Hafta sonu rotası: Mudanya - Trilye - Gölyazı

🔸 'Hafta sonu kaçamağı yapayım, fakat bütün zamanım gitmesin. Bir gün gezeyim, bir gün dinleneyim.' diyorsanız bu rota tam size göre. Bursa'ya bağlı Mudanya,Trilye ve Gölyazı'ya sıklıkla günübirlik turlar düzenleniyor. 🔸 Sabah gidip akşam dönebileceğiniz gezi, turla gerçekleştiğinde Eskihisar Feribot İskelesi'nden arabalı vapurla Topçular İskelesi'ne doğru Marmara Denizi üzerinden geçilerek başlıyor. Bu seçenekte Mudanya'ya ulaşmak için bir süre karayolu kullanılıyor. Diğer bir seyahat seçeneği olarak ise deniz otobüsleri öne çıkıyor. 🔸 İlk adının Myrleia olduğu bilinen Mudanya'nın tarihi, M.Ö. 7. yüzyıla kadar dayanıyor. Myrleia, M.Ö. 3. yüzyıl başlarında Bithynia Kralı Prusias ve Makedonya Kralı Philippos tarafından ele geçirilip ve yıkılıyor. Daha sonra Philippos, bölgeyi damadı Pnısas'a veriyor. Pnısas da yeni bir kent kurarak bu şehre eşinin ismi Apame'yı verir. Bithynia Kralı Prusias kimdir? I. Prusias Cholus, MÖ 243-182 yıllarında yaşadı, MÖ 228-182 yılları arasında hükümdarlık sürdü. 🔸 Bir süre sonra dönemin Roma İmparatoru ise Apame'yı ordu üssü yapar. 1204'te ise Dördüncü Haçlı Seferi sırasında İstanbul'un işgaliyle Haçlılar Marmara kıyılarına ve Mudanya'ya da egemen olur. 'Montaneia' olarak adlandırılan kentin ismi de zamanla değişerek Mudanya olur. 🔸 Mudanya, 1321 yılında Orhan Gazi tarafından fethedilir ve Osmanlı topraklarına katılır. 1920 yılında deniz ve hava harekatı sonrası bölge, İngilizler tarafından kuşatılarak Yunan işgaline maruz kalır. İşgal, Cumhuriyet'in kuruluşunu oluşturan Mudanya Mütarekesi ile sonlandırılır. 🔸 Bu şirin ilçeye ulaştığınızda Mütareke Müzesi ve Tahir Paşa Konağı'nı mutlaka ziyaret etmelisiniz. Bu mekanları gezdikten sonra Mudanya'nın rengarenk geleneksel evleri arasında dolaşıp sahile çıkan mahallelerin sokaklarında yürüyebilirsiniz. Mudanya Mütarekesi nedir? Kurtuluş Savaşı'nın sonunda imzalanan ateşkes antlaşmasıdır. Osmanlı İmparatorluğu bu antlaşma ile hukuken sona erdi. 🔸 Mudanya meydanının sahil kesiminde bulunan beyaz ev olarak bilinen Mudanya Mütareke Müzesi, Türk-Yunan Savaşı'na son veren antlaşmanın imzalandığı yer olarak barışın simgesi olmuştur. Yapının içerisinde mütarekenin yapıldığı masa ve mütarekede yer alan isimlerin balmumu heykelleri sergileniyor. 🔸 Mütareke Anıtı, Müze'nin tam karşısında bulunuyor. İlçenin meydanında bulunan bu iki önemli yapı, mütarekeyi sembolize ediyor. Meydanın çevresindeki mahalle İtalyan mühendis Piçiretu tarafından planlanmış, burada oturan Rumlar mübadeleyle göçünce, Girit'ten gelen Türkler bu mahalleye yerleşmiştir. 🔸 Bir sonraki durağımız, Tahir Paşa Konağı. Bir 18. yüzyıl Osmanlı mimarisi örneği konak, daha önce Kültür Bakanlığı tarafından Halk Kütüphanesi olarak kullanıldı. Belediye, konağı devraldıktan sonra konak müze olarak hizmet vermeye başladı. 🔸 Konağın iç duvar ve tavanlarındaki çiçek kabartmalı gravürleri günümüze kadar gelmeyi başarmış. Lâle Devri'nin izlerini taşıyan konak içerisinde Tahir Paşa'ya ait değerli eşyalar sergilenmekte. 🔸 Gezimize Mudanya'nın ardından Trilye ile devam ediyoruz. Trilye geçmişi içinde barından bir Rum kasabası... Rivayete göre üç papaz tarafından kuruldu. Bu üç papaz, İncil ile ilgili yapılan bir toplantı sırasında farklı düşüncelerinden dolayı Başpiskopos tarafından aforoz edildi ve papazlar böylece Trilye'ye yerleşti. Aforoz edilmek nedir? Hristiyan inancında zararlı düşünceler taşıyan kişilerin kiliseden atılmasıdır. 🔸 Zeytiniyle ünlü olmasından dolayı 1963 yılında kasabanın adı 'Zeytinbağı' olarak değiştirilse de kasaba hala 'Trilye' ismi ile anılıyor. Trilye'deki ziyaret yerlerimiz kiliseden camiye dönüştürülen Fatih Camii ve Taş Mektep. 🔸 Bizans mimari yapısının en eski ve özgün eseri olan Fatih Cami'nin kilise olarak kullanıldığı dönemde bilinen ismi Aya Todori'dir. 16. yüzyılda mekan Osmanlı tarafından satın alınarak 'Fatih Camii' ismi ile ibadete açılır. 🔸 Caminin satın alındığı tarihi konu alan bir belge caminin giriş kapısı hizasında, saçak altındaki kitabede yer alır. İbadethanenin çift kademeli kasnağa oturan konik kubbesi, binanın en göz alıcı yeridir. 🔸 Neo-klasik tarzdaki Taş Mektep binası, batı mimarisinin özelliklerini yansıtır. Yetim ve öksüz çocukların eğitimi için okul olarak hizmete açılan yapı, ilerleyen zamanlarda yapılan inceleme neticesinde güvenli olmaması dolayısıyla kapatılır. 🔸 Binanın üzerinde bulunan bir taşa yazılan 'M. MYPIDHS APXITEKTWN 1909' ifadesinin mimarın ismini ve binanın yapım tarihini belirttiği tahmin ediliyor. Şu sıralar restore edilen eser, ilerleyen zamanda 'Taş Bina Kültür Merkezi ve Akademi' olarak halkın kullanımına açılacak. 🔸 Kasabada dolaşırken mimari yapıyı incelediğinizde Roma döneminden kalma kalıntıları çeşmelerin ve binaların duvarları arasında görmeniz mümkün. 🔍 Bir bilgi Osmanlılar fethettiği bölgelerdeki yapıları yıkmak yerine aslına uygun şekilde restore ettiler. Baştan yapılması gereken yapılarda ise binanın daha önceki inşasından kalan parçaları kullanırlardı. 🔸 Trilye'den ayrılmadan önce bölgede yetişen ve bölge halkının geçim kaynağı olan çeşit çeşit, renk renk satılan zeytinlerden dilediğinizin tadına bakabilirsiniz. 🔸 Trilye 'den sonra üçüncü durağımız Gölyazı. Eski bir Rum köyü olan Gölyazı, Bursa'nın batısında antik kentlerden biridir. Kentin çevresinde pek çok tarihi kalıntı mevcut. Bölgede yapılan arkeolojik kazılarda Bizans sikkelerine dahi rastlandı. 🔸 Trilye'den Gölyazı'ya ulaşmak için yaklaşık 45 dakika süren bir yolculuk yapmanız gerekiyor. Derin bir yarımada üzerine kurulan kasabada halkın geçim kaynağı tarım, turizm ve balıkçılık. Yarımada kışın ise tam bir ada haline geliyor. 🔸 Gölyazı'nın yarımada ile bağlantısını sağlayan köprünün başında bulunan 750 yıllık çınar, uzun yıllara rağmen tüm asaletini koruyor. Haftanın belli günlerinde gövdesinden akan sudan dolayı bu ağaç 'Ağlayan Çınar' olarak bilinir. 🔸 Çınar'ın hüzünlü bir de hikayesi var: 'Rivayete göre mübadele nedeniyle birbirini çok seven Türk genci Mehmet ve Rum kızı Eleni ayrılmak zorunda kalır. Eleni'nin gitmesini engellemeyen çalışan Mehmet çınarın yanında Eleni'nin abisi tarafından öldürülür.' Halk arasında çınarın bu yüzden gözyaşlı döktüğü söylenir. 🔸 Uluabat Gölü'nde gün batımı sırasında yapılacak sandal turu ise insanı adeta başka alemlere götürüyor, harika bir manzara sunuyor. Bu keyifli turdan sonra yavaş yavaş dönüş yoluna geçebilirsiniz.