Titanik'i son anda kaçıran yeryüzünün en talihli adamı

Besim Ömer Paşa, Titanik faciasından kurtulan tek yolcu. Besim Ömer'in atlattığı badirelerse bu kadarla sınırlı değil! 15 Nisan 1912… Titanik, daha ilk seferinde bir buz dağına çarpmış ve yaklaşık iki saat kırk dakika içinde Kuzey Atlantik'in buzlu sularına gömülmüştü. 1912'de yapımı tamamlandığında dünyanın en büyük buharlı yolcu gemisiydi. Batışı bin 514 kişinin ölümüyle sonuçlandı ve en büyük deniz felaketlerinden biri olarak tarihe geçti. Facianın hemen ardından 'Titanik'i son anda kaçıranlar kulübü' oluşturuldu ve bu iddiada bulunanların sayısı beş günde 6 bin 904'e ulaştı. Fakat bir detay dikkatleri çekmişti. Bu isimlerin arasında bir Türk doktor vardı! Besim Ömer Paşa… Besim Ömer ilim dünyasında ve özellikle de tıp alanında çok tanınıyordu. Tevfik Fikret'in yakın arkadaşı olduğu bilinen Besim Ömer'in doktor, şair, hukukçu gibi güzide mesleklerden dostları vardı. Bu devrin revnaklı, zengin, rütbe ve nişanlarla müstağrak bir kişisi olarak dikkat çekerdi. 1912 senesinde bir sağlık kongresi için Avrupa'ya geçecekti. Amerika yolculuğunu Titanik gemisi ile yapmayı planladı ve bunun için erkenden bilet aldı. Yani hayatının dönüm noktalarından birini yaşayacaktı… İstanbul'un tanınan simalarındandı Osmanlı Devleti'nin son dönemindeki en önemli tıpçılarından ve Türkiye'nin ilk kadın doğum uzmanı olan Besim Ömer (Akalın) Paşa, Osmanlı Devleti'nin son ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk döneminde yaşamış ender tıp adamlarındandır. Besim Ömer Paşa, Afife Hanım ve Ömer Şevki Bey'in ikinci çocuğu olarak Arnavutluk sınırları içerisinde bulunan Narda kasabasında dünyaya geldi. Besim Ömer ilkokul çağında iken ailesi İstanbul'a taşındı. Eğitimine İstanbul'da devam eden Besim Ömer kısa bir sürede İstanbul'un tanınan simalarından oldu. Başarılı geçen tıp eğitimi ve ihtisasından sonra yoğun bir mesai yükü altında yarım asırdan fazla tıp alanındaki tecrübelerini insanlara aktarmaya çalıştı. Besim Ömer, Titanik'ten kurtulan tek Türk olarak tarihe geçti. Besim Ömer yaşamında çokça badire atlamışsa da sağ salim olarak ayakta kalabilmeyi başarmış. Bu badirelerden iki tanesi kendi hayatı için dönüm noktasıdır. İlk olay 1911 senesinin Ağustos ayında bir doğum için Anadolu yakasına geçmesiyle başına gelir. Besim Ömer, sahilde vapura biner ve oluşan yoğun kalabalık sonucu vapur denizde batmaya başladığı esnada Besim Ömer'le birlikte 3 kişi denize düşer. Düşerken de başını sert şekilde çarpar. Vapurun pervanesi onu kendisine çekmeye başlayınca vapurda bulunan yaklaşık 15 tıbbiye öğrencisi onu kurtarmak için denize atlar ve ölmek üzereyken onu sahile çıkarmayı başarır. Burada en çok sevdiği meslektaşı Bafralı Yanko Bey yarım saat verdiği mücadele sonucunda onu hayata döndürür. İkinci olay ise kendisinin deyimiyle mucizedir. Besim Ömer Paşa, 1912 senesinde Amerika'da düzenlenecek olan sağlık kongresine murahhas olarak katılmak için Avrupa'ya geçer. Bulunduğu Fransa'dan, Amerika yolculuğunu Titanik gemisi ile yapmayı planlar ve bunun için erkenden bilet alır. Meşhur transatlantik gemisi Titanik İngiltere'nin Southampton Limanı'ndan kalkacak ve New York'a varacaktır. Paşa, Fransa'nın Cherbourg sahil kentinde konaklar, ancak sabah vapura geç kalır ve seferi kaçırır. Besim Ömer Paşa'nın gemiye binememesiyle hayatı kurtulur. Paşa'nın Titanik'e binememesi daha sonraları onun bu vesileyle de hatırlanmasını sağlar. Yıllar sonra bu olaydan bahsederken, 'Yeryüzünün en talihli adamı benim, hayatımda ne istediysem hepsi olmuştur.' dediği nakledilir. Gemi listelerinden doğrulanan bilgilere göre, 'Titanik'i son anda kaçırdım kulübü' üyesi olan bazı ünlüler de vardı. Dr. Işıl Acehan'ın aktardığına göre, bunlar arasında ABD'li romancı Theodore Dreise, İtalyan mucit Guglielmo Marconi, ABD'li finansçı J.P. Morgan, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Robert Bacon gibi isimler bulunuyor. Besim Ömer Paşa soyadı kanunundan sonra Akalın unvanını alır. Yaklaşık yarım asır boyunca hocalık yapar ve binlerce talebe, ebe yetiştirir. Aynı zamanda kronik bir astım hastası olan Besim Ömer, en yaşlı üye sıfatıyla mecliste de yerini almıştır. Ömrünün son gününü de milletvekili olarak görev aldığı Büyük Millet Meclisi'nde geçirir. 19 Mart 1940 tarihinde Salı günü Meclis'te öğle arasında geçirdiği ani kalp krizi sonucunu hayata gözlerini yumar. Hayatıyla ilgili ilginç ayrıntılar da mevcut. Onunla uzun yıllar aynı çatıyı paylaşan akrabalarının aktarımına göre henüz altı yaşında iken Abdurrahman Paşa kendisi ile şakalaşıp seni evlendireceğim deyince dayısına küser. Çevresine sürekli olarak evlenmeyeceğim deyip durur ve gerçekten de 80 yıllık hayatı boyunca hiç evlenmez, uzun ömrünü ilme adar. Hatta Hüseyin Rahmi ve Ubeydullah Efendi ile birlikte memlekette 3 meşhur bekarlar diye adları çıkmıştı. O kadar sık doğumlara girerdi ki günün birinde 'Dokuz doğurmadım ama dokuz doğurttum.' diyerek 48 saat içinde dokuz doğum vakasında bulunduğunu dile getirmiştir. Dr. Besim Ömer Paşa'nın, gerek kitapları gerek verdiği eğitim ile modern tıbba katkısı çok fazladır. Ülkemizde ebeliğin kurumsallaşmasında da büyük rolü olmuştur. Çeşitli dergi ve gazetelerde çok sayıda makale ve 70'ten fazla kitap ve monografi yazmıştır. Bu çalışmalarından bazıları basım tarihine göre kronolojik bir liste halinde verilmiştir. Derlenen kaynak: Zeytinburnu Belediyesi Kültür Yayınları,