıştı. Bu halkaları el ile çıkarmak mümkün olmadığı için Ebu Ubeyde b. Cerrah dişleriyle çıkarmıştır. Fedakar sahabi bu miğferi çekerken iki dişini kaybetmiştir. Ebu Ubeyde b. Cerrah kimdir? Hz. Aişe'den (RA) rivayetle, Efendimiz (SAV), Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'den sonra en çok Ebu Ubeyde'yi seviyor, şahsiyetini çok beğeniyordu. Rasulullah'ın (SAV) cennetle müjdelediği on kişilik Aşere-i Mübeşşere'den olan sahabi, 15 hadis rivayet etmiştir. Hz. Peygamber (SAV) ile birlikte bütün savaşlara katılan Ebu Ubeyde (RA) için Hz. Ömer, 'eğer yaşasaydı devlet başkanlığını ona bırakırdım' demişti. Tarihin seyrini değiştiren savaş: Dandanakan 🔹 İslam tarihinin en önemli olaylarından olan Uhud Savaşı önemli hadiselerle doludur. Peygamber Efendimiz (SAV) Uhud Savaşı için hazırlanırken sahabeden bazıları savaşa girmekten vazgeçilmesini talep eder. Ancak Hz. Peygamber (SAV) şu cevabı verir: 'Bir peygamber zırhını giydikten sonra harb etmeden onu çıkarmaz!' (Vâkıdî, I, 214; İbn-i Sa'd, II, 38) 🔹 630 yılında Müslüman orduları müşriklerden Mekke'yi teslim alıp şehre girdiği sırada, Hz. Peygamberin (SAV) başında miğferin bulunduğu bilinir. Uhud Savaşı: Müslümanlar için ibret dolu olay 🔹 Pek çok savaşın ortak amaçlarından biri olan ganimet, şehri veya bölgeyi ele geçirmenin yanı sıra askerler için en büyük cezbedici unsurdan da biridir. Kazanan orduyu ihya eder. 🔹 Bir askerin zırhı, kılıcı ve miğferi kazanan kişi için hem para hem de yeni bir askeri donanım anlamına gelir. 🔹 Özellikle bronz savaş malzemeleri ganimet olarak alınırdı. Çünkü bronz eritilerek başka bir malzemenin yapımında yeniden kullanılabilir. Savaşın tüm gerçekliğini gösteren 13 kitap 🔹 Türklerin miğferlerinin kendilerine özgü tipleri olduğu görülür. Her yüzyılda değişen bu miğfer tipleri, İslam ile birlikte yenilikler kazanır. 🔹 Türklerin Orta Asya'da demiri bulup işlemesine kadar uzanan bu savaş malzemesinin yapımı kolay ve sürekli olur. Zira madencilikte iyi bir seviyeye ulaşan Türklerin, aynı zamanda silah ve zırh ustaları da vardır. 🔹 Türk kelimesinin ise 'tulga'dan (miğfer) geldiği, Türklerin Altaylar'da tulga şeklindeki altın dağda demircilik yapmasından dolayı bu adı aldığı söylenir. Osmanlı uç beyinin türbesinden eski Orta Asya Türk motifleri çıktı 🔹 En eski koruyucu silâh buluntuları M.Ö IV. ve III. yüzyıllara tarihlenen Pazırık kazılarında ele geçmiştir. Bulunan eserlerde Göktürk süvarilerinin, Osmanlı zırhlı süvarilerine benzediği dikkat çeker. 🔹 Türkler Avrupa'ya göç ederek boylar vasıtasıyla kültür varlıklarını da taşır. Arkeolojik kazılarda savaş aletleri yani miğfer görülür. Bulgaristan ve Macaristan dolaylarında görülen bu malzemelerden bazıları Macar Ulusal Müzesi'nde sergilenir. Dünyada en çok ziyaret edilen müzeler 🔹 Miğferler tarihsel süreç içerisinde malzeme değişikliğine uğramış ve yeni keşiflerle değişim geçirmiştir. Savaşçının vazgeçilmezi miğferin üç tipte olduğu görülür. Birinci tip peçelikli miğferler iken; ikinci tip siperlikli miğferlerdi. 🔹 Diğer tip miğfer ise siperlikli miğferlerdir. Bu miğferlerde kulak kısmında, alında, burunda ve ense kısmında koruyucular bulunur. Organları özel olarak koruyan bu tipe siperlik denir. Bu miğferin tepesi ise daha basık olur. 🔹 Anadolu'nun kapısını Türklere açan komutan Sultan Alparslan'ın Malazgirt Zaferi'ni temsil eden resimlerde, bu miğferden görülür. Selçuklu tarihi hakkında bilinmesi gereken terimler 🔹 Üçüncü tip miğfer zırhlı külahlardı. Başın üst kısmını örtecek metal bir parça; gözler açık kalacak şekilde boynu ve yüzü örten peçelik vardır. Bu tip miğferler zırhlı elbise ile takım olacak şekilde imal edilirdi. 🔹 Miğferlerde demir, bakır gibi metaller ana madde olarak kullanılır, deri ve çuha takviye edilerek güçlendirilir. Kudüs'e açılan kapı: Akka 🔹 Bir savaşçının en görünen noktası olan kafasında bulunan miğfere süsleme, yazı ya da düşmanı korkutucu ifadeler konulurdu. 🔹 Ejder başlı yılan, ölümsüzlüğü simgeleyen ağaç, kutsal sayılan hayvan, ayet gibi inanç unsurlarının miğferlerde yer aldığı görülür. Selçuklu tarihi hakkında bilinmesi gereken terimler 🔹 Selçuklu ve Osmanlı dönemi miğferlerinde dönemin sultanına övgü ibareleri yer alırdı. 🔹Yine bu dönemdeki miğferler incelendiğinde besmele, ayet, dua ya da kısa sureler yazıldığı da görülür. 🔹Fetih Suresi, Ayet-el Kürsi gibi özel ayet ve surelerin yer aldığı miğferler günümüze dek ulaşmıştır. 🔹 Anadolu'yu İslam yurdu yapan 7 beylik 🔹 🔹 İnsan vücudunun en görünen yerinde olan bu askeri malzeme aynı zamanda gücün ve otoritenin de sembolü idi. Örneğin; miğferde bulunan kuş tüyü, kişinin rütbesini belli eden bir unsur olarak yer alırdı. 🔹 Askeri törenler ve devlet merasimlerinde dikkat çekici ve ihtişam arttırıcı olan miğfer, tarihin önemli parçalarından biriydi. Osmanlı'nın İngilizlere karşı direnişi: Kudüs Muharebesi 🔷 Her ne kadar ateşli silahların yaygınlaşmasıyla miğferin kullanımına gerek olup olmadığı düşünülse de, bir askerin güvenliği ve sıhhati için miğfer hala kullanılmaktadır. 🔷 Günümüzde devleter arası alışveriş konusu olan miğfer, kafa lambasının yerleştirilmesi, kafayı darbelerden koruması, gece görüşlü gözlüklerin yer edinmesi gibi nedenlerden dolayı hala kullanılan bir araçtır. Osmanlı'nın kuruluş devrinde esirlikten akıncılığa: Mihalgazi