Mutfağımızda bulunan depresyon karşıtı besinler

Antidepresan olarak adlandırılan ilaçlar, bir çeşit mutluluk hormonu desteği ve bunu sadece ilaçlarla karşılamak zorunda değiliz. Pek çok gıda, bu konuda bize yardımcı olabilecek güçte doğal birer antidepresan olma özelliği taşıyor. Protein, kompleks karbonhidratlar, Omega-3 ve B9 vitaminlerini içeren yiyecekleri tüketmeyenlerin, tüketenlere kıyasla depresyona 10 kat fazla meyilli olduğu araştırmalarla kanıtlandı. Kullanmak istemeyenlere antidepresan yerine geçebilecek, hali hazırda kullananlara ise destek olabilecek doğal antidepresanlar... Yeşil yapraklı besinler depresyonun en büyük düşmanları! Magnezyum, B vitaminleri ve demir açısından oldukça zenginler. Yeşillikler, beyne giden kan damarlarındaki dolaşımı dengeliyor, kan basıncını geliştiriyor, şeker ihtiyacını gideriyor ve demir emilimini kolaylaştıran C vitamini gibi ihtiyaçları karşılıyor. Bu nedenle, bolca lahana, pazı, roka, ıspanak, marul, hindiba gibi yeşillikler tüketmeliyiz. Avokado içerdiği Omega-3, B vitamini, magnezyum ve folik asit ile beyni besleyen bir yiyecek. B vitamini grubunda yer alan folik asit anksiyeteyi ve stresi azaltıyor, beynin sağlıklı çalışmasını, dinç kalmasını sağlıyor. Protein kaynağı bu yiyecek gerçek bir antidepresan. Bu küçük tohumlarda magnezyum, demir, B vitaminleri ve gerekli diğer tüm aminoasitler bulunuyor. Glutensiz olduğu için kuskus gibi birçok farklı besine alternatif olabilmesi de iyi özelliklerinden biri. Kinoanın içindeki mineraller doğrudan serotonin ve melatonin salınımını artırıyor. Keten tohumu, chia tohumundan daha fazla Omega-3 yağ asidi ve alfa-linolenik asit içeriyor. Alfa-linolenik asit serotonin salınımını artırıyor ve böylece kişinin mutluluk, canlılık ve zindelik hissi de artıyor. Tohumun içerdiği yoğun lifler kan dolaşımını ve kandaki şeker oranını düzenliyor. Brokoli, içerdiği B6 vitamini, protein ve kalsiyum ile stres seviyenizi azaltıyor. Endorfin salgılanmasına, anksiyete ve uykusuzluğun azalmasına yardımcı oluyor, vücudun şeker isteğini azaltıyor. Her gün bir tabak ya da en azından birkaç tane haşlanmış brokoli yemeye çalışın. Ekmek, börek, makarna, kurabiye gibi buğdaydan elde edilen her şey gluten içeriyor. Beyaz ekmeğin zararlarının farkına vardıkça daha çok tüketmeye çalıştığımız tam buğday ekmeği, gluten açısından en zengin yiyecek. Ne var ki fazla tüketildiğinde vücudumuza yabancılaşan gluten proteini, özellikle bağırsaklarda enflamasyona sebep oluyor. Yani bağırsak geçirgenliği bozuluyor ve probiyotik, florayı yok ediyor. Bağırsak florasının yok olmasının ardından gelen gluten hassasiyeti ise gerginliğe, strese ve depresyona yol açıyor. Yapılan araştırmalara göre glutensiz yiyecek içeren diyetler ağır psikolojik rahatsızlıklar yaşayanlarda bile olumlu etkiler gösteriyor. Şekli bile beyne benzeyen cevizi düzenli şekilde tüketmenin bu organa birçok yararının olduğunu biliyoruz. Ceviz beynin daha iyi çalışmasına yardımcı olurken kolesterolü de dengeliyor. Magnezyum ve Omega-3 asidi açısından zengin olan bu eşsiz besin aynı zamanda ruh halinin pozitif olmasını da destekliyor. Son birkaç yılın çok konuşulan gıdalarından chia tohumunun popülaritesi meğer boş yere değilmiş. Chia tohumu gerçek bir protein deposu olduğundan serotonin seviyesini artırıyor. Serotonin de pek çok antidepresanın etken maddesi. Hem bu özelliği hem de aminoasit, B vitaminleri ve demir açısından oldukça zengin oluşundan ötürü chia tohumu doğal antidepresanlar arasında sayılıyor.

Mutfağımızda bulunan depresyon karşıtı besinler

MUTFAĞIMIZDA BULUNAN DOĞAL ANTİDEPRESANLAR