Son Hilal-Haçlı savaşı büyük İsrail için
Bütün Savaşların Sebebi Hilal ve Haçın Kavgasıdır
Geçmişten günümüze yaşanan tüm önemli savaşların, toplumsal olayların asıl sebebi dinler savaşıdır.
Özellikle İslamiyet ve Hristiyanlık arasındaki sürtüşme, yani dinler arası savaş. Tüm savaşların asıl sebebi olmuştur diyebiliriz.
İncelersek, geçmişten günümüze özellikle İslamiyet döneminde, Hristiyanların, İslamiyetin yayılmasını önlemek için yoğun savaşlar ve entrikalar verdiği görülmektedir. Ardından yükselen Osmanlı İmparatorluğu sayesinde, İslam’ın tüm dünyaya yayılmaya başlamasıyla, korkuya kapılan Hristiyanlar tarafından, Haçlı seferleri başlatılarak, gaddarca ve barbarca İslam ülkeleri üzerine yürümüşlerdir.
Ancak Osmanlı’nın duruşu ve kararlılığı sayesinde, uzun yıllar İslam ülkeleri birlik ve beraberlik içerisinde huzurlu bir şekilde yaşamış, ancak ardından ortaya çıkan Yahudilik ve Siyonizm nedeniyle içten içe din Savaşlarına gidilmiştir.
Dünyaya baktığımızda son zamanlarda, Hristiyanların ve Yahudilerin, Siyonizm adı altında adeta birleşerek mazlum İslam aleminin üzerine çökmüştür. Birinci Dünya Savaşı ile birlikte, İsrail Devletinin kurulması için tüm ülkelerin savaşın içine çekilmeye çalışıldığına dair pek çok delil mevcuttur. Ayrıca İkinci Dünya Savaşı sonunda İsrail’in kurulması, acaba! dedirten başka bir soru!
Osmanlı İmparatorluğunun yıkılması ve yeni Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasının ardından, İslamiyet üzerine daha yoğun baskılar yapılmış, ancak Türkiye Cumhuriyetinin dik duruşu sayesinde baskılara boyun eğmemiştir.
Yahudilik ve Hristiyan Dünyası, her seferinde zalimlik yaparak, özellikle İslam ülkelerinin üzerine çöreklenmişti, bunların en büyük örnekleri ise yeni keşfedilen kıtalardaki, Hristiyanlık zorbalığını gösterebiliriz. Özellikle Afrika ve Güney Amerika’da bulunan milyonlarca yerli, köle yapılmış zorla dinleri değiştirilmiş ve hala zulüm altındadır.
Hristiyan kaşifler gittikleri ülkelerin her yerinde zorbalıklar yapmış ve bunun adına misyonerlik demişlerdir.
Günümüze gelecek olursak, Türkiye ve Ortadoğu üzerine kurulan tezgahların kaynağına indiğimizde ise asıl amacın " İslamiyeti Bozguna uğratmak, Hristiyanlığın yayılması ve büyük İsrail devletinin kurulması projesi" nin yattığını yani din savaşlarının temelinin oluştuğu rahatlıkla görülmektedir.
Dünyada, meydana gelen uluslar arası her çatışmada bunun örneğini görmekteyiz. Bir dönem komünizm ile mücadele eden Hristiyan Dünyası, bu sebebi ortadan kaldırmasının ardından, yani Komünizmin bitmesi ile kendine yeni bir düşman aramış, İslam dünyasını düşman edinmekte gecikmemiştir. İslamofobi diye adlandıracağımız bir korku uyduran batı dünyası, bu yeni akımı vatandaşlarının bilinçaltına işlemiş, ardından Ortadoğu ve ülkemizde yaptığı oyunları meşru göstermeye çalışmıştır.
Özellikte ülkemizi tehdit eden PKK ve DEAŞ terör örgütleri, bu din savaşlarının sonuncudur. Bu iki terör belası da büyük İsrail ve Yahudilik Siyonizm adına taşeronluk yapmaktadır. Bunun delillerini çoğu yerde açık bir şekilde görebilmemiz mümkündür.
Özellikle IŞİD ve El Kaide Terör örgütlerini örnek göstererek İslam dinimizi kötüleyen sözler nedeniyle, batı kendi amaçları uğruna hiç kimseye acımamaktadır.
Bu son dönemde, açık olarak görünmektedir ki PKK, hiçbir şekilde Kürt Vatandaşlarımızın temsilcisi olmayıp, Ermenilerin ve İsrail’in emellerini gerçekleştirmek için kullanılan, hain bir taşerondur.
Bu sebepten dolayı geçmişten günümüze Haçlı zihniyetinin değişmediğini, atalarımızın bunlara karşı nasıl önlem aldıysalar, bizim de o şekilde tarihimize bakarak önlemler almamız gerekmektedir.