Kahve İstanbul’a ne zaman geldi?
Osmanlı'nın belki de ilk kamusal mekânı olan kahvehanelerde saç tıraşı olunup diş de çektirildiğini ya da biraz daha yaman kahvecilerin kan da alabildiğini biliyor muydunuz? İşte, İstanbul'a Yemen'den gelen kahvenin ve kahvehanelerin pek yaman serüveni…
İstanbul'a kahve Yemen'den geldi, ama bunun pek hoş bir geliş olduğunu söyleyemeyiz. Kahvenin bizdeki seferine dair ilk bilgileri aldığımız Kâtip Çelebi, kahvenin 1543 sıralarında gemilerle geldiğini kaydeder. "Bu yolda geçmişte nice kavgalar olmuştu. Aslı Yemen diyarından çıkıp bütün dünyaya yayıldı. Kimi şeyhler Yemen dağlarını mesken edinip dervişleriyle bir tür ağaç yemişi bulup kalb ve bün dedikleri taneleri döğüp yerlerdi ve kimisi de kavurup suyunu içerdi. Riyazat [nefse hâkim olma] ve süluka [tarikat yoluna girme] uygun, soğuk ve kuru gıda olduğundan Yemen ahalisi birbirinden görüp şeyhler sufiler ve başkaları kullandılar." Başlangıçta yalnız derviş içeceğiydi kahve fakat zamanla başkaları da istifade etti. Böylece kahve 1543'lerde İstanbul'a kadar geldi, ama kahve dolu gemilerin batırılışından anlıyoruz ki bu diyarda yerleşmesi öyle kolay olmadı.