Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın'dan Rakka açıklaması
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Rakka’dan çıkması için DAEŞ’e güvenli koridor açıldığına yönelik iddialara ilişkin, "Milli İstihbarat Teşkilatımız bu konuyu yakından takip ediyor. Bu yönde emareler var." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, NTV’de katıldığı canlı yayında Oğuz Haksever’in sorularını yanıtladı.
15 Temmuz’a ilişkin yargılamaları değerlendiren Kalın, adaletin tecelli edeceğine dair inançlarının tam olduğunu belirtti.
Kalın, bu sürecin yakın takipçisi olmanın önemine işaret ederek, "Cumhurbaşkanımız da bizzat bunu takip ediyor, bu davaları kendisi de bizzat takip ediyor. Dolayısıyla öncelikle ailelerin yanlarında olduğumuzu buradan bir defa daha ifade etmek istiyorum. O konuda en ufak bir tereddütleri, endişeleri olmasın. Geniş bir avukatlar grubu oluşturuldu bildiğiniz gibi. Onlar zaten burada davacıların davalarını takip ediyorlar. Umarım burada tabii adaletin tecelli etmesi noktasında şeffaf, sağlıklı, hukuka uygun bir süreç yaşanır ve hakikatler ortaya çıkar." ifadelerini kullandı.
YPG ve PYD’’ye verilen silahlar
"ABD’nin YPG ve PYD’ye silah vermesi konusunda Türkiye’nin kendi güvenliği açısından kırmızı çizgisi var mı?" şeklindeki soru üzerine Kalın, şöyle konuştu:
"Daha önce de bizim ifade ettiğimiz, Obama döneminden kalma bu sorunun çözümü için Amerikan yönetimi farklı bir yol tercih edebilirdi. Biz hala o iddiamızda ısrarcıyız. Yani biz bir alternatif plan önerdik, bu uygulanabilir bir plandı. Hür Suriye Ordusunda 8 ila 10 bin, ihtiyaca göre 12 bin, 13 bin kişinin eğitilmesi, diğer şu anda SDF’nin içinde bulunan diğer Arap unsurların buraya katılması ki bu durumda rakam 20 bine çıkabilir ve Koalisyon Güçleri’yle beraber, hava desteği ve koordinasyonla birlikte Rakka operasyonu gayet rahat bir şekilde yapılabilirdi."
"Bir gün bu konularda yine kapımızı çalarsınız"
Kalın, şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanımız orada çok açık bir şekilde şunu söyledi ’Hayırlı olsun. Biz zaten baştan beri söyledik Rakka operasyonuyla YPG yer alırsa biz yokuz.’ O pozisyonda bir değişiklik yok. Farklı bir şey daha söyledi Cumhurbaşkanımız, bu bölgelerde yani Suriye’nin kuzeyinde YPG’nin kontrolündeki bölgelerden Türkiye’nin ulusal çıkarlarına dönük, sınırlarına dönük, vatandaşlarına yönelik herhangi bir tehdit gelirse biz kimseden izin almadan gereğini yaparız. Bu konuda tavrımız son derece net. Şimdi Amerikalılar da bu hassasiyetimizi ve kararlılığımızı bildiği için hem Beyaz Saray’daki görüşmelerde hem de sonrasında dün bugün de açıklamalar oldu. Gördünüz, ’Türkiye’nin güvenlik endişelerini giderecek adımları mutlaka atacağız’ dediler. Verdikleri silahların detaylarını verecekler. Amaç ne? Türkiye’ye karşı ya da DEAŞ’la mücadele dışında bir başka yerde kullanılmasın diye. Göreceğiz. Bu iş birliğine tabii ki biz açığız. Son tahlilde DEAŞ’la mücadele koalisyonunun parçası olarak ABD ile de çalışmaya devam edeceğiz aynı Rusya ile çalıştığımız gibi ama bu konuda Amerikalıların bir hata yaptığı çok açık. Bunun neticelerini hemen yarın, öbür gün görmeyebilirler ama orta uzun vadede görecekler. O yüzden Cumhurbaşkanımız yine aslında çok güzel özetledi; ’Bir gün bu konularda yine kapımızı çalarsınız.’ Beyefendi böyle formüle etti bence çok da güzel formüle etti."