Ramazan mukabelesi Kur'an-ı Kerim hatmi 1. cüz
Ramazan ayının en önemli geleneklerinden biri de mukabeledir. Mukabele, bir başkasının sesli olarak okuduğu Kur’an-ı Kerim’i takip etmek ve bu sayede mukaddes kitabımızı hatim etmektir. Ramazan-ı Şerif boyunca her gün Kur’an-ı Kerim’den bir cüzün takip edilmesi ile 30 günde tamamlanan mukabele, Peygamber Efendimizin de her yıl Cebrail aleyhisselam ile gerçekleştirdikleri bir uygulamaydı ve bu dini gelenek günümüze kadar ulaştı.
RAMAZAN MUKABELESİ NEDİR?
Ramazan-ı Şerif'te gerçekleştirilen ibadetlerden biri de mukabeledir. Mukabele, bir başkasının Kur'an-ı Kerim'i okuyuşunu takip etmek yoluyla hatim etmeye denir.
Ramazan mukabelesi, geleneksel anlamda insanların bir araya gelerek gerçekleştirdikleri bir uygulama olsa da bu yıl özellikle pandemi nedeniyle toplu ortamlarda bulunamayışımız nedeniyle farklı yöntemlere başvurmamız gerekiyor.
Dolayısıyla Ramazan mukabelesi yapmak isteyenlerin televizyon kanallarında belirli saatlerde yayınlanan mukabele programları takip edileceği gibi internet siteleri ve online uygulamaların mukabele programlarına da başvuruluyor.
RAMAZAN MUKABELESİ 1. GÜN
Fikriyat'ın Kur'an-ı Kerim uygulamasından cüzlerin Arapça okumalarına ulaşabilir ve mukabele için podcastlerden faydalanabilirsiniz.
📌 1. CÜZÜ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Kur'an-ı Kerim'i Arapçasından okuyup takip etmek kadar önemli görülen bir başka husus ise okunan ayet-i kerimelerin mealine ve tefsirine vakıf olmaktır.
Bu noktada her gün okunan bir cüzün mealini ve ayetlerin asıl manasını kavrayabilmek için tefsirini okumamız tavsiye edilir.
📌 1. CÜZÜN MEALİNİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN
1. CÜZDE HANGİ SURELER BULUNUR?
Kur'an-ı Kerim'in 1. cüzü, Fatiha suresini ve Bakara suresinin 142. ayetine kadar olan bölümü ihtiva eder.
FATİHA SURESİ
Fatiha suresi, Mekke döneminde İslam'ın ilk yıllarında tek seferde inmiştir. Peygamber Efendimizin (sav) "Fatiha suresi okunmadıkça hiçbir namaz sahih olmaz" şeklindeki hadisinden de hareketle beş vakit namazın Mekke döneminde kılınması, surenin Mekke döneminde nazil olduğuna dair kanıtlardan biridir.
İbn Mâce, İkâmetü's-salât, 11; Tirmizî, Mevâkît, 69, 115, 116
🔸 Fatiha, "açmak açıklığa kavuşturmak, sıkıntı ve meşakkati gidermek, başlamak" manalarına gelen feth kökünden türemiş bir kelimedir.
🔸 Kur'an-ı Kerim'in ilk suresi ve bir anlamda önsözü olarak görülmesi nedeniyle "Fâtihatü'l-kitâb" tamlaması ile de anılmıştır.
🔸 Fatiha suresi yedi ayettir. Besmelenin sureye dâhil olup olmadığına dair ihtilaf bulunur: Şafiilere göre Fatiha'nın ilk ayeti besmele; Hanefilere göre ise "Elhamdulillâhi Rabbil'âlemin" birinci ayettir.
FATİHA SURESİNDE NEYE İŞARET EDİLİR?
Fatiha suresi, hamdin âlemlerin Rabbi Allah'a ait ve mahsus olduğunu ifade eden ayetle başlar ve bu ayet-i kerime, Kur'an-ı Kerim'in de nüzul nedenlerinin başında gelen tevhidi vurgulamaktadır. Sonraki ayetlerde, Allah'ın esirgeyen ve bağışlayan, hesap gününün sahibi ve hükümranı olduğunu belirten övgü ayetleri yer almıştır.
🔸 Allah Teâla'nın sonsuz merhametine ve yüce kudretine vurgu yapan ayetlerin ardından insanın bu kudret sahibi karşısındaki durumuna işaret edilir. "Biz ancak sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz" mealindeki ayet-i kerime, kulun ilahi otorite karşısındaki gerçeğini dile getirir.
🔸 Bir müminin bu ilahi otoriteye istek ve iradesiyle teslim olduğunu kabul etmesi, kulluğu bu esası gözeterek kabullenmiş olması gerekir.
🔸 Fatiha suresi, ibadet, dua ve isteklere dair usul ve adabı da insanlara öğreten bir suredir. Bu doğrultuda önce ne istediğini bilmek, sonra ona gerçekten ihtiyacı olduğunu belirtmek ve sonrasında onu elde etmek için yapılması gerekeni yapmak, istemenin şartları olarak ifade edilir.
🔸 Bu minvalde gerçek duanın bir nimeti hayat etmek ve istemekten de öte, o nimete ulaşmak için doğru yola girme ve o yolda sebat ile ilerleme olduğuna dikkat çekilir.
🔸 Fatiha suresini okuyan, Allah'a kul olduğunu ifade ve ikrar eder, Rabbine doğrudan aracısız bir şekilde seslenir; ilahi lütfa nail olan iyi kulların izlerini takip ederek ilerlerken, kötü duruma düşen, gazaba uğrayan, şaşıranların durumuna düşmemek amacıyla Allah'tan yardım ve hidayet talep eder.
🔸 Bakara suresinin Fatiha suresinin açıklaması olduğu; Âl-i İmrân başta olmak üzere Kur'an-ı Kerim'in diğer bütün surelerinin de Bakara suresinin tefsiri olduğu belirtilir.
BAKARA SURESİ
Bakara suresi, Kur'an-ı Kerim'in ikinci ve en uzun suresidir. Hicret'in ardından ilk ayetleri Medine'de nazil olan bu surenin nüzul süresi 9 ya da 10 yıl sürmüştür.
286 ayetten oluşan Bakara suresinin 142. ayete kadar olan bölümü 1. cüzde yer almaktadır.
Bakara suresi 255. ayetteki Ayetü'l kürsî nedeniyle "Suretü'l kürsi", içeriğindeki hükümlerin çokluğu nedeniyle "Füstatü'l Kur'an" olarak da adlandırılmıştır.
🔸 Surenin en meşhur adı olan Bakara, Arapçada sığır, inek manalarına gelir ve Hz. Musa döneminde İsrailoğullarında faili meçhul bir cinayet nedeniyle diyet olarak kurban edilmesi gereken bir inekten bahsedilir.
🔸 Kıssaya göre, katilin bulunamaması nedeniyle toplumda büyük bir gerginlik çıkmış ve Hz. Musa'dan bir çözüm talep edilmiştir. Hz. Musa, Allah'tan aldığı vahye uygun olarak bir inek kesmelerini ve bunun bir parçasıyla maktulün cesedine vurmalarını emretmiş; denilenin yapılması üzerine maktul dirilmiş ve kendisini öldürenin kimliğini açıklamıştır.
Taberî, I, 337-340; Râzî, III, 114
Hz. Musa'nın mucizeleri nelerdir? Hz. Musa'nın hayatı ve risaleti…
🔸 İsrailoğulları kesmeleri gereken ineği kutsal kabul ettikleri için kesmek istememişler ve sığır hakkında, kesilmesi gereken ineğin özelliklerine dair Hz. Musa'ya pek çok soru sormuşlardır. Ayetlerde ineği bulup kestikleri ama "az daha bunu yapmayacakları" bildirilmiştir.
Bakara suresinin 67-71. ayetlerin tefsiri
BAKARA SURESİNDE NEYE İŞARET EDİLİR?
🔸 Sure, hem sayfa ve ayet bakımından Kur'an-ı Kerim'in en uzun suresi, hem de içeriğindeki konular ve çeşitlilik bakımından çok yönlüdür.
🔸 Bakara suresinde ilk olarak imanın esasları, insanın yaratılışı, kıblenin değişmesi, namaz, oruç, hac, sadaka, boşanma, nesep, nafaka, borçların kaydedilmesi gibi konulara yer verilmiştir.
Surede ön planda tutulan hedeflerin üç noktada yoğunluk kazandığı belirtilir:
➡ İslam'ın iman esaslarını açıklamak, tevhid inancının özelliklerini ifade etmek ve Müslümanların nasıl bir Allah inancına sahip olmaları gerektiğini tanımlamak.
➡ Kur'an-ı Kerim hidayetinin ne olduğunu ve bu hidayet karşısında insanların durumu ve yerini belirlemek.
➡ Müslümanların diğer dinlere mensup kişilerden ayrı, kendine mahsus vasıfları bulunan bir ümmet olduklarını ortaya koymak, ümmetin davranış kurallarını belirlemek ve İsrailoğullarının din anlayışlarında içine düştükleri yanılgı ve sapmalardan misaller vererek Müslümanları uyarmak.
1. Cüz - Bakara suresinin 1-142. ayeti
🔸 Bakara suresinin ilk ayetleri, hidayet karşısında çeşitli insan gruplarının yerini belirleyen bir giriş niteliğindedir. Buna göre insanlar müminler, kâfirler, bir de ikiyüzlü kararsızlar olarak üçe ayrılırlar.
🔸 İlerleyen ayetlerde Allah'a ibadet etmenin önemi, bunun kulluğun gereği olduğu vurgulanır. Göklerde ve yeryüzünde gerçekleşen ve insana sıradan gibi görünen olayların Rabbin yüce kudretinin emsali olduğu belirtilir. Fakat mümin olmak için kudretin varlığını bilmek yetmemekte; vahiy ile gelen ilahi emirleri kabul ederek onlara uymak gerekmektedir. Hidayetin gerçekte ne olduğunu ise yalnızca vahiy bildirir.
Bakara suresinin 21-24. ayetlerin tefsiri
🔸 İnsanların Allah tarafından yoktan yaratıldığına, sonra öleceklerine ve nihayetinde Allah'ın huzurunda hesaba çekileceklerine değinilmiştir. Birçok kişi ise bu gerçeği görmezden gelmekte ve inkâra sapmaktadır. Allah'a karşı üstlendikleri kulluk andına karşılık yeryüzünde bozgunculuk yapmaktalardır ve böyle kimseler hüsrana uğrayacaklardır.
Bakara suresinin 27-29. ayetlerin tefsiri
🔸 Bu ayetler, insanları yaratılış sebepleri üzerinde düşünmeye sevk etmektedir. Sonraki ayetler ise ilk insanın yaratılışına dair merakı gidermeye yöneliktir.
🔸 Hz. Âdem'in yeryüzünde halife olarak yaratılması, kendisine bilgi edinme yeteneği verilmesi, isimler öğretilmesi, bu özelliği ile meleklere üstün tutulması anlatılmıştır. Aynı zamanda eşiyle birlikte işledikleri günah nedeniyle cennetten çıkarılmaları ve Allah'ın mağfiret etmesi, onlara tövbe etmeyi öğretmesi ve her ikisini de bağışlaması zikredilmiştir.
Bakara suresinin 35-39. ayetlerin tefsiri
Hz. Adem'in hayatı: Hz. Adem kıssası…
🔸 Bakara suresinin 40 ila 101. ayetleri, insanlara ve kavimlere dair bazı misaller barındırır. Yahudilerin eski şanlı geçmişlerine ilişkin bazı önemli olayların zikredildiği bu ayetlerde, Hz. Yakub'un soyundan gelmeleri, Tevrat hidayetine ve tevhid inancına sahip olmalarının onlar için büyük bir nimet olduğu belirtilir.
🔸 Allah'ın yardımıyla Mısır'daki kölelikten kurtuldukları, çölde susuz kaldıkları zaman suya, açlık tehlikesi karşısında bıldırcın akınına ve kudret helvasına kavuşmalarının anlatıldığı ayetlerde, Allah'ın bütün bu nimetlerine karşın her defasında peygamberlerini üzdüklerine hatta bazılarını öldürdüklerine işaret edilir.
🔸 Daha da kötüsü, Allah'tan başkasına tapmayacaklarına dair kesin söz vermelerine ve and içmelerine rağmen Mısır'daki eski efendilerinin taptığı kutsal Apis öküzünün bir benzeri olan altın buzağı heykeline tapmaya başlamalarıdır.
🔸 Allah'a verdikleri sözü tutmamışlar, nimetlere nankörlük etmişler ve Allah'ın kurban edilmesini emrettiği o ineği kesmemek için direnmişlerdir.
🔸 Burada esas vurgu ise Müslümanların kendi peygamberlerine karşı gösterecekleri tavırlarda Yahudilere benzememeleri gerektiğidir.
Bakara suresinin 40-101. ayetlerin tefsiri
🔸 Peygamberlere dair saygısızlık barındıran düşünce ve sözlerden uzak durma konusunda uyarıcı ayetlerin ardından Yahudi ve Hristiyanların dinde üstünlük iddialarının, yalnızca kendilerinin cennet ehli olduğuna dair inanışlarının yanlış olduğu vurgulanmıştır.
Bakara suresinin 102-104. ayetlerin tefsiri
🔸 Halbuki ayet-i kerimede "Özünü iyilikle ve samimiyetle Allah'a yöneltenlere rableri katında daima mükâfat vardır" müjdesi verilmiş ve önemli olanın doğuya ya da batıya yönelmek değil; her yerde Allah'ın kudretini görebilmek olduğuna dikkat çekilmiştir.
Bakara suresinin 112-115. ayetlerin tefsiri
🔸 Bu ayetler kıblenin Mescid-i Aksa yönünden Kâbe yönüne çevrilmesi için gerekçe manası taşımaktadır.
🔸 Kâbe, peygamber olan Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından Allah'a ibadet için yapılmış mübarek bir evdir.
🔸 Hz. İbrahim, kendi soyundan Allah'a inanmış insanların gelmesi ve yoldan çıkanları uyarmak üzere Allah'ın onlara kendi içlerinden peygamberler göndermesi için dua etmiştir.
Hz. İbrahim'in hayatı, mucizeleri ve duası
🔸 Hz. Yakûb da ölüm döşeğindeyken çocuklarından ataları Hz. İbrahim'in dinine bağlı kalacakları hususunda söz almıştır.
Bakara suresinin 134-141. ayetlerin tefsiri
Hz. Yakub'un hayatı: Hz. Yakub kıssası
MUKABELE NASIL OKUNUR?
Mukabele karşılık verme, karşılıklı okuma anlamına gelir. Bir kimsenin Kur'an'ı ezberden veya kitaptan yüksek sesle okuması ve onu dinleyen topluluğun da sessizce Kur'an'dan takip etmesi anlamına gelen mukabele şu şekilde okunmalıdır:
🔸 Okumaya başlamadan önce ağız misvakla temizlenmeli.
🔸 Mescit veya bir başka temiz yerde okunmalı.
🔸 Kıbleye yönelmeli.
🔸 Allah Teâla'nın Nahl suresinin 98'inci ayetinde buyurduğu üzere "Kur'an okuyacak olduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın" sözünden hareketle Kur'an okumaya başlarken euzü besmele çekilmelidir.
🔸 Tevbe Suresi hariç her surenin başında besmele çekilmelidir.
🔸 Okunan Kur'an ayetlerini huşu ile dinleyip anlamları hakkında düşünmelidir.
🔸 Sesi güzelleştirmek ve Kur'an-ı Kerim'i tane tane okumak gerekir. Aceleci davranmamak ve med kaidelerine uymak gerekir.
📌 KUR'AN-I KERİM MEALLİ HATİM DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Kur'an-ı Kerim'i dinlemek, aynı zamanda Kur'an'ın da emridir. Cenâb-ı Hak, Araf suresinin 204'üncü ayetinde "Kur'an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki, merhamet olunasınız" buyurur.
MUKABELE NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Peygamber Efendimize (sav) 610 yılında ilk vahyin gelişiyle başlayan Kur'an'ın indiriliş süreci, 632 yılına kadar, yaklaşık 23 yıl devam etti.
Peygamberimizle (sav) Cebrail, her yıl Ramazan ayında bir araya gelerek, o güne kadar indirilen Kur'an ayetlerini, karşılıklı olarak okudular. Önce Cebrail okur Peygamberimiz (sav) dinlerdi. Daha sonra da Peygamberimiz okur, Cebrail dinlerdi.
Bu durum Peygamberimizin (sav) vefat ettiği yıl 632 de iki kez tekrarlandı. Böylece Kur'an ayetlerinin unutulmasının önüne geçildi. Peygamberimizin (sav) bu davranışını kendilerine örnek alan Müslümanlar, bunu dini bir gelenek olarak günümüze kadar sürdürmüşlerdi.
PEYGAMBERİMİZ KUR'AN'I BAŞKASINDAN DİNLEMEYİ SEVERDİ
Peygamber Efendimiz (sav), Kur'an'ı başkasından dinlemeyi severdi. Başkasından dinlerken mübarek gözyaşlarını tutamazdı.
Bir hadiste, Allah'ın evlerinden birinde O'nun kitabını okuyan ve müzakere eden cemaati rahmetin kaplayacağı, onları meleklerin kuşatacağı ve Allah Teâlâ'nın o mecliste yer alanları kendi nezdinde bulunanlara bildireceği kaydedilir.
Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî
İbn-i Mes'ud (ra) anlatıyor:
Resulullah (sav) bana hitaben: "Bana Kur'ân oku!" buyurdu. Ben "Ya Resûlallah! Kur'ân sana indirildiği halde, sana Kur'ân'ı ben mi okuyacağım?" dedim. Allah Resulü (sav) "Ben Kur'an'ı kendimden başka birisinden dinlemeyi hakikaten severim" buyurdu. Bunun üzerine, Resul-i Ekrem'e (sav) Nisâ suresinden okumaya başladım.
Nihayet "Her ümmetten birer şâhit getirdiğimiz ve ey Muhammed, onların üzerlerine de seni şâhit olarak getirdiğimiz zaman onların hâli nice olur?" ayetine geldiğimde, Resûl-i Ekrem Efendimiz (sav) "Şimdilik yeter!" buyurdu. Dönüp baktığımda, bir de ne göreyim, Resul-i Ekrem Efendimizin (sav) iki gözünden yaşlar akıyordu.
RAMAZAN'DA YAPILACAK İBADETLER NELERDİR?
🔸 Oruç tutmak
🔸 Geceleri Peygamber Efendimizin (sav) sünneti olan teravih namazını kılmak
🔸 Kur'an okumak
🔸 Namazları cemaatle kılmak
🔸 Sahur yapmak
🔸 İftar ettirmek
🔸 Kadir Gecesini aramak
🔸 Sabretmek
🔸 İhsan ve ikramda bulunmak
🔸 Tövbe etmek
🔸 Cenneti istemek
🔸 Çokça Kelime-i Tevhid söylemek
🔸 Açları doyurmak