Kalbi koruyan mucizevi 10 besin

Kalbi besleyen üç ana damar vardır. Kalbi besleyen bu üç ana damarlarının bir tanesinin ya da bazen ikisinin birden tıkanmasıyla birlikte kalp kasının beslenmesi engellenir. Bu durum kalp kriziyle sonuçlanır ve hasta göğüs hissederek kalp krizi geçirdiğini fark eder. •Sigara alışkanlığı, Dünyada özellikle son yıllarda kalp hastalıklarında bir artış söz konusudur. Kalp krizi geçirmenin nedenleri arasında riski arttıran durumlar vardır. Bunlardan bir tanesi 40 yaşına üstünde olunması, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kan yağlarının yüksekliği, stres, şişmanlık gibi durumlar kalp krizi geçirilmesine neden olan riskler arasında sayılmaktadır. Bu risklerden bazılarını ortadan kaldırmak bireyin kendi elindedir. Örneğin; yüksek tansiyonunuzu kontrol altına almak, şeker hastalığını tedavi ettirmek, kan yağlarında yükselme varsa bunu kontrol altına almak, stres durumumuz varsa bunu elimizden geldiğince en az düzeye indirmek kalp krizi geçirme riskini azaltan durumlardır. Bunların yanında göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi şikâyetleriniz varsa herhangi bir şekilde bu durum kalp kriziyle sonuçlanmadan önce tedbir olarak mutlaka kardiyoloji uzmanlarına görünmeniz gerekmektedir. Elma, çözülebilen ve çözülemeyen iki tür lif içerir. Çözülebilen 'pektin' lifleri sayesinde kolesterolün düşmesine yardımcı olur. Suda çözünen posa olan pektinin kötü kolesterolü düşürerek kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. Kalp sağlığınız için her gün bir adet orta boy elma yemeyi ihmal etmeyin. Besin değeri çok yüksek olan sarımsak, tam bir şifa kaynağıdır. A, C, P ve B grubu vitaminleri ile kalsiyum, magnezyum, potasyum, selenyum, çinko, fosfor ve demir mineralleri açısından son derece zengindir. Sarımsak, içerisindeki kuversetin sayesinde damar tıkanıklığının önler ve yağlarının oranının düşmesini sağlar. Sarımsak kürü yapılışı: Günde bir fincan yeşil çay Yeşil çay, içeriğinde bulunan kateşinler sayesinde gerçek bir antioksidan deposudur. Günde 1 fincan yeşil çayın sağladığı antioksidanla kalp damar sağlığınıza destek olabilirsiniz. Ancak hipertansiyon problemi yaşayanların, yeşil çayı doktorlarına danışmadan tüketmemeleri gerekiyor. Obezite ve fazla kiloların düşmanı Yeşil çay metabolizmayı hızlandıran en önemli besinlerden biridir. Antioksidan kaynağı olan yeşil çay, metabolizmayı çalıştırıp yağları yakıta çevirir. Meyve ve sebzelerde bulunan bir mineral olan potasyum kan basıncını etkili bir şekilde düşürür. Genellikle tuzla birlikte aldığımız sodyum mineralinin aksine vücutta fazla su tutulmasını engeller. En çok muz, biber, patates ve yoğurtta bulunan potasyum için günlük tavsiye edilen tüketim miktarı, 4.700 miligramdır. Fındık, badem gibi yağlı tohumlar; hem magnezyum, fosfor, çinko gibi mineraller açısından zengin hem de sağladığı bitkisel yağ içeriğiyle tam bir kalp dostudur. Özellikle çiğ olanlarını tercih etmeli ve günde 1 avuçtan fazla tüketmemeye dikkat etmek gerekiyor. Yine omega 3 yağ asitleri bakımından zengin olan ceviz, keten tohumu ve kabak çekirdeği gibi yemişler balık tüketmeyenler için iyi birer alternatif olarak kullanılabilir. Bu yemişlerde bulunan lifler, kan basıncını düşürerek yemek yedikten sonra oluşan kan şekerindeki ani düşüşleri dengeler. Kan şekerinin aniden azalması aşırı yemek yemeye neden olurken lifli gıdalar, kan şekerini düzenleyerek ani açlık hissini kontrol altına almanıza yardımcı olur. Somon, ton balığı gibi yağlı balıklar omega 3 yağ asidi içeriğiyle kalp ve damar sağlığının korunmasına yardımcı olur. Omega 3 yağ asitleri trigliserid düzeyini azaltarak, damar çeperlerinde tıkanıklığa yol açan plak oluşumunu azaltır ve kan basıncını düşürür. Damar içinde pıhtı oluşması riskini azaltır: Omega-3 yağ asitleri, doğal antikoagülan gibi etki gösterir. Kandaki pıhtılaşma hücrelerinin birbirlerine yapışmasını azaltır, böylece damar içinde pıhtı oluşması ihtimali azalır. Eğer yüksek tansiyon şikâyetiniz varsa kalp sağlığınızı korumak için tansiyonu düşüren yulaf gibi besinleri daha sık tüketmelisiniz. Yulaf aynı zamanda kolesterolü düşüren 'beta glukan' açısından da zengindir. Kan şekerinin düşmesini engelleyerek yemeklerden sonra tokluk hissinin daha uzun sürmesini sağlar. Yüksek seviyede antioksidan Tahıllar içerisinde daha fazla çözünebilmesi ve posa içermesi ile öne çıkan bir besindir. Ayrıca demir, selenyum, manganez, çinko, E vitamini ve diğer B grubu vitaminleri bakımından eşsiz bir kaynaktır. Yüksek oranda çözünebilir posa ve antioksidan özelliği ile yulaf kanserden korunmada kullanılabilecek mucize besinlerden birisidir. Yulaf tüketildikten sonra içinde bulunan lifler su ile birleşip jelleşir ve mideyi daha geç terk eder böylece uzun süreli tokluk hissi sağlar. Yulaf tüketmenin 4 farklı yolu: 1- Süt veya su ile pişirerek, 2- Geceden buzdolabında bekleterek, 3- Süt ekleyip bekleterek, 4- Yoğurt ile tüketebilirsiniz. Her derde deva Bilimsel olarak kanıtlanan Omega-3, içerdiği yağ asitleri ile metabolizmayı düzenler. Aslında bir yağ asidi olan Omega-3, vücudun yağ yakmasını kontrol edip, leptin hormonunu etkiler. Ayrıca Omega-3 vücudumuz tarafından üretilmediği için dışarıdan takviye edilmesi gerekir. Balıkta ve semizotunda bolca bulunan Omega-3'ü bu şekilde vücudunuza alabilirsiniz. Ispanak potasyum ve posadan zengin bir sebzedir. Potasyum kan basıncının kontrol altına alınmasında ve kolesterolün düşürülmesinde fayda sağlar. Ayrıca kalp kasının düzenli çalışmasında da etkili olur. Posa kan kolesterol düzeyinin düşürülmesine yardım eder. Domatese rengini veren ve birçok faydası bulunan likopen, güçlü bir antioksidan olarak biliniyor. Domates likopen sayesinde kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor ve kolesterolün düzenlenmesine yardım ediyor. Domatesi ister çiğ, isterseniz pişmiş tüketin, kalp hastalıklarına karşı olumlu etkiler gösteriyor. Domates lif zengini bir besindir. Lif bakımından zengin beslenme sağlayan domates çorbası, kan şekerine destek olur, kan basıncını azaltır, kalp sağlığını karşı korur. Kilo yönetimini kolaylaştırır ve kansızlıkla mücadelede yardımcıdır. • Günlük alınan kalori miktarı azaltılmalıdır. Dünyada en fazla sayıda ölüme neden olan hastalıkların başında kalp ve damar hastalıkları gelmektedir. Ülkemizde meydana gelen ölümlerin %40'ı kadarının nedeni kalp ve damar hastalıklarıdır. Bu nedenle kalp ve damar hastalıklarından korunma çok önemlidir. Hastalıklardan korunma programları yapabilmek için hastalığın oluş mekanizmasının ve hastalığın oluşunda rolü olan etmenlerin iyi bilinmesi gerekir. Kalp hastalıklarının meydana gelmesinde çok sayıda faktörün etkisi olmakla birlikte bunlar içinde üç tanesinin önemi daha büyüktür. Bunlar; yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve sigara içilmesidir. Görüldüğü gibi sigara içilmesi kalp hastalıklarının oluşmasındaki başlıca etmenlerden birisidir. Sigara içenlerde kalp hastalığı riski, sigara içmeyenlerle kıyaslandığında 5 kat daha fazla bulunmaktadır. Sigara içen kişilerin tansiyon ve kan kolesterol düzeyleri de yüksekse bu hastalıkların meydana gelme riski daha fazladır. Sofradaki tuzlarda bulunan sodyumun fazla alımı, kan basıncının artmasına neden olur. Yapılan çalışmalar, hipertansiyonu kan basıncının artmasıyla yani fazla tuz tüketimiyle ilişkilendiriyor. Günlük tuz tüketimimizi 5 gram (1 çay kaşığı) ile sınırlandırmaya özen göstermemiz gerekiyor. Yapılan çalışmalar, diyetle alınan katı yağın kan kolesterol düzeyinde olumsuz etkileri olduğunu gösteriyor. Doymuş yağ içeren katı yağlar kan kolesterolünde LDL kolesterolünün (kötü huylu) yükselmesine neden olur. Bu nedenle de günlük beslenmede, LDL kolesterolün düşmesine yardımcı olan doymamış yağlar açısından zengin zeytinyağı, fındık yağı, ayçiçek yağı gibi sıvı yağları tercih etmemiz gerekiyor.

Kalbi koruyan mucizevi 10 besin

KALP KRİZİ NEDENLERİ NELERDİR?