Şifre kırma geleneğinin mucidi El-Kindî ve kriptografi teknikleri
Pek çok kod kırma tekniğinin geçmişi, İslam uygarlığına kadar gider. Dokuzuncu yüzyılda İslam uygarlığında posta, posta güvercinleri ile gönderiliyordu. Bin yıl önce yaşayan bir sultanın canı taze kiraz yemek isteyince güvercin postası icat edilmişti. Zamanının iletişim merkezi haline gelmiş olan Mısır'daki Kahire Kalesi, bin 900 posta güvercinine sahipti. Bu nedenle gizli ve özel mesajların korunması gerektiği için şifreleme veya kodlama tekniği geliştirildi. Bağdatlı âlim el-Kindî'nin kriptografinin temellerini atması sayesinde savaşlarda gizli mesaj göndermek bile mümkündü.
Çok gizli bilgilerin iletilmesi oldukça tehlikeli ve riskli bir iştir. Bu sebeple önemli bilgilerin yanlış ellere geçmesini önlemek amacıyla mesajların yalnızca gerekli bilgiye sahip kişilerce okunabilmesi için mesaj karıştırma, maskeleme veya şifreleme teknikleri kullanılır. Kriptografi olarak bilinen bu işlemde mesajın karıştırılmasına şifreleme, çözülmesine ise şifre çözme denir. Mesajı alması istenen kişi haricindeki kişiler, mesajı anlayabilmek için kripto analiz tekniklerini kullanarak şifreyi çözmek zorundadır.