PKK’nın asıl amacı ortaya çıktı
Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK), terör örgütü PKK ve uzantılarına yönelik Irak’ın kuzeyindeki Sincar Dağı’na hava saldırısı düzenlenmesi, örgütün bölgede oluşturduğu güvenlik tehdidini bir kez daha gündeme getirdi.
TSK’nın söz konusu operasyonunun ardından AA muhabirine konuşan Ezidi Peşmerge Komutanı Kasım Şeşo, bölgeyi istikrarsızlık ve güvensizliğe sürükleyen PKK’nın Sincar’dan bir an önce çıkması gerektiğini belirtti.
"EZİDİLER DAHA FAZLA SAVAŞ VE ZARAR GÖRMEK İSTEMİYOR"
Sincar’ın DEAŞ’tan dolayı yeterince tahrip edildiğini ve Ezidilerin zarar gördüğünü belirten Şeşo, "Ezidiler daha fazla savaş ve zarar görmek istemiyor. Şengal (Sincar) savaş ve çatışmaların değil birlikte yaşamın yeridir. Şengal’de daha fazla çatışmanın ve istikrarsızlığın meydana gelmemesi için PKK’nın derhal bölgeden çekilmesi lazım." dedi.
Sincar Kaymakamı Mehma Halil de "Şengal ilçesine Türkiye tarafından yapılan hava saldırısının birinci sorumlusu PKK’dır" diyerek "PKK’nın Şengal’den geri çekilmesi için birçok defa çağrıda bulunduk. PKK, Şengal’in yerle bir edilip, çatışmanın eksik olmamasını istiyor. PKK’nın ne şekilde olursa olsun Sincar’daki varlığı Ezidilere zarar veriyor." ifadelerini kullandı.
PKK’NIN KANDİL’E ALTERNATİFİ: SİNCAR
DEAŞ’ın 3 Ağustos 2014’te Ezidilerin çoğunlukta yaşadığı Musul’un Sincar ilçesini ele geçirmesini bahane ederek Kandil ve Suriye’den gönderdiği militanlar vasıtasıyla bölgeye yerleşen PKK, ilçenin jeostratejik avantajından da yararlanarak, Kandil’e alternatif ikinci bir üs oluşturmayı hedefledi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) bağlı Peşmerge güçlerinin DEAŞ ile mücadelede başarısız kalmasından da yararlanan terör örgütü PKK, "Ezidilere yardım etme" bahanesiyle bölgeye yerleşme imkanı buldu.
Peşmerge güçleri tarafından 14 Kasım 2015’te Sincar’ın DEAŞ’tan tamamen kurtarılmasına rağmen PKK ilçeden geri çekilmek yerine kamplarını genişletip elinde tuttuğu bölgelerde tüneller kazmaya başladı.
IKBY Başkanı Mesud Barzani ve Ezidilerin önde gelen isimlerinin tüm çağrılarına rağmen PKK ve ona bağlı yerel militanlar Sincar Dağı başta olmak üzere diğer bölgelerde varlıklarını sürdürmeye devam etti.
Barzani ve Ezidilerin geri çekilme çağrısına kulak asmayan PKK’nın, 3 Mart’ta Sincar’ın Hanesur köyüne geçmek isteyen Suriyeli Peşmergelere saldırmasıyla patlak veren çatışma da ilçedeki gerginliğin artmasına sebep oldu.
SİNCAR’IN COĞRAFİ VE DEMOGRAFİK YAPISI
Etrafının sıra dağlarla çevrili olmasından dolayı hem güvenlik hem de ticari açıdan avantajlı bir konumu olan Sincar, yaklaşık 3 bin 200 kilometrekarelik bir alana sahip.
Sincar’ın nüfusu 2014 öncesi verilerine göre de 350 ila 400 bin kişi civarında.
Terör örgütü DEAŞ’ın 2014’teki saldırısının ardından bölge nüfusunun 88 bine düştüğü tahmin ediliyor. Sincar nüfusunun yüzde 82’si Ezidi, yüzde 13’ü Müslüman-Kürt, yüzde 5’i ise Araplardan oluşuyor.
SİNCAR’IN BELİRSİZ STATÜSÜ
Arap ve Türkmenler tarafından Sincar, Kürtler tarafından ise Şengal olarak adlandırılan bölgede Arapça dışında Kürtçe’nin Kurmanci lehçesi konuşuluyor.
ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgal etmesinden sonra hazırlanan anayasanın 140. maddesinde yer verilen ihtilaflı bölgeler arasında bulunan Sincar’da, statüsünün belirlenmesi amacıyla 2007 yılında planlanan referandum yapılamadı.
Birleşmiş Milletlerin (BM) Sincar hakkında hazırladığı raporda, Ezidilerin 140. maddenin uygulanmasını ve IKBY’ye bağlanmak istediği belirtilirken, Kürtlerin de aynı talepte bulunduğu ama Arapların bu duruma karşı çıktığı ifade edildi.
DEAŞ’tan kurtarılan Ezidi yerleşim merkezlerin askeri ve siyasi olarak Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) Peşmergeleri ile PKK arasında bölünmüş olmasına rağmen KDP Sincar’da siyasi olarak en güçlü parti olarak biliniyor.
Dünya Ezidilerinin dini liderlerinden Mir Tahsin Said Beg, Sincar’ın önde gelen isimlerinden biri olarak tanınıyor. Irak’taki Ezidilerin IKBY’ye dahil olması gerektiğini ifade eden Mir Tahsin Said Beg, PKK’nın Sincar’ı boşaltmasının da halk için elzem olduğunu savunuyor.