Sovyetler Birliği'nin ölüm kampı: GULAG

◼ Dünyada kötü nam salmış olan Sovyetler Birliği'nin Türk topluluklarına ve coğrafyasına verdiği zararları yakın tarihten ötürü biliyoruz. Bilhassa Stalin döneminde insanlık dışı türlü faaliyetin, farklı gerekçelerle uygulandığını da... ◼ Bu faaliyetler arasında, insanlığın onurunu yerle bir eden bir kamp mevcuttu. Günümüzde dahi ismini duyanın bir adım geri çekildiği. GULAG kampları... Stalin kimdir? Gürcü asıllı olan Josef Stalin, Sovyet devlet adamı ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteridir. Daha sonra Sovyetler Birliği'ni başına geçen Stalin, 1924'te yani ölümüne kadar ülkesini diktatörlük ile yönetmiştir. Dağın içinde askeri üs: Zeljava ◼ GULAG kamplarını anlatmadan önce buna zemin hazırlayan sebeplerden bahsedelim. Ekim Devrimi'nin lideri Lenin, Sovyetler Birliği'ni kurmuştu. Fakat böylesine geniş sınırlara sahip olması beraberinde endişeyi de getiriyordu. ◼ Çünkü toprakları bu denli geniş olan bir ülkede birliği, huzuru ve barışı sağlamak çok da kolay olmayacaktı. Bunun farkında olan Lenin, 25 Nisan 1930 tarihinde zorunlu kampların kurulması talimatını verdi. Lenin kimdir? Tam adıyla Vladimir İlyiç Ulyanov, bilinen ismiyle de Lenin, Rus politikacıdır. Marksist-Leninist ideolojinin fikirsel önderi, Ekim Devrimi'nin lideri ve Sovyetler Birliği'nin kurucusudur. Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin öncüsü olan Rusya Komünist Partisi'nin ilk lideri olarak da bilinir. ◼ GULAG adı verilen bu toplama kampının açılımı Rusçada 'Glavnaye Upravlenniye Lagerey' yani Kamplar Genel Müdürlüğü veyahut Çalışma ve Islah Kampları Baş İdaresi'dir. ◼ Lenin'in amacı; fikirleri yeni düzene hizmet etmeyen, baş kaldırabilecek tiplemeleri ve vatanına sadık olmayan halkı eğitmekti. Tabi bununla Sovyetler Birliği'nin ihtiyacı olan iş gücünü sağlamaktı. Sovyetler Birliği Tam ismiyle Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği 30 Aralık 1922'de Lenin tarafından günümüzdeki Rusya topraklarında kurulmuştur. Hitler'in sömürge mimarisi: Prora Oteli ◼ SSCB'nin başına Stalin'in geçmesiyle 1930 ve 1950 yılları arasında GULAG kampları insanlar için en acımasız yerlere, adeta cehenneme dönüşmüştü. ◼ Az olan kamp sayısı Stalin'in emriyle 53 müdürlüğe ve 423 çalışma kampına çıkarılmış, başta birkaç yerde bulunan kamplar zamanla SSCB'nin her noktasına yayılmıştı. ◼ Stalin'in zaman içinde artan baskıcı tavırları ve rejimin her an yıkılacağı korkusu GULAG kamplarına daha çok insanın alınmasına sebep oluyordu. ◼ Halk, yöneticiler hakkında kötü konuşamıyor, kötü bile düşünemiyordu. Çünkü aksi durumda kendilerini direkt GULAG kamplarında bulacaklarını iyi biliyorlardı. Bunun yanında muhalif duruş sergilemek, insanlar hakkında şakalar yapmak ve bir parça ekmek çalmak GULAG kamplarına alınma gerekçelerindendi. Ruslar Türk dünyasını nasıl ayrıştırdı? ◼ Stalin, GULAG kamplarının yönetimiyle bizzat ilgilenmiş ve otorite zannettiği zalimlikleri insanların üzerinde acımasızca uygulamıştı. Dünya tarihinin belki de görmüş olduğu en karanlık olaylar burada yaşanmıştı. ◼ 1918'den kampların kapatıldığı 1957 yılına kadar 18 milyon insan, her türlü eziyetin ve işkencenin uygulandığı insanlık dışı kamplara mahkum edilmişti. ↪18 milyon insandan en az 2 milyon kadarı ölüm çukuruna dönüşen GULAG kamplarında can vermiştir... ◼ İnsanlar GULAG kamplarına hiçbir açıklama yapılmadan alınır ve orada asla insan olarak nitelendirilmezlerdi. Yöneticiler mahkumları tamamen robot olarak görür ve bu insanlara akıllara dahi gelemeyecek türlü işkence yöntemlerini uygularlardı. Sonuç olarak yaşayan bir ölüye dönüşürlerdi. ◼ Sevdiklerinin fotoğraflarını saklamaları yasaktı ve yakınlarına yılda yalnızca bir kez mektup gönderme hakları vardı. Azeri değil, Azerbaycan Türkü ◼ Mahkumlar yalnızca dört saat dinlenebiliyor, -60 derecede, zorlu hava koşullarında; madencilik, kereste, mühimmat üretimi ve demir yolu inşaatında çalıştırılıyorlardı. Performanslarına göre yemek hakkı tanınan insanlara sadece çorba veriliyordu. ◼ Kamptan kurtulmayı başaran mahkumların anlattıklarına göre çorbayı suya dönüşmeden katı şekilde yemek zorundaydılar aksi takdirde aç kalıyorlardı. Fakat yeseler de yemeseler de uzun süren açlık hali midelerinde amansız sancıya sebep olmaktaydı. ◼ GULAG kamplarındaki koğuşlar ne kadar kötü olsa da hücrelerden iyiydi çünkü bu hücrelerde insanlık dışı işkence yöntemleri uygulanır ve buralardan sağ çıkan pek kimse olmazdı. Hücrelerde uygulanan bazı işkence yöntemleri: ➡ Amasov ısıtma odası: Hücreye bir soğuk bir de kötü kokulu hava verilerek uygulanan bir işkencedir. ➡ Mantar odası: Mantar odası adı verilen bu yer aşırı derecede ısıtılır ve mahkumların gözeneklerinden kanların akması sağlanırdı. ➡ Ses işkencesi adı verilen bir yöntem vardı, mahkum saatlerce yüksek sesle konuşmak ve söylenenleri tekrarlamak zorunda bırakılırdı. Hatta ısıtılan kağıtlar mahkumun kulaklarına tutulur ve bağırılırdı. Son derece bitkin ve çaresiz kalan insanlar buna dayanamaz ve kendilerinden geçerlerdi. ➡ Beyaz renkli hücrelerin içine son derece güçlü olan bir ışık verilir bu da mahkumun gözlerinin iltihaplanmasına neden olurdu. I. Dünya Savaşı'nın neden olduğu travma ◼ GULAG kamplarının en kötüsü Vorkutlaglar idi. Burası, SSBC'nin en kuzeyinde bulunur ve bu bölgeye savaş esirleri, muhalifler, siyasi tutuklular, devlet düşmanları alınırdı. 1949 senesine gelindiğinde ise Sovyetler Birliği, nükleer gücü elinde tutuyordu. Nükleer tesislerde çalışan mühendis ve kalifiye işçilerin yarısı GULAG mahkumuydu. Tabi bu onlara daha çok imkan sağlıyordu fakat en nihayetinde GULAG mahkumuydular. ◼ Stalin'in ölmesiyle bu kamplarda ayaklanmalar meydana geldi, 1957 senesindeyse kamplar dağılmaya başladı. Buradan sağ çıkan insanlara çeşitli rehabilitasyon desteği sağlanmak istendi ama mahkumların kampta yaşadığı karanlık dolu günleri hiçbir psikolojik destek silemedi. Kampta yaşadıkları süre zarfında onlara yapılanlar, insanlıklarına dair her şeyi silmiş ve yok etmişti. ↪Yalnızca kadınların tutsak edildiği utanç kampı ALJİR'i başka bir içerikte ele alacağız.

Sovyetler Birliği'nin ölüm kampı: GULAG

GULAG kampları nerede?