15 Temmuz'un arkasındaki güçler açığa çıkıyor; FETÖ'cü darbeden tam bir ay önceki yazı!
Kendilerine GlobalLeaks adını takan bir hacker grubu Birleşik Arap Emirlikleri’nin ABD Büyükelçisi Yousef Al Otaiba’nın e-posta hesabını ele geçirdi... thedailybeast.com sitesine korsanlar tarafından verilen bilgiye göre ele geçirilen postaların en eskisi 2014 yılına, en yenisi ise 1 ay öncesine ait... Ortaya çıkan sızıntı 15 Temmuz’daki FETÖ darbe girişiminin arkasında yer alan güçleri de açığa çıkardı.
Dünyayı sallayacak sızıntı; işte 15 Temmuz’daki hain kalkışmada FETÖ’nün arkasındaki uluslararası konsorsiyum
Hackerların ortaya çıkardığı Bir yazışmada 11-14 Haziran tarihlerinde İsrail yanlısı Demokrasiyi Savunma Vakfı FDD’nin BAE devlet yetkilileriyle gerçekleştirmeyi planladığı bir konferansın gündem maddeleri şöyle tartışılıyor:
"Türkiye’deki gelişmelerin değerlendirilmesi
- Erdoğan’ın başkanlığının doğuracağı sonuçlar
- Erdoğan’ın bölgedeki rolü ve hedefleri
- Kürt Meselesi
- Türkiye’nin zikredilen ülkelere yönelik politikaları
- ABD ile BAE’nin, Türkiye’yi daha iyi davranış sergilemeye yönlendirmek ya da mecbur etmek için atabileceği adımlar
- Siyaset, ekonomi ve güvenlik açısından kullanılabilecek araçlar"
Bu toplantıdan 3 gün sonra yani 17 Haziran 2016’da katılımcılardan da biri olan ABD’nin eski başkan yardımcısı Dick Cheney’nin ulusal güvenlik danışmanı John Hannah, Cumhurbaşkanı Erdoğan için "tehlikeli şahıs" gibi hakaretler savurduğu tehdit dolu ve FETÖ’cü darbenin ayak sesleri olacak bir yazı kaleme alıyor. Yazının yayınlandığı yer ise Foreign Policy dergisi.
Yazı bir ay sonra yani 15 Temmuz 2016’da gerçekleşecek darbe girişiminin aleni ön habercisi adeta. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tehditler ve darbe çağrısı dolu yazının, 11-14 Haziran tarihleri arasında yapılan toplantı sonrasında gelmesi ne kadar manidarsa, o toplantıda darbe kararının alındığı ve 15 temmuz’un arkasındaki ABD, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri bağlantısı da net biçimde görülüyor.
Peki Hannah’ın tehdit dolu yazısı neydi?
Yazı Fetullahçı terör örgütünün 17-25 Aralık kumpasından itibaren kullandığı tüm iftira, yalan ve mesnetsiz suçlamalarla dolu. Hannah değil de FETÖ makaleyi yazmış sanki.
İşte 17 Haziran 2016’da Foreing Policy’de yayınlanan o yazıdan bazı satır başları;
’’Houston, bir sorun çıktı. Ciddi bir sorun. Türkiye yavaş yavaş ama engel olunamaz bir şekilde uçurumdan aşağı yuvarlanıyor. İşaretler gerçekten kötü. Despotluk. Terörizm. İç savaş. Ufukta, "müflis devlet" ve "zorla bölünme" gibi senaryolar görünüyor.
ABD’li politikacıların, ne kadar tercih etmeseler de, şu soruyla boğuşmak zorunda kalacakları gün yaklaşıyor olabilir: "Yoldan çıkan bir NATO müttefiki ile nasıl başa çıkılır?"
Bu sözlerle yazısına başlayan Hannah konuyu hızla Erdoğan’ın tek adamlık rolündeki ısrarına ve Davutoğlu’nu başbakanlıktan almasının yarattığı rahatsızlık hissinden söz ediyor. Davutoğlu’nun bir suçu ya da günahı yokken koltuğundan edilmesinin yersiz bir küçük düşürme eylemi olduğu tanımlarken, mevkidaşı olan Aykan Erdemir’in işaret ettiği gibi, Davutoğlu’nun başbakanlığı süresince köle gibi çalıştığı ve gerçekleştirdiği eylemlerin yüzde 90 oranında Erdoğan’ın ajandasındaki maddeleri hayata geçirmekten ibaret olduğunu belirtiyor.
Hannah yazısında, ABD yönetiminin artık Erdoğan Türkiye’sini bir felaket tehlikesi olarak görmeye başladığını söylerken, Obama’nın tüm baskılarına rağmen Türkiye’nin IŞİD’e karşı etkili bir tutum geliştirmemesinin bir NATO ülkesi olması nedeniyle kabullenilmez olduğunun altı çiziliyor.
Obama’nın theAtlantic adlı dergiye verdiği röportajda Erdoğan’ı ağır bir dille eleştirmesinin sebebini de açıklayan Hannah, geçmişte Erdoğan’ı doğu ile batı arasında köprü- görevi görebilecek bir lider olarak görmesinin hata olduğunu kabul ettiğini ve mevcut haliyle otoriter bir kişi olmaktan öteye bir anlam ifade etmediğini kabullendiğini, muazzam güçteki Türk ordusunu Suriye’de süregelen karışıklığı neticelendirmek için kullanmak istememesini ise Obama’nın yadırgadığını söylenmiş.
ERDOĞAN TÜRKİYE VE ORTADOĞU İÇİN BÜYÜK RİSK
Hannah’ın yazısına göre Erdoğan tam bir başarısızlık örneği ve hem Türkiye, hem orta doğu hem de Avrupa için mevcut durumuyla büyük bir risk faktörüne dönüşmüş vaziyette, aynı zamanda bölgedeki terör sorununu körükleyen kişi konumunda algılanıyor.
TÜRKİYE’DE ASKERİ MÜDAHALE İHTİMALİ VAR
Türkiye’de olası bir askeri mücadele riskinin bütünüyle ortadan kalkmadığını da öne süren Hannah, geniş bir popülariteye sahip olan Erdoğan’a karşı bu tip bir müdahalenin de olasılıklar dahilinde olduğunu, fakat PKK ile yeniden alevlendirilen savaş ortamı üzerinden Erdoğan’ın ordu ile taktiksel bir ittifak kurarak bu riski azaltma gayreti içerisinde olduğu ifade ediliyor. Tüm bunlara rağmen ordu içerisinden birilerinin Türkiye’yi Erdoğan’ın İslamcı diktatörlükten ve ülkeyi soktuğu tehlikeli yoldan çıkarmak için darbe girişiminde bulunmayacağının hiç bir garantisi olmadığı da vurgulanıyor.
ER YA DA GEÇ BİR HESAPLAŞMA GÜNÜ YAŞANMASI İHTİMAL DAHİLİNDE
Makale şu çarpıcı paragraf ile son buluyor...
"Türkiye’nin Erdoğan sorunu, yıllardır inşa halinde. ABD yetkilileri, yıllardır sorunun korktukları kadar kötü olmadığını ya da meselenin kendi kendine hallolacağını ve böylelikle yeryüzündeki en önemli jeo-stratejik toprakların bir bölümü üzerine kurulu eski bir müttefik hakkında zor kararlar alma durumuyla karşı karşıya kalmaktan kurtulacaklarını umdular. Ancak ihtiyat galip gelmedi. Tersine, ERDOĞAN PROBLEMİ giderek kötüleşiyor, metastas yapıyor (yayılıyor), ve ABD ÇIKARLARI için büyük tehlikeler yaratmaya devam ediyor. Er ya da geç bir hesaplaşma günü yaşanması ihtimal dahilinde. ABD, zararlarını azaltma hazırlıklarına şimdiden başlamalı."
fikriyat.com