Geçmiş zaman rüzgarını günümüze taşıyan nostaljik aletler
Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir'in sonunda "Hayır muhakkak ki bu eski şeyleri kendileri için sevmiyoruz. Bizi onlara doğru çeken bıraktıkları boşluğun kendisidir. Ortada izi bulunsun veya bulunmasın, içimizdeki didişmeden kayıp olduğunu sandığımız bir tarafımızı onlarda arıyoruz." cümlelerini kurar. Bizi maziye götüren şeyleri neden sevdiğimizin cevabı hepimiz için farklıdır. Fakat eskiye ait birçok unsurun hepimizin hayatlarında bir karşılığı vardır. İlk alınan radyonun heyecanını veya gramofonunuzdan yayılan sesi huzurla dinlediğinizi hatırladığınızda bambaşka iklimlere doğru yolculuğa çıkabilirsiniz. Geçmiş zaman rüzgarını günümüze taşıyan nostaljik aletleri sizler için derledik.
DAKTİLO
Daktilonun tarihçesi
📌Bir klavye aracılığıyla harekete getirilen harfleri mürekkepli bir sistem yardımıyla kağıda basarak yazı yazan makine anlamındaki daktilo, ilk kez 1829′da Teroitli William Austin Burt tarafından icat edildi ve patenti alındı.
📌Tipograf adı verilen Austin'in makinesi elden daha yavaş yazıyordu. 1801 yılında ise İtalya'da Pellegrino Turri tarafından bir daktilo yapıldı. Pellegrino, gözleri görmeyen sevgilisi Kontes Caroline Fantoni da Fivizzano için bu makineyi yaptı.
📌İlk pratik daktilo ise 1868'de ise Sholes tarafından yapıldı. 10 yıl sonra Remington, yaptığı daktiloyu bir dikiş makinesinin üzerine yerleştirdi. Şaryo, dikiş makinesinin pedalına benzeyen bir pedalla döndürülüyordu. Makine ise silik ve büyük harf yazabiliyordu. Bu mahsurlarının yanında büyük ve pahalı olması piyasaya sürülmesine engel oldu.
📌Sholes'in yaptığı pratik makineyi inceleyen Thomas Edison, elektrikle çalışabileceğini söyleyerek üzerinde çalışmaya başladı. Edison, çubuğun elektromıknatısla hareket ettiği elektrikli daktilo makinesi yaparak 1872'de patentini aldı.