Avrupa'nın Türkiye'ye demokrasi dersi verecek yüzü yok
İsveç’in başkenti Stockholm’de AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi üyelerine hitap eden Sırakaya, Türkiye’deki anayasa değişikliği halk oylaması süreci ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Avrupa ülkelerinden bazılarının Türkiye’yi hedef alan açıklamalarını eleştiren Sırakaya, "100 bin sığınmacıyı nereye yerleştireceğini bilemeyen Avrupa 3,5 milyon sığınmacıyı ülkesinde barındıran Türkiye’ye insanlık dersi vermeye çalışıyor. Sığınmacılar için söz vermiş oldukları 6 milyar avronun henüz 250 milyonluk kısmını bile ödememiş Avrupa, bir de kalkmış benim ülkeme, benim liderime insanlık dersi vermeye çalışıyor. Rahmetli Erbakan Hoca olsaydı, ’Hadi oradan’ derdi." diye konuştu.
Sırakaya, Türkiye’nin demokratik olmayan bir anayasayla yönetildiğini vurguladı.
Anayasaların devletleri hukuk ile sınırlayan metinler olduğunu dile getiren Sırakaya, Türkiye Cumhuriyeti tarihine bakıldığında anayasaların ya darbe sonrası süreçte ya da olağanüstü dönemlerde yapıldığını anlattı.
Sırakaya, şunları kaydetti:
"1921 ve 1924 Anayasaları olağanüstü dönemlerde yapılan anayasalar, 1961 ve 1982 Anayasaları da darbe sonrası yapılan anayasalardır. Bugün demokratik olan bir ülkeyi demokratik olmayan bir anayasa ile yönetmeye çalışıyoruz. Parlamenter sistemden bahsediliyor Türkiye’de. Türkiye’de hiçbir dönemde parlamenter sistem olmamıştır. Parlamenter sistemde Cumhurbaşkanlığının yetkisi yoktur. Türkiye’de böyle mi? Hayır, Cumhurbaşkanının yetkileri çok belirgin olmuş. Anayasanın 8 maddesi Cumhurbaşkanının görevleri ile Bakanlar Kurulunun görevlerini tek tek sayar. Çift başlı bir sistem kurmaya çalışmışlar. Vesayetçi rejim hiçbir dönemde milletin seçmiş olduğu iradeye saygı göstermek istememiş. İşte 16 Nisan’da inşallah milletimiz ’evet’ diyerek bu çift başlılığa son verecek."