Gücün sembolü olan kumaşların halıya dönüşme serüveni

İslam uygarlığındaki halı, minder ve kıyafetler, kaliteli malzeme ve mücevhere benzeyen renkleri ile dünyaca ünlüdür. Dokuzuncu yüzyılın ortalarında, Müslüman İspanyasındaki tekstil ürünlerinin dünya çapında bir ünü vardı. Kraliçeler ve halk da dâhil, herkes bölgelerdeki zengin ve renkli kumaşları arardı. Her şehir farklı kumaşları ile ünlüydü. Müslüman İspanyasındaki Kurtuba'da bulunan bir üretim merkezinde 13 bin aktif dokuma tezgâhında halı, minder, ipek, perde, şal ve elbise gibi daha birçok ürün için ipek üretilirdi. Günümüzdeki gibi devetüyü palto, tiftik kazak ve kumaş yapımında deve, keçi ve koyun tüyleri kullanılırdı. Avrupa'da Müslüman ipeği o kadar değerliydi ki, 1003 yılında vefat eden Papa II. Sylvester, Acem ipeğinden yapılmış bir kıyafet ile gömülmüştü. 1383 yılında Portekiz Kraliçesi Beatrix, düğününde kullanmak üzere Müslüman İspanyasından altın bordürlü ipek kumaşlar getirtmişti. 1700'lü yıllarda, İngiltere'de Müslüman ipeği, yerel endüstriyi tehdit edecek kadar rağbette olduğundan, devlet ithalatı sınırlamıştı. Seccade, halı ve goblen yapımında diğer kumaşlar kullanılırken, Müslüman İspanyasında üretilen deri ise, Avrupa'daki ayakkabıcılara satılırdı. Eski göçebe uygarlıklar, bu halıları kum fırtınalarına karşı barınak olarak veya develerin üstünde daha rahat oturabilmek için kullanılırlardı. Sarı renk, çiğdem çiçeğinden alınan safrandan, kırmızı renk ise harika, parlak bir kırmızı renk üreten kırmız böceğinden elde edilirdi. 11'inci yüzyıl akademisyenlerinden Tunuslu İbn Bâdîs, Müslüman halıların renklerini zenginleştirmek için mürekkep ile renklendirici boyalar oluşturarak, halıları sadece pratik değil, aynı zamanda son moda ürünler haline getirmiştir. Günümüzde çilekli süt gibi kırmızı boya ile renklendirilmiş gıdaların çoğu, İslam uygarlığının dünyaya tanıştırdığı bir diğer boya türü olan kırmız böceklerin özünü içerir. Müslümanların yaptıkları halılar, cesur çiçek desenlerinin yanı sıra yıldız, sekizgen ve üçgenlerden oluşan geometrik desenler de içerirdi. Bu halılar, kısa sürede özellikle Avrupa'da güç ve zenginliğin sembolü haline gelmişti. İngiltere kralı VIII. Henry'nin 400'den fazla Müslüman halısına sahip olduğu ve elbiseleri ile perdelerinde de Müslüman desenlerin bulunduğu bilinmektedir. Alaaddin filmi, Al'a al-Din'in efsanevi uçan halısına dayanmaktadır.