Rüya nedir? Rüyalar nasıl yorumlanır? Rüyaları kontrol etmek mümkün mü? Neden rüya görürüz?
Ömür dediğimiz bir mısra boyu macera, o mısrayı yazmak için yaşıyoruz bütün bir hayatı. Rüyalar kimi zaman olmazların olduğu, gerçekliğin bir kuş olup uçtuğu, develerin tellal pirelerin berber olduğu masallara dönüştü. Tarih boyunca insanlık rüyalara pek çok anlam yükledi. Peki, neydi tam olarak rüya? Neden rüya görürüz? Rüyaları nasıl yorumlamalıyız? Rüya yorumlamak insanın kaderini değiştirir mi? Rüyaları kontrol etmek mümkün mü? Rüyalarımızı kime anlatmalıyız? Fikriyat'ın kıymetli yazarlarından Prof. Dr. Ekrem Demirli ve Prof. Dr. Sinan Canan rüyaları Düşünce Atlası'na anlattı.
Rüyalar insana hep çok şey anlattı. İnsanlar sevdikleriyle rüyalarda buluştu. Rüyalar kimi zaman olmazların olduğu, gerçekliğin bir kuş olup uçtuğu, develerin tellal pirelerin berber olduğu masallara dönüştü. Kimi zamansa korkularımızla yüzleştiğimiz kan ter içinde uyanıp günlerce etkisinden kurutulamadığımız kâbuslar. Tarih boyunca insanlık rüyalara pek çok anlam yükledi. Hükümdarların rüyaları ile yönetilen devletler oldu. Peygamber efendimizin sadık rüyalar için "vahyin kırk altıda biridir." sözü âlimlere yoldaş oldu. Kimi filozoflar rüyaları ruhun beden dışındaki dünyası olarak yorumladı, kimine göreyse rüyalar insanlığın unuttuğu bir dildi. Biz her uykuya dalışımızda o dili keşfe çıkıyorduk yeniden. Modern bilim için rüyalar bilinçaltından yansıyan görüntülerdi. Kimi düşünürler insanın bilinçli değilken de düşünmeye devam ettiğini öne sürdü. İnsan tam da bu yüzden rüya görürdü. Peki, insan uykudayken ortaya çıkan bu düşüncelerden en doğru anlamı nasıl çıkarabilirdi? En nihayetinde rüyalar hep bir bilinmez olarak kaldı. İnsanlığın karanlık yüzü. Rüya bir ömrün yaşanmayan kısmı mıydı yoksa devamı mı? Rüya mıydı bunca yaşanan şey yoksa gerçek mi? Peki ya gerçek dediğimiz neydi? Belki de hayat dediğimiz yarım kalan bir rüyadır kim bilir…