Türkiye'nin 5 yürüyüş rotası

Dünyanın en iyi uzun mesafe yürüyüş rotasından biri olarak kabul edilen 535 kilometrelik Likya Yolu, eşsiz doğal güzelliklerin yanı sıra çok sayıda antik kentten de geçerek, ziyaretçilerine doğa ve tarih dolu bir atmosfer sunuyor. Fethiye ile Konyaaltı arasında uzanan ve dünyanın en uzun rotalarından biri olan Likya Yolu, tarihi mekanların yanı sıra Ölüdeniz, Kabak Koyu, Patara, Kalkan, Kaş, Adrasan, Çıralı gibi turistik bölgelerden oluşuyor. Bir kısmı halen kullanılmakta olan eski göç yollarından oluşuyor ve Anadolu'nun en eski halklarından biri olan Likyalıların izini sürüyor. Fethiye'den Antalya'ya kadar uzanan Likya Yolu, Türkiye'nin en güzel manzaralarına tanıklık edilebilen bir rota. Günlük ortalama 25 km baz alınırsa Likya yolunu yaklaşık 21 günde tamamlanabilir. Dünyanın en iyi 10 yürüyüş parkuru arasında bulunan Likya Yolu, aynı zamanda Akdeniz sahillerinin tadını çıkarmak için de ideal. Gelidonya Feneri, Faralya Köyü, Sidyma Antik Kenti, Pınara Ören Yeri, Xanthos Antik Kenti Likya Yolu üzerindeki duraklardan. Faralya Köyü hakkında daha fazla bilgi edinmek için tıklayın. Yürüyüş esnasında rahat giyim malzemeleri seçmek gerekiyor. Yanınıza almanız gereken önemli malzemelerden biri de kamp eşyalarınız. Sık sık kamp kurmak için uygun ortamlarınız olacak. Yürüyüş botunu unutmayın ama hava değişimlerini de dikkate alarak uygun malzemelerle yola çıkın. Su stok gereksiniminizi karşılayacak malzemeler (bazı etaplar bir hayli uzun), şapka, rüzgârlık aynı zamanda yağmurluk güneş kremleri, aydınlatma araçları, kamp malzemeleri ilkyardım çantası, ateş yakmak için uygun malzemeler, zorlu koşullara uyum sağlayabilen kıyafetler ve rotanızı gösteren haritalar yolculuğunuzda size çok yardımcı olacak. Likya Yolu, Fethiye'nin Ölüdeniz beldesinde başlıyor. Uçakla gelecekseniz, Fethiye'den Kaş'a kadar olan kısım için Dalaman Havalimanı'nı; Antalya'dan Demre'ye kadar olan kısım için ise Antalya Havalimanı'nı kullanabilirsiniz. Likya Yolu için en güzel zaman Mart-Nisan ve Ekim-Kasım ayları. Tüm Likya Yolu Rotası şu şekilde; Ovacık, Faralya, Kabak, Alınca, Bel, Gavurdağı, Xanthos, Kınık, Akbel, Patara, Kalkan, Sarıbelen, Gökçeören, Çukurbağ, Kaş, Liman Ağızı, Boğazıcık, Üçağız, Çayağız, Myra, Finike, Karaöz (Gelidonya Feneri Burada), Adrasan, Çıralı, Tekirova, Roman Bridge, Göynük Yayla, Göynük, Hisarçandır, Çitdibi, Geyikbayırı. Önemli bir kısmı Niğde ili sınırları içinde kalan Aladağlar, eşsiz yürüyüş rotalarına ve bir yandan yüksek zirvelere, bir yandan kaya duvarlarına tırmanış güzergâhlarına sahip. Aladağlar, Toroslar'ın orta ve güneydoğu bölümünden yükselir. En yüksek zirvesi 3756 metre ile Demirkazık Dağı. Tamamı milli park içinde. Niğde'ye 60 km. uzakta yer alan Aladağlar'ın önemli trekking bölgeleri Yedigöller, Sokulupınar, Maden Boğazı, Kapızbaşı Şelaleleri, Sarımadenler ve Akşampınarı. Niğde'den araçla bir buçuk saatte Çukurbağ veya Demirkazık köyüne gidiliyor. Çukurbağ köyünden iki saatlik bir yürüyüşle Emli Vadisi'ne varılıyor. Buradan Kaldı, Güzeller ve Alaca zirvelerine tırmanmak mümkün. Trekking için en uygun dönem yaz ayları. Kalker kayalardan oluşan Aladağlar'da Emli ve Barasama vadileri dışında ormanlık alan yok. Yürüyüş boyunca alpin bitki topluluklarına rastlıyorsunuz. Aladağlar üzerinde yürüyüş ve tırmanış yapacak dağcılar genellikle Niğde-Çamardı-Çukurbağ köyü üzerinden Aladağlar'a giriş yapıyor. Doğal çevre ve iklim koşullarına göre Aladağlar üzerinde yapılacak gezi ve tırmanış etkinlikleri için en uygun zaman Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları. Geniş bir alan üzerine yayılmış bulunan bu yüksek dağlık yörede ulaşım, ilk yardım ve kurtarma faaliyetleri çok zor ve güç şartlar altında yapılabildiğini akılda tutmakta fayda var. Aladağlar Milli Parkı'na Adana, Kayseri ve Niğde'yi çevreleyen karayolu, demiryolu ve havayolu üzerinden ulaşmak mümkün. Ulaşım sabah ve akşam sefer yapan Ulupınar ya da Kapuzbaşı köylerinin minibüsleri ile ya da özel araçlarla yapılıyor. Eski konaklarıyla ünlü Safranbolu'ya kırk kilometre mesafede bulunan ve yemyeşil vadilerin, zirvelerin, suyun ve nemin yarattığı bitki çeşitliliğinin yansıması olan anıt ağaçlarıyla cennet gibi yerlerden biri olan Yenice Ormanları Türkiye'nin dokuz sıcak noktasından biri. Yani 1999 yılında Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından 'acil olarak korunması gereken 100 sıcak nokta'dan biri ilan edildi. Karabük sınırları içerisinde bulunan Yenice Ormanları, bahar aylarında çok sayıda kişi tarafından ziyaret ediliyor. İçinde barındırdığı pek çok endemik bitki türü nedeniyle burası, özellikle doğa fotoğrafçılarının vazgeçilmez yürüyüş noktalarından biri. Orman içerisine kamp kurma fırsatı bulunan yer, aynı zamanda birçok farklı yürüyüş yoluna da sahip. 210 kilometre boyunca işaretlenen ve 21 parkurdan oluşan ormanda günübirlik, kısa ve uzun olmak üzere üç kategoride yürüyüş yapabilirsiniz. Ayrıca 292 kilometrelik bir bisiklet rotası da bulunuyor. 210 kilometre boyunca işaretlenen yol üzerindeki 21 parkur, alternatif güzergahlarla birlikte toplam 396 kilometreye ulaşıyor. Yürüyüş parkurları günübirlik, kısa ve uzun olmak üzere 3 kategoride toplanmış. Parkurlar genellikle orman yolu ve patikalardan oluşuyor. Ayrıca 292 kilometrelik dağ bisikleti rotası da mevcut. Patikalarda 50 metre, orman yollarında ise çevreyi kirletmeme adına 400 metre aralıklarla uluslararası platformda 'grande randonnee' olarak bilinen sisteme uygun kırmızı-beyaz işaretler var. Bunların yanı sıra başlangıç ve bitiş noktalarına ve birçok kavşak noktasında da tabelalar mevcut. Yenice, Karabük'e 32 kilometre mesafede yer alıyor. En yakın havaalanı Zonguldak-Çaycuma. İstanbul ve Ankara'dan Karabük'e otobüsle ulaşabilirsiniz. İstanbul'dan Yenice'ye gelmek için İstanbul-Bolu-Gerede-Eskipazar-Karabük veya Bolu-Yeniçağ-Mengen-Gökçebey güzergahlarını kullanabilirsiniz. Doğal yaşlı ormanların varlığı, yabani yaşam sahası olması ve geleneksel mimarinin korunduğu yüzyıllık evleri ve yaylalarıyla Palovit, Fırtına Vadisi'nin en önemli yaşam alanlarına ev sahipliği yapıyor. Amlakit Yaylası'ndan Hazindağ Yaylası'na, Pokut Yaylası'ndan Konaklar Mahallesi'ne kadar henüz tahrip olmamış eski kervan ve göç patikasının izlerini taşıyan Palovit Vadisi yaşlı ormanıyla dikkat çekiyor. Hazindağ Samistal yaylaları arasındaki patika, bölgenin en keyifli yürüyüş rotalarından. Samistal 2 bin 450 metrelik rakımıyla bölgenin en yüksek yaylası. Burada geleneksel mimarinin en güzel örneklerini, taş ustalığının ulaştığı en son noktayı görmek mümkün. Palovit Vadisi kendine özgü endemik bitki çeşitliliğinin yanı sıra barındırdığı hayvan türleriyle de doğa koruma açısından büyük önem taşıyor. Türkiye'de en yoğun bozayı popülasyonun bulunduğu bölgelerden biri olan alanda, yaban domuzu, çengel boynuzlu dağ keçisi, yaban keçisi, kurt, tilki, çakal, yaban kedisi, vaşak, karaca ve porsuklar yaşıyor. Trabzon havaalanından Pazar ilçesine, oradan da Çamlıhemşin'e dolmuşlarla rahatlıkla gidilebilir, bu yolculuk 2 saat sürüyor. İstanbul'a günübirlik mesafede bulunan İzmit Yuvacık'a bağlı Menekşe Yaylası, Samanlı Dağları'nın büyüleyici doğasıyla güzel bir yürüyüş rotası sunuyor. Aytepe'den başlayan, Soğuk Su ile devam eden ve ahşap köprülü patikasıyla sizi bir filmin içinde gibi hissettiren parkur yaklaşık bir buçuk saat sürüyor. Genel itibariyle yeni başlayanlar için orta, deneyimli yürüyüşçüler için kolay seviyede parkurlar var. Baharda açan birbirinden renkli çiçekleri ve rotayı şenlendiren dağ çilekleriyle Menekşe Yaylası diğer yaylalara göre oldukça temiz. Özellikle doğa sporları için oldukça elverişli. Öyle ki, doğaseverler tarafından sürekli ziyaret edilir. Burada yürüyüş yapabilir, bisikletle çevreyi keşfedebilirsiniz. Kekik kokusu eşliğinde devam ettiğiniz yolunuzda yanınıza güneşten koruyucu malzemeler ve gece için kalın giysiler almanız gerekebilir. Menekşe Yaylası'na gelmeden önce baton, tozluk, yürüş botu, yağmurluk, şapka, uygun giysiler, mataralar, ilkyardım çantası gibi malzemeleri yanınıza alın. Yayla; İstanbul'a 135 km uzaklıkta. Başiskele'ye 15 km, İzmit'e ise 30 km'lik mesafede yer alıyor. İklimi Karadeniz gibi. Yuvacık Barajı tarafından ve Gölcük üzerinden yaylaya ulaşmanız mümkün.