Uzmanlardan uyarı! Bol bol tüketenler dikkat!

Trabzon Hurması ◾ Türkiye'de genellikle Trabzon hurması adıyla bilinen bu meyvenin, Japon hurması ve Akdeniz hurması gibi isimleri de bulunur. Kış başlarına kadar tezgahları renklendiren meyve, ham ve sert haldeyken sarıdır, olgunlaştıkça yumuşar ve turuncu bir renk alır. ◾ C vitamini deposu cennet hurması, beyaz kan hücrelerinin üretimini arttırarak bağışıklığı güçlendirmede destekçidir. 1 cennet hurması, gündelik C vitamini ihtiyacını karşılamak için yeterlidir. Beyaz kan hücreleri, viral, bakteriyel ve diğer toksinlere karşı vücudu savunucu rol oynar. Vücutta görülen inflamasyon virüsler ve hastalıklara karşı doğal bir savunmadır. Kavun ◾ Bağışıklık sistemini güçlendirir. Düzenli olarak tüketildiğinde içeriğindeki potasyum ve c vitamini bağışıklık sistemini destekler. Bağışıklık sistemi güçlendirdiği için hastalıklara karşı vücut direnci sağlar. Damar tıkanıklığını önlemede etkilidir. Kalbe ve kansızlığa iyi gelir, tansiyonu düzenler. Kavunu aşırıya kaçmamak şartıyla kalp hastalarının tüketmesi gerekir. Zengin besin değerleri nedeniyle kansızlık sorunu olanlarda etkilidir. ◾ Ayrıca kalp krizi riskini düşürür. Kalp damar sorunu olanların özellikle yaz aylarında kavunu düzenli olarak tüketmeleri önerilir. Böbrek taşları ve kumlarını düşmesine yardımcı olur. Yatıştırıcı etkisi nedeniyle sinir sistemini üzerinde olumlu etkiye sahiptir. Uyku sorunu olanlara iyi gelir. İdrar söktürücü özelliği vardır. Kabızlığı iyi gelir. ◾ Cildi nemlendirir, romatizma ağrılarını hafifletir. Sindirilmesi kolay olan meyveler arasında yer alan kavun, kilo vermek isteyen ancak metabolizma hızı yavaş olanlara önerilir. Diyet programlarında yer alan kavun hızlı bir şekilde kilo vermeyi sağlamakta ve metabolizmayı da hızlandırmaktadır. Karpuz ◾ Kanser önleyici etkileri için karpuzdaki likopen ve diğer bireysel bitki bileşiklerini inceleyen çeşitli bilimsel çalışmalar mevcut. Likopen alımı bazı kanser türleri için daha düşük bir riskle ilişkilendirilse de, çalışma sonuçları biraz karışık. Konuyla ilgili şimdiye kadarki en güçlü bağlantı ise likopen ve sindirim sistemi kanserleri arasında görünüyor. ◾ Karpuzun hücre bölünmesinde rol oynayan bir protein olan insülin benzeri büyüme faktörünü (IGF) düşürerek kanser riskini azalttığı görülüyor. Çünkü yüksek IGF seviyeleri de kanserle bağlantılı... İncir ◾ Lif açısından zengin olan incir, kilo kontrolü sağlamak isteyenler için atıştırmalık görevi görebilir. 2 veya 3 kuru incir, gün içinde uzun süre tok hissetmeye yardımcı olmaktadır. ◾ İncir, kandaki yağ seviyelerine ve kan basıncına etki ederek damar sağlığının iyileşmesinde rol oynamakta ve kalp hastalıkları riskinin azalmasına yardımcı olmaktadır. Luteolin, meyveler, sebzelerde bulunan bir flavonoiddir yani antioksidanlar ve antimikrobiyal ajanlar olan besin maddeleridir. İncirler luteolini destekleyerek, tümörlerin büyümesini engellemeye yardımcı olmaktadır. ◾ İncirin içerdiği yüksek oranda vitamin ve mineraller sayesinde hücre yenilemesinde etkin bir görevi bulunmaktadır. Vücuttaki serbest radikalleri etkisiz hale getirerek, hastalıklara karşı direnç oluşmasını sağlayan incir, antioksidan açısında zengin bir meyvedir. ◾ İncir, içerdiği bakır sayesinde vücutta metabolizma dengesi ve enerji üretiminde etkili olmaktadır. İncir, kemik ve diş sağlığını korumada ve etkin rol oynayan iki mineral olan kalsiyum ve magnezyum içermektedir. Ayva ◾ Ayva, çoğu meyve gibi diyet lifi bakımından yüksektir ve önemli miktarda lif, gastrointestinal sistemin (mide-bağırsak sistemi) daha verimli ve düzenli çalıştığı anlamına gelir. Ayvada bulunan yüksek düzeydeki antioksidanlar ve vitaminler cildinizin sağlıklı ve genç kalması için çok faydalıdır. Antioksidanlar, serbest radikallerin cilt hücrelerinde neden olduğu hasarı ortadan kaldırarak kırışıklıkların görünümünü azaltır, lekeleri giderir ve cildinizi UV radyasyonunun etkilerine karşı korumaya yardımcı olur. ◾ Ayvalar, hücreleri serbest radikal hasarından korurken metabolik stresi ve iltihabı azaltabilecek zengin bir antioksidan kaynağı sunar. Bazı araştırmalar, quercetin ve kaempferol gibi flavonoller de dahil olmak üzere ayvalardaki bazı antioksidanların iltihabı azalttığını ve kalp hastalığı gibi kronik hastalıklara karşı koruma sağladığını öne sürmektedir. Kilonuzu düşük tutmanın ve sisteminizin en iyi şekilde çalışmasını sağlayan hızlı bir metabolizmayı garanti etmenin en iyi yollarından biri sindirimi iyileştirmektir. ◾ Ayva, alerjik reaksiyonları kontrol etme yeteneği nedeniyle uzun zamandır övülmüştür. Cilde merhem veya jel olarak uygulandığında atopik dermatit ve benzeri cilt rahatsızlıklarına fayda sağlayabilir. Yüksek C vitamini seviyeleri ayrıca iltihabı kontrol etmeye ve cildinizin sağlığını ve görünümünü iyileştirmeye yardımcı olur. ◾ Ayvanın zengin mineral içeriği demir, bakır ve çinko içerir. Bu üç mineral, diğer çeşitli eser elementlerle birlikte kırmızı kan hücrelerinin üretimi için gereklidir. Kırmızı kan hücresi üretimi yüksek olduğunda, vücutta daha fazla oksijen taşındığı için vücuttaki dolaşım artar. Bu, deriye ve kafa derisine kan akışının artmasını sağlar, bu da saç folikülü sağlığını artırır ve büyümeyi uyarır. Kivi ◾ Kahverengi kabuklu, siyah minik çekirdekli ve yeşil bir meyve olan kivi, olgunlaştığında daha koyu bir yeşil renge sahip olup muz gibi tatlanır. Ham halindeyken daha ekşi bir tadı vardır. Çin kökenli bir meyve olarak bilinir ◾ Astım ataklarını rahatlatabilir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Sindirim sistemini düzenler. Kalp sağlığını destekler. Kanseri önlemede yardımcı olur. Kilo vermeyi hızlandırabilir. ◾ Cilde faydalıdır. Saçları gürleştirir. Göz sağlığını iyileştirir. Hamilelikte destekleyicidir. Kemik sağlığını korur. İnflamasyon ile savaşır. ◾ Kivinin sindirime faydaları çözünür ve çözünmeyen liflerinden gelir. Çözünür lifler bağırsakların sağlıklı çalışması için gerekli olan yararlı bakterilerin üretilmesine yardımcı olur. Çözünmeyen lifler ise suyu tutar ve sindirim sırasında genişleyip dışkılamayı kolaylaştırır. Sindirimi hızlandırır ve bağırsak hareketlerinin düzene girmesini sağlar. Şeftali ◾ Şeftali, vücudu koruyan ve iltihaplanmayı önlemeye yardımcı olan antioksidanlarla doludur. Böylelikle vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı direnç kazanmasını sağlamaktadır. ◾ Ortalama boyuttaki bir şeftali yaklaşık olarak 1.5 gram lif içermektedir. Şeftalideki lif, kabızlığı önleyerek ve sağlıklı sindirimi destekleyerek, kan şekeri seviyelerinin yönetilmesine yardımcı olmaktadır. Şeftali ayrıca anti-inflamasyon içererek, bağışıklığı destekler ve bağırsaktaki faydalı bakterileri besleyen prebiyotikler barındırmaktadır. ◾ Şeftali meyvesi tüketmek yüksek tansiyon ve artan kolesterol seviyeleri gibi kalp hastalıkları geliştirme riskini azaltabilmektedir. Ayrıca şeftalide bulunan yüksek potasyum seviyesi de vücudun sağlıklı bir denge oluşmasını sağlayarak, yüksek tansiyonun korunmasına yardımcı olmaktadır. ◾ Şeftalinin etli kısmı C vitamini, polifenol ve karotenoid içererek güçlü bir antioksidan olarak görülebilmektedir. Antioksidanlar, hücrede oluşan hasarlarla savaşarak, yaşlanmaya ve kansere karşı koruyucu olabilmektedir. Haftada en az iki porsiyon şeftali tüketmek menopoz sonrası kadınları, meme kanseri türlerinden koruyabilmektedir. Ayrıca şeftali çekirdeklerinden elde edilen özlerin vücudun alerjik tepkisini azaltarak, bağışıklık sistemine çeşitli şekillerde fayda sağlamaktadır. ◾ 60 kaloriden daha az olan şeftalilerde doymuş yağ, kolesterol veya sodyum bulunmamaktadır. Bir şeftalinin %85'inden fazlası sudan oluşmaktadır. Ayrıca, lif oranı yüksek bir gıda olduğundan doyurucu olmaktadır. Bu durum tok hissetmeye neden olduğundan acıkma süresini geciktirerek kilo vermeye yardımcı olur. Portakal ◾ Turunçgiller ailesinden olan portakal, sağlığa birçok faydası bulunan meyveler arasında yer alıyor. İçeriğinde bulunan yüksek oranda C vitamini, potasyum, folik asit ve sitrat ile portakalın; hücre hasarını engelleme, kansere neden olan serbest radikaller ile savaşma, bağışıklık sistemini destekleme mikroorganizmalara karşı koruma gibi yararları bulunuyor. ◾ Taze meyve olarak tüketiminin yanı sıra portakal; taze sıkılmış suyu ve kurutulmuş haliyle de günlük beslenmede önemli bir unsur olarak ön plana çıkıyor. ◾ Portakal içerdiği C vitamini sayesinde hücre hasarını engeller, kansere neden olan serbest radikaller ile savaşır. Bağışıklık sistemini destekler ve mikroorganizmalara karşı korur. Yaşa bağlı maküler dejenerasyonu yavaşlatarak göz sağlığını destekler. Bununla birlikte demir emilimini arttırarak anemiyi iyileştirmeye yardımcı olur. ◾ Demir eksikliği olan kişilerde yumurta, et gibi demirden zengin kaynaklar ile birlikte C vitamini alabilmek adına portakal suyu tüketimi yararlı olabilmektedir. Çilek ◾ Vitamin ve mineralce zengin bir meyve olan çilek içeriğinde çok sayıda fitokimyasal madde bulundurur. Fitokimyasallar sebze, meyve, tahıl ve baklagillerin sağlığını koruyan ve sağlık için faydalı olan kimyasal maddelerdir. ◾ İçerisinde fitokimyasal bulunan besinleri tüketmek insan yaşamını olumsuz etkileyen kanser, kalp damar hastalıkları ve diyabet oluşmasını önlerken var olan hastalıkların tedavisinde destekleyici bir etki gösterir. Ayrıca çilek iyi bir antioksidan kaynağıdır. Antioksidanlar vücut tarafından doğal olarak üretilebilen ve besinlerle dışarıdan alınan ve vücutta hücre hasarını önleyen maddelerdir. Elma ◾ Elmanın glisemik indeksi, protein ve yağ içeriği düşüktür. Elma, lifli bir yapısı olması nedeni ile bağırsak tembelliğine iyi gelen, bununla beraber kolesterol ve karbonhidratların emilimini düzenlemeye yardımcı çözünür bir lif olan pektin içeriği en yüksek meyvelerden biridir. ◾ Elmada C, A, K, B6 ve E vitaminleri bulunur. C vitamini besinler yoluyla sağlanmalıdır. Yorgunluğu azaltmaya yardımcı olur, sinir sisteminin düzgün çalışması ve bağışıklık savunması için gereklidir, demir emilimini artırır. İçerisinde bulunan polifenoller sayesinde antioksidan özelliklere sahiptir. Kiraz ◾ Kiraz faydalarından dolayı kalp hastalıkları riskini azaltabilir ve gut hastalığını tedavi edilebilir. Lezzetli bir meyve olmasının yanı sıra kirazın sağlığa birçok faydası bulunmaktadır. ◾ Kirazın faydaları şu şekilde sıralanabilir: Vücutta oluşan iltihabı azaltmada etkilidir Kilo kaybını destekler Beynin güçlenmesine yardımcı olur Uyku kalitesini artırır Gut hastalarına iyi gelir Üzüm ◾ Üzüm, potasyum içerir ve potasyum kan basıncını düzenlemeye yardımcı olan bir mineraldir. Düşük potasyum düzeyleri yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve inme riskinin artmasına neden olmaktadır. ◾ Üzümde bulunan bileşikler kolesterol emilimini azaltarak yüksek kolesterol riskine karşı koruma sağlar. Yapılan bir çalışmada kırmızı üzümün böyle bir etkisi olduğuna dair bir kanıtlar bulunmuştur. ◾ 12 hafta boyunca 111 yaşlı kişi ile yürütlen bir çalışmada günde 250 mg üzüm takviyesi alanlarda bilişsel fonksiyonlarda (dikkat, hafıza ve dil) iyileşme görülmüştür. Gençler üzerinde yapılmış bir çalışmada ise 250 ml üzüm suyu içenlerin bellekle ilgili becerilerinin üzüm suyu tüketiminden 20 dakika sonra arttığı belirlenmiştir. Nar ◾ Her gün düzenli olarak nar tüketmeye başladığınızda narın güçlü antioksidan etkileri ilk olarak kendini vücudunuzdaki toksinleri uzaklaştırmaya adıyor desek yeri. Bunu da idrar söktürücü etkisi sayesinde yerine getiriyor tabii. ◾ Bu sayede vücudunuzda biriken toksinlerden, başka bir ifadeyle birçok hastalığa neden olabilecek zararlı maddelerden sizi kurtarıyor. Hücrelerimizi hastalıklara karşı daha dayanıklı hale getiriyor, grip ve nezle gibi hastalıkların hızla geçmesini sağlıyor Maydanoz ◾ Maydanoz halk arasında mide bulantısını giderici, böbrek taşlarını düşürücü, kansızlıkta, halsizlikte, bağırsakların çalışmasında, diş etleri kanamasının önlenmesinde, yaraların kapanmasında, romatizmada yararlı olarak bilinir. ✅Antioksidan özelliği sayesinde vücudumuzu önemli hastalıklara karşı korur. Kefir ◾ Anne sütüne en yakın içecek olarak adlandırılan kara maya usulü kefir, içerdiği mineral ve antioksidanlar sayesinde kanser, sindirim rahatsızlıkları ve sinirsel rahatsızlıklara iyi gelir. ✅Sindirim sistemini destekler. Ceviz ◾ Ceviz, beyin fonksiyonları için çok faydalı olan, hafızayı güçlendiren, aynı zamanda hiperaktivite, depresyon ve hatta otizmle başa çıkmaya yardım eden omega - 3 yağlarını içerir. ◾ Yapılan araştırmalara göre günde 50 gram ceviz yiyen bir kişinin vücudunda iltihap olduğunun göstergesi olan CRP maddesinde azalma meydana geldiği tespit edilmiştir. ◾ Kullanım için bir su bardağı içine 3 tane ceviz atarak tüm gece bekletin, sabah aç karnına bu suyu için. Cevizli su tüm gün dinç kalmanızda etkili olacaktır. ✅ Ceviz, kilo yönetimine yardımcı olarak obeziteyi önler ve diyabet riskini de azaltır. Domates ◾ Domateslerdeki antioksidanlar kanser, diyabet ve kalp hastalığı bunlardan birkaçı olan çeşitli ölümcül hastalıklara karşı koruma sağlar. ✅ Kan basıncını düzenler. Sarımsak ◾Sarımsak, yemeklerde bir lezzetlendirici olarak yaygın olarak kullanılır, ancak aynı zamanda eski ve modern tarih boyunca ilaç olarak da kullanılmıştır. ✅ Güçlü bir antibiyotik olan sarımsak enfeksiyonlara karşı savaşarak bağışıklık sistemini güçlendirir. Ispanak ◾ Ispanak her türlü yorgunluğu giderir, organizmanın dengesini sağlayarak zindelik verir, kan yapar. Yaşlılıktan doğan öğrenme problemlerinde oldukça fayda verir. ◾ Sofraların vazgeçilmezi olan ıspanak içinde iltihap kurutan antioksidanlar ve bol miktarda E vitamini bulunur. Ispanak içinde yer alan diğer bir madde ise alfa-lionelik (ALA) isimli asittir. ◾ Bu asit iltihapların neden olduğu ağrıları azaltan bir etkiye sahiptir. Ispanaktan yararlanabilmek için yemeğini yapabilir ya da suyunu tüketebilirsiniz. ✅ Ispanak bol miktarda C, E ve B vitaminleri, magnezyum, demir ve kalsiyum içerir. Tahin ◾ Tahin, kişinin istediği şekilde tüketebileceği bir besindir. Direkt olarak tüketilebileceği gibi poğaça, kurabiye içine konarak da tüketilebilir. Ülkemizde en yaygın tüketim şekli ise pekmezle karıştırılarak yenilen halidir. ✅ Beyni güçlendirir. Havuç ◾ Havuç, en etkili şekilde enerji sağlayan ve bu sebeple de çocukların, hastaların ve yaşlıların temel besini olan şekeri bolca ihtiva eden sebzedir. ✅ A, B, C, D, E, K vitaminleri yönünden zengindir. Mercimek ◾ Mercimek en besleyici ve sindirimi kolay besinlerin başında gelir. Değerli gıdaları ihtiva eder ve sayısız yemek çeşidi yapılabilir. Zekâyı ve görmeyi güçlendirir. ✅ Yeryüzünde 58 çeşit mercimek vardır. Bunlardan 24 türü Anadolu'da yetişir. Kimyon ◾ Kimyonun 100 gramında yaklaşık 375 kalori bulunmaktadır. Buna göre 1 çay kaşığı kadar ( 2 gr ) kimyonu yemeğinize kattığınızda 8 kalori almış olursunuz. ✅Kimyon protein miktarı çok yüksek bitkilerden biridir. 100 gr kimyon yaklaşık 18 gr protein içermektedir. Limon ◾ Limonlar, C vitamini, B-kompleks vitaminleri, kalsiyum, demir, magnezyum, potasyum ve lif gibi besinleri içermektedir. Limonlar, elma veya üzümden daha fazla potasyum içerirler. ✅Bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Soğan ◾ Soğan, birçok bakteri ve virüse karşı birebirdir. Eskiden savaşlarda askerlerin yaralarını tedavi etmek için soğan kullanılırdı. Soğan acıyı alır ve yaranın çabuk iyileşmesini sağlar. ✅İçerdiği antioksidan maddeler sayesinde bağışıklığı güçlendirir. Biber ◾ Biber acı ve tatlı, yeşil ve kırmızı renklerde olur. Bol C vitamini ve bilhassa nadir yiyeceklerde olan P ve K vitaminleriyle bazı alkoloidlere sahiptir. Bunlar da mideyi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylaştırır, iştahı açar, mide tembelliğini giderir. ✅Güçlü bir antioksidandır. Bal ◾ Ham bal, tarih boyunca farklı toplumlar tarafından doğal ilaç olarak kabul edilmiş ve kullanılmıştır. ✅Bal antioksidanlar içerir. Patates ◾ Patates A,C, K , B6 ve E vitaminleri içermektedir, bunun yanında folatlar açısından da zenginidir. Tam bir potasyum deposu olan patates aynı zamanda kalsiyum , demir, magnezyum, demir, bakıri manganez içermektedir. ✅Patates en fazla cilt sağlığına faydalıdır. Bu özelliğinden dolayı çok yaygın olarak kullanılır. Patlıcan ◾ Patlıcan kolesterolü düşürür, damar tıkanıklığına iyi gelir. Kan basıncı seviyesini sağlıklı düzeyde tutmaya yardımcı olur. Ayrıca kansızlığa karşı da faydalıdır. ✅Bol miktarda lif içermesiyle birlikte hazımsızlık gibi sorunları giderir. Kabak ◾ Kabak ile ilgili en iyi şeylerden biri, su oranının çok yüksek olmasıdır. Kabak, düşük kalorili bir sebzedir ve sizi doldurmaya ve doygun hissetmenize yardım eder. Kabak ayrıca en az karbonhidrat içeren sebzelerden biridir. ✅Kabak kalp ve damar sağlığı açısından oldukça faydalı bir besindir. Yumurta ◾ Özellikle kahvaltılarımızda önemli bir yer tutan yumurta aynı zamanda insan sağlığı için de önem arz eder. ✅Protein kalitesi yüksek olduğu için bebek ve çocuklar tarafından her gün bir adet tüketilmesi yararlıdır. Et ◾ Etler iyi kalite protein kaynağıdır. Özellikle protein gereksiniminin arttığı, hızlı büyümenin olduğu bebeklik, çocukluk dönemlerinde diyette mutlaka yer alması gerekir.Günlük 2-3 köfte kadar et-tavuk-balık-hindi tüketilmelidir. ✅Etin kendisi protein içerdiği için suyundan ziyade kendisi yenilmelidir. ✅Salam, sosis gibi et ürünlerini tüketirken yanında mutlaka C, E vitamininden zengin bir besine yer verilmelidir. Bu besinlerin yağ oranı yüksek olduğundan sınırlı tüketilmelidir. Yoğurt ◾ Yoğurdun yeni keşfedilen bir faydası da diyabete yakalanma riskini düşürmesi. Yoğurdun içindeki bakteriler, metabolizmanın çalışma hızını dengeleyerek diyabeti önlüyor. ✅Yoğurt protein açısından oldukça zengin bir besindir. ✅Bir kişi 100 gram yoğurt tükettiğinde kalsiyum ihtiyacının yüzde 15'ini karşılayabilmektedir. Kalsiyum sayesinde vücut yağ yakımı daha da hızlandırmaktadır. Yine 100 gram yoğurt da 4 buçuk gram protein bulunmaktadır. Bu da hem doyuruculuğu artıran hem de kasların gelişmesini sağlayan bir ürün olduğunu göstermektedir. ◾ Kaplıcalar romatizmaya iyi gelir Kireçlenmede sıcak faydalıdır. Ama yaygın romatizmal hastalıklarda kaplıcalardaki sıcak, ağrıları artırır. ◾ Havuç gözlerimizin daha iyi görmesini sağlar Havuçta gözlerimize iyi gelen herhangi bir şey bulunmaz. Ama havuçta diğer sebzelerde elbette sağlığımıza iyi gelir. ◾ Dişleri karbonatla yıkamak beyazlatır Karbonat, beyazlatmaktan çok granüllü bir madde olduğu için dişleri çizerek zarara uğratır. ◾ Yoğun stres ülsere neden olur Ülserin nedeni aslında helicobacter adında bir bakteridir. Maalesef dünyadaki insanların yarısında bu bakteri vardır. Yani toplumdaki %50 kesim, ülser tehdidi altındadır. ◾ Eğer sakız yutarsanız mide ve bağırsaklarınıza yapışır Yapılan araştırmalarda sakızın temel maddesini oluşturan kimyasalların %50'sini vücut tanımadığını göstermiştir. Vücut tanımadığı bir maddeye yaptığı şekilde sakızı da dışarı atar. ◾ Bilgisayara saatlerce bakmak gözlerimizi bozar Monitörler gözlerinizi kalıcı bir şekilde bozmaz. Ancak uzun süre bilgisayar karşısında durmak gözleri yorar ve baş ağrısına neden olur. Bu nedenle ara verip gözlerinizi dinlendirmeniz gerekir. Ayrıca monitörle gözünüzün arasındaki mesafe en az 50 cm. olmalıdır. ◾ Loş ışıkta bir şey okumak gözleri bozar Yaş ilerledikçe loş ışıkta görme yetisi azalır. Loş ışıkta okumakla alakası yoktur. ◾ Acı, ülsere neden olur Acı yedikten sonra acı biberin içerdiği kapsaisin maddesinden dolayı midenizde yanma hissi oluşabilir. Ama uzun vadede acı yemek midede ülser oluşmasına sebep olmaz. ◾ Saçları kestirmek, gür çıkmalarını sağlar Yapılan araştırmalara göre kesilen saçlar daha hızlı ya da gür uzamıyor. Kıl genetiği değişmiyor. Saçlarınızı bakım yaparak gürleştirebilirsiniz. ◾ Abur cubur yemek cildimizde sivilce yapar Abur cubur yemenin hemen sivilce yaptığına dair bir tespit yapılmadı. ◾ Diş bakımı için sert fırça kullanmak daha çok beyaz olmalarını sağlar Tam tersi dişleri sert fırçayla fırçalamak diş minesine zarar verir. ◾ İğne ile alınan ilaç, haptan daha faydalıdır İğne ve hap arasında fark yoktur. Yalnız Enjeksiyon yoluyla ilaç verildiğinde daha hızlı etkisini gösterir. ◾ Çok şekerli gıdalar hiperaktif yapar Çok şeker yemeleri çocukların sadece fazla kilo almalarına neden olur. ◾ Parmak çıtlatmak eklemlere zarar verir Parmakları çıtlatmak eklemlerde bir soruna yol açmaz. ◾ Cildi yeterince temiz tutmamak sivilce yapar Cildimizi temiz tutmak sivilceler için elbette önemli ama çok yüzümüzü yıkamak da sivilceleri fazlalaştırabilir. ◾ Antidepresan depresyonun kesin çözümüdür Antidepresan ilaçların depresyon tedavisindeki başarısı %50 iken plasebo etkisinin başarısı %35 civarındadır. Ayrıca yapılan araştırmalara göre haftada 3 gün yapılan egzersiz antidepresanla aynı etkiyi gösteriyor. ◾ Hastalık için ne kadar çok ilaç kullanılırsa o kadar çabuk iyileşilir Tıpta ideal tedavi en az ilaçla hastalığı iyileştirmektir. Doktorunuz size hastalığınızın gerektirdiği kadar ilaç verecektir. ◾ Akciğeri temizleyen ilaçlar vardır Tıpta akciğeri temizlediği ve zararlı maddeleri akciğerden uzaklaştırdığı bilinen bir ilaç ya da yöntem yoktur. Bunu iddia edenlere inanmayın. ◾ Solunum yolu enfeksiyonunda mutlaka antibiyotik kullanılmalı Birçok akciğer enfeksiyonu virüs denen mikroplarla oluşur. Kendiniz karar vererek antibiyotik kullanmayın. Doktorunuz hastalığınız gerektiriyorsa antibiyotik reçete edecektir. ◾ Akciğeri temizleyen ilaçlar vardır Tıpta akciğeri temizlediği ve zararlı maddeleri akciğerden uzaklaştırdığı bilinen bir ilaç ya da yöntem yoktur. Bunu iddia edenlere inanmayın. ◾ Sigarayı bırakmak için irade gerekir Sigarayı bırakırken oluşan gerginlik, sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu, sigara içme isteği sigara bağımlılığının beyinde bozduğu bir mekanizma ile ilişkilidir. İrade ile bağlantılı değildir. Kendinize haksızlık etmeyin. ◾ Sigarayı birçok kez bırakmayı deneyen artık bırakamaz Ne kadar çok denerseniz o kadar kalıcı olarak bırakmaya yakınsınız demektir. Başa çıkamadığınız sorunlar için doktorunuzdan yardım isteyin. ◾ Her sigara içen KOAH olur Her sigara içen KOAH olmaz. Ancak sigara ve diğer tütün ürünlerinin KOAH'a neden olduğu açık bir gerçektir. KOAH'lıların arasında sadece %10-15'lik bir kısım sigara içmemiş kişilerdir. ◾ Astım ilacı sürekli kullanımda bağımlılık yapar İlaçlar bağımlılık yapmaz, astımda düzenli ilaç kullanmak gereklidir. Yakınmanız olmasa da ilaçlarınızı düzenli kullanmalısınız. Aksi takdirde her astım atağı akciğer fonksiyonlarınızın kalıcı olarak kaybına yol açabilir. ◾ Zencefil ve bal astıma iyi gelir mi? Kronik hastalıklarda uzun süre ilaç kullanımı gerektiği için hastalar genellikle doğal tedavi yöntemi arayışı içindedir. Bu tarzda yöntemlerin olumlu etkileri genellikle yoktur. Balın öksürükte faydalı olabileceği konusunda bir takım yayınlar vardır. Ancak daha geniş araştırmalara ihtiyaç vardır. ◾ Doğal tedavi yöntemleri zararsızdır Genellikle doğal yöntemlerin zararsız olduğu düşünülür. Hâlbuki doğadaki her madde zararsız değildir. Ayrıca zararsız gibi görünen bir takım maddeler fazla miktarda alındığında vücutta zararlı olabilmektedir. ◾ Yemekten hemen sonra dişlerinizi fırçalayın Ağzınızı yemekten hemen sonra çalkalayın ancak fırçalamak için yarım saat bekleyin. Hemen fırçalamak meyve, sirke ve soda gibi yemek ve içeceklerdeki asitlerin dişlere sürtünmesinden dolayı diş tacını ve minesini yıpratabilir. Uzmanlar; 'Deterjanı bir tencerede ovmanızla dişinizi asitle ovarak zarar vermeniz birbirine benzer' diyor. ◾ Balgam yeşilse bakteriyel enfeksiyon vardır ve antibiyotik almak gerekir Doktorunuza antibiyotik vermesi için baskı yapmayın. Mukus normaldir ve iyileşme sürecinde olduğunuzu göstergesidir. Enfeksiyonla savaşmak için beyaz kan hücreleri enzim salgılarlar. Bazı enzimler demir içerdiği için yeşil renktir. Yani mukusun olması her zaman bakteriyel enfeksiyon var anlamına gelmez. Muhtemelen bir virüsle savaşıyorsunuz ve kendi kendine yok olacaktır. Eğer doktorunuz antibiyotik veriyorsa gerçekten gerekli olup olmadığını sorun. ◾ Vücudun sıcaklığı yükseldiğinde ateş düşürücü almak gerekir Ateş düşürücüyü sadece ateşiniz çok yüksek olduğunda alın. Az derecedeki ateş seviyesi vücudunuzun enfeksiyonla savaşması açısından iyidir ve daha çabuk iyileşmenizi de sağlar. Ateşiniz 38.3 dereceyi geçmediği takdirde ilaç almanıza gerek yok. Tabii ki durum rahatsız ediciyse doktora başvurmanızda fayda var. Yale-Griffin Prevention direktörü Dr. David Katz; yüksek ateşin bağışıklık sistemini canlı tuttuğunu/ uyardığını ve saldırgan mikropların güçsüzleşerek daha kolay savaşılır hale geldiklerini belirtiyor. ◾ Kalbi korumak için yumurta yemeyi azaltmak gerekir Amerika Klinik Beslenme dergisinde yayınlanan çalışmalar; sağlıklı insanlarda yumurta tüketiminin kalp krizi riskini arttırmadığını gösteriyor. Diğer yapılan araştırmalara göre ise yüksek kolesterollü insanlar günde bir adet yumurta yiyebilirler. Uzmanlar, 'Yumurta veya karides gibi besinlerde bulunan kolesterolün kan akışınızdaki kolesterol seviyesine olan etkisi önemsiz' diyor. 1 yumurtada 200 mg kolesterol bulunur. Yumurta her gün 1 adet tüketebilirsiniz. Yumurtanın içindeki kolesterol gıda ağırlıklı olduğu için günde 2 tanesi zararlı değil. Yumurtanın sarısı önemli beyin koruyucu kolin ve lutein içeriyor. Ayrıca göz sağlığına iyi gelecek antioksidan özelliğini de taşıyor. ◾ Gelecekteki sırt ağrılarının engellenmesi için dik oturmak gerekir Kanada'da bulunan Alberta Üniversitesi araştırmacıları, gönüllülerin MR'ları üzerinde yaptıkları incelemeler sonucunda; 135 derecelik açıyla arkaya yaslanmanın belkemiği disklerinize, 90 derecelik açıyla dik durmaya oranla daha az yük binmesine neden olduğunu açıkladı. ◾ Kardiyo egzersizleri kilo verdirir Kısa süreli ancak yoğun fiziksel aktivite çok daha fazla kilo verdiriyor. Avustralya'daki New South Wale Üniversitesi'nde kadınlar üzerinde yapılan bir araştırmada, bir grup kadın sabit bisiklet üzerinde haftada üç gün 20 dakika pedal (sekiz saniyesi yoğun efor ve 12 saniye az tempolu) çevirdi. Yine kadınlarda oluşan diğer grup ise 40 dakikalık orta yoğunlukta pedal çevirdiler. Dört ay sonra ilk grup ikinci gruba oranla üç kat daha fazla yağ yaktı. Aralıklı kardiyo çalışmak genel kardiyoya oranla daha fazla kalori yakıyor. Ve metabolizmanızı da spordan sonra bile çalıştırmaya devam ediyor. Artı, sporda harcadığınız kısa zaman demek daha az yiyeceğiniz anlamına da gelir. Amerikan Psikoloji dergisine göre günde bir saatlik egzersiz yapan kişi ile yarısı kadar egzersiz yapan kişi aynı kiloda. Büyük ihtimal daha fazla spor yapan diğerine oranla daha fazla yemek yiyor ve dinleniyor. En iyi sonuç için yoğun kardiyo yapmayı ağırlık çalışması ile birlikte yürütün. Ağırlık kaldırmak kas kütlesini güçlendirir ve metabolizmayı da hızlandırır. ◾ Alınamayan uyku tatilde tamamlanabilir Uyku sonradan telefi edilemez. Hafta içi çektiğiniz uykusuzluğu cumartesi öğle saatlerine kadar uyuyarak gideremezsiniz. Boston'daki Brigham ve Kadınlar Hastanesi'nce yapılan araştırmaya göre; bir gün önce 5.6 saat uyumuş, ertesi gün de 10 saat uyumuş katılımcıların dikkat ve reaksiyonlarının oldukça kötü olduğunu tespit etmişler. Üç haftalık rutinden sonra beyin ve motor fonksiyonlarında 10 kat daha yavaş oldukları gözlemlenmiş. Bir gecelik iyi uyku kronik uyku kaybının yerine geçmiyor. Çözüm; uyanır uyanmaz perdeleri açmanız gün ışığını içeri almanız, gece de yorgun hissedip uykunuz geldiğinde oyalanmadan yatağa gitmeniz. Elbette bu rutini düzene sokmanız birkaç günü alacaktır. ◾ Kahvaltıda yulaf yemek gerekir Uluslararası Obezite yayınındaki çalışmaya göre, güne protein dolu kreplerle başlayanlar daha doygun hissediyorlar. Ve yüzde 26 daha az kalorili bir öğlen yemeği yiyorlar. Araştırmayı yapan Missouri's Leidy Üniversitesi; protein alınınca salgılanan peptide YY ve gut hormonu beyne doyum sinyali gönderiyor diyor. Yulaf dolu kasenize fındık, protein tozu, düşük yağ oranlı süt veya pastörize yumurta beyazı ekleyin. ◾ Çocuklar için üretilen ürünler cilt için daha uygundur Yetişkinlerin cilt pH'ıyla çocuk ve bebeklerinki farklı. O nedenle bebek ve çocuk ürünleri yetişkinler için uygun değil. Yetişkin insanda üst tabaka epidermisin pH değeri 5.5'tir. Ancak yenidoğan bebeğin cilt üzeri asit mantosu henüz oluşmadığı için pH değeri nötr'dür. ◾ Dinlendirici gözlükler gözü rahatlatır Dinlendirici gözlük diye bir gözlük yoktur. Gözünde derece varsa mutlaka gözlük kullanılmalı, gözünde derece yok ise gözlük kullanmamalısınız. Ayrıca gözlük kullanmak gözü tembelleştirmez. ◾ Ispanakla yoğurt yenir Yeşil pancar, ıspanak ve yeşil fasulye gibi sebzeler sağlıklı besleyiciler olmalarına rağmen içerdikleri okzalat nedeniyle kalsiyum emilimini bozuyorlar. Bu sebzelerin, yoğurtla birlikte tüketilmesi önerilmiyor. ◾ Tuz dökmek zararlıdır 1)Tuzun az tüketilmesi bazı sağlık risklerine yol açıyor. Günde 3 gramdan az tuz tüketimi, kalp ve damar hastalıklarından doğan ölüm riskini artırıyor. 2) Tuz, stresle savaşmayı sağlayan serotonin ve melatonin hormonlarının salınımını da artırdığı için gün içinde kendimizi daha huzurlu hissetmeyi, geceleri ise çok daha derin ve kaliteli bir uyku uyumayı sağlar. 3) Kanın pH seviyesini dengeleyen ideal besin kaynağı tuzdur. Kanda asit oranının artması, bağışıklık sisteminin bozulmasından tutun da böbrek rahatsızlıkları ve Alzheimer dahil birçok hastalığı da beraberinde getirir. ◾ Kahve içmek zararlıdır Günlük kahvenizi içtiğiniz zaman Parkinson Hastalığı, karaciğer sirozu, şeker hastalığı ve hatta kolon kanseri geliştirme riskinizi azaltabilirsiniz. Dahası, kahvenin içerisindeki antioksidanlar hücre hasarıyla savaşmakta ve kalp rahatsızlığı riskini azaltmaktadır. Kahve konsantrasyonunuzu da geliştirir ve günlük işlerinizi hatırlamanıza yardımcı olur. Ancak her şeyde olduğu gibi kahvenin de fazlası zararlıdır günde 3-4 bardaktan fazla kahve içmemelisiniz. ◾ Cildi kurutan ürünlerle temizlemek sivilceleri de kurutur Temizlik ürünlerini cilt tipinize göre seçmelisiniz. Cildiniz kuru ise veya tedavi nedeniyle tahriş olmuşsa, hafif ve yumuşak içerikli temizleyiciler, hatta bebek sabunu kullanabilirsiniz. Cildiniz yağlı ise jel temizleyicilerinden yararlanabilirsiniz. Sabun ve temizleyicilerde TTO (teatreeoil) ve kükürtgibi içeriği olanları tercih etmenizde fayda var. ◾ Kahvaltı obeziteyi önleyen bir öğündür Kahvaltı obeziteyi önleyen bir öğün değildir. Kahvaltı gün içinde önemli bir öğündür. Ancak kahvaltıda ne tükettiğinizde bir o kadar önemlidir. ◾ Akşam 20.00'den sonra yemek yemek kilo almanıza sebep olur ve yedikleriniz yağ olarak depolanır Geç yemek yemek uyku düzenizi bozar. Reflü problemine sebep olabilir, akşam yediğiniz yemek direkt yağa dönüşmez. Ancak akşam yemek yiyenler genelde Yağlı ve ağır gıdalar aldıkları için kilo alıyorlar. Hafif ve sağlıklı yediğiniz takdirde kaçta yediğiniz önemi yoktur. ◾ Zayıflama ve az yemek midenizi küçültür Midenin küçülmesi yalnızca ameliyat ile olur. ◾ Yağlanmaya (bedensel yağ oranınızın artmasına) sebep olan yenilen yağlı besinlerdir Sağlıklı yağlar beslenmenizin %30 unda olmalıdır. Ancak trans ve satüre yağlardan uzak durun. ◾ Eğer zehirli bir şey içerseniz hemen kusmak gerekir Kusmaya çalışmak içilmiş olan zehirli maddenin yemek borusundan 2.kere geçerek zarar vermesine neden olur. ◾ Çok yakından televizyon izlemek, gözlerin bozulmasına sebep olur Televizyonu yakından ya da uzaktan izlemenin görme bozukluğuna sebep olduğunu gösteren herhangi bir bulgu bulunmamıştır. ◾ Anne karnında bebek ne kadar büyük ise o kadar sağlıklıdır Bebeklerin normal doğum kilosu 2.800 ile 3.500 olmalıdır. Daha yüksek kilolar bebeğin ileri yaşlarda kalp büyümesi, şeker hastalığı gibi sağlık sorunlarına yol açar. ◾ Tırnak batması ( ayak tırnakları) durumunda tırnağınızın köşe kenarlarını keserek tırnak batmasını önleyebiliriz Tırnak köşelerini kesmek tırnağın daha geriden batmasına sebep olur. ◾ Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon) hastalığı ilaç ile tamamen tedavi edilebilir ◾ Hamileyken saçlarınızı boyamak bebeğinize zarar verir ◾ Anne sütü çocuğunuzun ileride obez olmasını engeller Obezite sonradan edinilen yeme-içme alışkanlıklarına göre olur. ◾ Yaşlandıkça uyku ihtiyacı azalır İnsan Vücudunun ihtiyaç duyduğu uyku miktarı değişmez. 7-8 saattir. ◾ Maden suları böbrek taşına sebep olur Maden suları, doğal kaynak suları minerallerden zengindir. Maden Suları böbrek taşına sebep olmaz ancak kahverengi Gazlı içecekler sebep olur. ◾ Gluten sağlığa zararlıdır Bilim insanları 650'den fazla glütensiz ürünü normal ürünlerle kıyasladılar ve glütensiz olanların daha yüksek kalorili olduğu ve daha fazla şeker, yağ içerdiği sonucuna vardılar. Glütene alerjiniz yoksa glütensiz ürünleri tercih etmeniz için de bir sebebiniz yok demektir. ◾ Kalorisi eksi seviyelerinde olan meyveler vardır Kereviz, greyfurt, brokoli, domates ve salatalık eksi kalorili yiyecekler olarak adlandırılırlar; ancak bunu destekleyecek herhangi bilimsel bir kanıt yoktur. Bu yiyecekler yalnızca bol su ve lif içerdikleri için sindirilmeleri için gereken enerji azdır. ◾ Yemek yerken su içilmemelidir Yemek yerken içilen su yemek borusunda kalan gıdaları mideye iter. Su ayrıca büyük lokmaları eritir ve bunlara asit ve maya katar. Su, mide suyunu sulandırsa da midenin çalışmasına herhangi olumsuz bir etkisi yoktur. ◾ Kalıp sabunlar bakteri taşır Hiçbir sabun bakteri taşımaz. Ebola virüsüne yakalanmış bir insanın kullandığı sabunu kullansanız bile bir sorun yaşamazsınız. Bilim insanları bunu bir kalıp sabuna bakteri yerleştirip bir kişiye bu sabunla ellerini yıkattılar. Elini yıkayan kişinin ellerinde yapılan incelemede herhangi bir bakteriye rastlanmadı. ◾ Ter önleyiciler tehlikelidir Ter önleyicilerin alüminyum içermesi nedeniyle Alzheimer hastalığına sebep olduğuna inanılmaktaydı. Bu ürünlerin ayrıca böbrek taşına ve göğüs kanserine de sebep olduğu söylenmekte. Ancak yapılan araştırmalar tüm bu iddiaların altının boş olduğunu ortaya koydu. ◾ Günde en az 10 bin adım atmak gerekir 10 bin adım kuralı, 1960'larda bir adımsayar cihazının reklamını yapmak için Japonya'da uydurulmuştur. Günlük aktivitenin birden artırılması kronik hastalıkları olan insanlar, yaşlılar, diyabet hastaları ve hareketsiz yaşama alışmış kişiler için olumsuz etki yaratabilir. Bazı araştırmalar günde 5,000 ila 8,000 adım atmanın sağlıklı kalmak için yeterli olduğunu ortaya koydu. ◾ Hamilelik süresince her gün en az 1000 kalori fazladan almak gerekir Anne adayı sağlıklı ve dengeli beslendiği takdirde hamileliğin 20.haftasına kadar ek bir enerji alımına gerek duymaz. Bu nedenle 'İki kişilik beslenmeliyim' gibi düşünüp ihtiyacınızdan yemek fazla yemeyin. ◾ Hapşırdığınızda kalp atışınız durur Hapşırırken karın içi basınç arttığı için hava ciğerlerden güçlü bir basınçla çıkar. Aynı şekilde kalbe giden damarlarda kan basıncı artar ve kalbin gevşedikten sonraki dinlenme süresi milisaniye ölçeğinde uzar. Yani kalp çok çok kısa bir süreliğine duruyormuş gibi olur, ancak bu kalbin durması değil dinlenme süresinin uzamasıdır.