ABD gerçekten Ay’a ayak bastı mı?

ABD önderliğindeki Batı Bloğu ve Sovyetler Birliği önderliğinde Doğu Bloğu ülkeleri arasında 1947 ila 1991 yılları arasında yaşanan siyasi ve askeri gerginlik, Soğuk Savaş olarak adlandırılıyor. Rekabetin her alanda kızıştığı Soğuk Savaş aynı zamanda, iki süper gücün de gezegeni aşıp uzay yarışlarına girdiği bir dönem. ABD'nin Ay'a gitme fikri de o dönem Sovyetler Birliği ile girdiği bu rekabetten kaynaklanıyor. Dünya tarihinde uzaya ilk başarılı uydu fırlatışını Sovyetler Birliği gerçekleştirdi. Ardından yine Sovyetler Birliği, Yuri Gagarin'i uzaya göndererek uzaya insan gönderen ilk devlet oldu. Aynı zamanda Ay'a araç gönderen ilk devlet de yine Sovyetler Birliği idi. Sovyetler Birliği'nde bu atılımların gerçekleştirilmesi, ABD'nin uzay yarışında çok gerilerde kaldığı fikrini doğurdu ve ABD halkı da bu yenilgiyi kabullenmeye başladı. Bu sebeple ABD, uzay yarışındaki yenilginin etkilerini ortadan kaldırmak için Ay'a insan gönderme projesi olan Apollo 11'i duyurdu. Bir başka iddiaya göre ise ABD, Vietnam Savaşı'nda oluşturduğu infiali ortadan kaldırmayı, bu savaşı dünya gündeminden düşürmeyi ve başarılara odaklanılmasını istiyordu. Aynı zamanda bu yöntem, Soğuk Savaş için de bir propaganda aracı olarak da kullanılabilirdi. Yapılan hazırlıkların ardından Apollo 11 uzay aracı, Ay'a ulaşmak üzere Kennedy Uzay Merkezi'nden fırlatıldı ve 20 Temmuz 1969 tarihinde, astronot Neil Armstrong ve Buzz Aldrin Ay'ın yüzeyine iniş yapan ilk insanlar oldu. Astronotlar araç dışındaki iki buçuk saat da dâhil olmak üzere toplamda yaklaşık 21,5 saat boyunca Ay yüzeyinde kaldı. Gerçekleştirilen canlı yayınla tüm dünyada nefeslerin tutulduğu o an Armstrong, hafızalara kazınan o sözü söyledi: 'İnsan için küçük, insanlık için büyük bir adım' Böylece, Apollo 11 yıllar süren uzay savaşlarını fiilen bitirmiş ve ABD başkanı John F. Kennedy'nin 1960'ların sonuna kadar Ay'a ulaşma hedefini gerçekleştirmişti. Ancak bütün bu anlatılanlar bir senaryodan ibaret, canlı yayına yansıtılan görseller bir kurgunun parçası olabilir miydi? Olayla ilgili komplo teorilerinin ardı arkası bir türlü kesilmedi. ABD gerçekten uzay savaşlarının galibi mi? Ay'a ayak basıldı mı yoksa görüntüler kurgulanmış bir simülasyondan mı ibaretti? Değilse o dönemin teknolojisiyle Ay'a giden insanoğlu, şimdi neden gidemiyor? Yaz aylarını yaşadığımız bu dönemde tatil günlerimizi Ay'da geçiremez miydik? İşte, Ay'a ayak basmaya dair her birimizde merak uyandıran tez ve antitezler… TEZ 1: Ay'a hiç gidilmedi çünkü Ay'a iniş fotoğraflarındaki ışıklandırma yapay bir ışık. NASA'nın Ay yüzeyindeki tek ışık kaynağının Güneş olarak belirtmesine karşın, yayımlanan fotoğraflarda bu açıklamayı yalanlayacak türde gölgeler bulunuyor. ANTİTEZ: Bu iddiaya karşı çıkanların savunmaları ise Ay yüzeyindeki tek ışık kaynağının Güneş olmadığı, ışınların diğer gök cisimlerine de çarparak farklı açılardan bir ışık kaynağı oluşturduğu yönünde. Örneğin Dünya, yansıttığı ışınlarla Ay yüzeyini kuvvetli bir şekilde aydınlatıyor. TEZ 2: Ay'da fotoğraf çekilmedi çünkü Ay yüzeyinde sıcaklık -170°C ila +150°C'dir. Bu sıcaklık değerlerindeki Ay'a Neil Armstrong ve Buzz Aldrin inmişseler de fotoğraf makinelerinin ve diğer ekipmanlarının erimiş veya donmuş olmaları gerekir. ANTİTEZ: Bu iddiaların karşısında duranların verdiği cevap, Ay yüzeyindeki sıcaklık yüksek olmakla birlikte fotoğraf makinelerinin aksamını eritecek denli yüksek de olmadığı yönünde. Isının fotoğraf filmlerine ulaşması, ısı önleyici optik kaplama ve boyalarla sağlanmış olabilir. TEZ 3: Çekilen video görüntüleri sahte çünkü görüntülere göre videolar ya Dünya'da çekilip yarı hızda oynatıldı ya da Ay'da bulunduğu iddia edilen astronotun boyu 115 santimetre. Aynı zamanda atmosfersiz, dolayısıyla rüzgârsız ve oksijensiz Ay yüzeyinde, ABD bayrağının dalgalanması ve LEM örümceklerin Ay yüzeyinden kalkarken ateş ve duman çıkarmaları da imkânsız görülüyor. ANTİTEZ: Bayraklar astronotların bayrağı dikmesi sırasında titreşimden ve yanından geçerken statik elektriklenme nedeniyle kıpırdamıştır. Bunun dışındaki 'dalgalanma' hissi, bayrakların buruşuk gözükmesinden kaynaklanır. Filmlerde bayrağın (dikilme sırasındaki titreşim bittikten sonra) hareket etmediği görülür. TEZ 4: NASA hiç Ay'a gitmedi çünkü bu denli başarılı geçen Apollo projesinden sonra gitmemesi imkânsızdı. NASA'nın bir daha Ay'a gitmekte istekli olmayışı, bu teknolojileri geliştirmemesi akıllarda hep bir soru işareti olarak kaldı. ANTİTEZ: Apollo Projesi, ABD'nin Sovyetler Birliği ile girdiği uzay yarışını kazanmak için yapılmıştı. Yarış bir kez kazanıldıktan sonra pahalı Ay uçuşlarını sürdürmek için gerek kalmadı. Nitekim Sovyetler de yenildikleri ortaya çıkınca kendi Ay projelerini iptal ettiler. TEZ 5: Ay'a giden araçlar test edilmedi; astronotları altı defa Ay'a götürüp getiren LEM araçları, bu olaylardan önce veya sonra tarafsız otoritelerce tetkik edilmedi. Bu, ABD'nin bilinçli olarak attığı bir adımdı. ANTİTEZ: Ay'a inişte kullanılan LM modülü Dünya'ya dönmek üzere tasarlanmamıştı. Başarıyla Ay'a inilen uçuşların LM modüllerinin iniş kademeleri Ay yüzeyinde indikleri noktaydı. Dönüş kademeleri ise görevini tamamladıktan sonra yine Ay yüzeyine düştü. Dolayısıyla bu modüllerin iniş sonrasında test veya tetkik edilmesi imkânsızdır. Uçuş öncesinde ise tüm modüller pek çok teste tabi tutulmuştur. TEZ 5: Apollo araçlarda bulunan ilkel analog bilgisayar Ay'a gidişte yetersizdi çünkü modern bir elektronik kol saatinden daha az işlem gücüne sahipti. Bu cihazlar 2 kb RAM, 36 kb ROM kapasitede çalışıyordu. ANTİTEZ: Apollo uzay araçlarında kullanılan ana bilgisayar, analog değil dijital bir bilgisayardı. 1960'lar içinse oldukça gelişmiş bir bilgisayardı. Görevi, Apollo uzay aracının seyir ve komuta kontrol sistemini (PINGS) yönetmekti. AGC'nin işlem gücü, PINGS'i idare etmek için yeterliydi, ancak uzay aracının rotası ve konumu yerdeki ölçüm tesisleri tarafından daha yüksek kesinlikle saptandığından, belli aralıklarla konum ve rota bilgileri yerden güncelleniyordu. Yani Apollo tamamen kendi içindeki bilgisayara bağımlı değildi. Nitekim Ay'a ilk iniş yapan uzay aracı Apollo 11, AGC'nin hata modunda olduğu sırada iniş yapmıştı. Fikriyat

ABD gerçekten Ay’a ayak bastı mı?

UZAY YARIŞLARI NE ZAMAN BAŞLADI?