Esma bint Ebubekir
Peygamberimiz'e (SAV) sadakati ile bilinen sahabilerden biri de Esma bint Ebubekir (RANHA) idi. Ebu Cehil kapılarına dayandığında dimdik duran bu cesur kadın aynı zamanda hicretin ilk bebeğinin annesiydi. Gelin hayatında Peygamberimiz'i (SAV) rehber edinen bu güzel insanı yakından tanıyalım...
İki kuşak sahibi Esmâ Bint Ebubekir (RANHA), O (RANHA) babasının kızıydı. Onun gibi dürüst, onun gibi güvenilir… Dostluğu babasının dostluğu, sırdaşlığı babasının sırdaşlığı gibiydi. Onun gibi sadık, onun gibi sıddık. Çünkü her ikisi de Muhammed'ül Emin'e (SAV) bağlanmışlardı. Her ikisi de ona iman eden bir avuç mümin arasındaydı. İmanı inanmanın verdiği cesareti, Allah Resulü'ne (SAV) sadakati, hep birlikte tatmışlardı. Babasının ilk göz ağrısı Hz. Ebubekir'in (RA) kızı Esma'ydı (RANHA).
🔷 Gün geldi Ebubekir'in (RA) kızı Esma'nın (RANHA) lakabı ismini yendi. Peygamber'in (SAV) koyduğu isim, babasının koyduğu ismin önüne geçti. "Zâtünnitâkayn" iki kuşaklı lakabı Esma'ya (RANHA) sıcak bir Mekke gününün hediyesiydi.
🔷 O gün her zamanki gibi çok sıcak bir öğle vakti yaşanıyordu. Öyle ki gökte güneş yerde ise kızıl kumlar yanıyordu. Bu sıcağa karşı yiğitlik yapmaya kimsenin niyeti yoktu. Mekke sokakları bomboştu. Adetleri olduğu üzere Mekkeliler, günün en sıcak anlarında öyle uykusuna sığınmışlardı. Bir kişi hariç, Allah Resulü (SAV) Mekkeli müşriklerin zulümlerinden kendisini ve müminleri kurtaracak yolu haber vermek için en yakın arkadaşının evine gelmiş ve ona kendisine yoldaş olmayı teklif etmişti.
🔷 Bu gece gizlice Medine'ye hicret edeceklerdi. Bu esnada Esma (RANHA) babacığının yanındaydı ve bildi ki Allah (CC) yoluna baş koyan iki dost, onun uğruna çıkılan kutlu yolda yoldaş da olacaklardı. Esma (RANHA) ve kendisinden on yaş küçük kardeşi Ayşe (RANHA), bu iki dost için hemen yol hazırlıklarına başladılar. Deriden bir torbaya yiyecek, bir kaba da su koydular. Fakat onların ağzını bağlamak için bir şey gerekliydi. Esma hemen elbisesinin kuşağını çözdü ve iki parçaya böldü biri ile yiyecek torbasının diğeri ile de su kırbasının ağzını bağlayıverdi.
🔷 O'nun (RANHA) bu samimi gayreti Allah Resulü'nün (SAV) dikkatini çekti ve memnuniyetini "Allah kuşağının karşılığında cennette sana iki kuşak versin." sözleriyle dile getirdi. Bundan böyle Esma bint Ebubekir (r.anha), "İki Kuşak Sahibi" olarak bilindi.
🔷 Esma (RANHA), Hz Ebubekir'in (RA) kızıydı. O'nun (RA) gibi sadık, O'nun (RANHA) gibi sıddık… Allah Resulü'ne (SAV) sadakati babasından öğrenmişti. O yüzden sevgili babasının Allah Resulü (SAV) ile birlikte hicret ettiğinin haberini alan Ebu Cehil kapılarına dayandığında onun karşısında dimdik durabilmişti. Allah Resulü'nün (SAV) yoluydu ve bu yoldan dönmek asla olmazdı. Esma'nın (RANHA) adımları Allah Resulü'nün (SAV) adımlarını takip etti.
🔷 Varını, yoğunu, gözünü kırpmadan ardında bırakan Esma (RANHA), hamile olduğu halde Medine yollarına düştü. Gece demedi, gündüz demedi, her şeyden geçti ama O'ndan (SAV) geçmedi. Zaten sadakat bu demek değil miydi? Nihayet çetin bir yolculuğun ardından Kûba'ya varan Esma (RANHA), Müslümanlara hicretin ilk bebeğini armağan etti.
🔷 Esma (RANHA) ile sevgili eşi Zübeyr bin Avvam'ın (RA) oğlu, Abdullah bin Zübeyr (RA) Müslümanların en küçük muhaciriydi. Esma, çok sevdiği Allah Resulü'nün (SAV) hep yanı başındaydı. O hicret ettiyse Esma (RANHA) Mekke'de duramazdı.
🔷 O (SAV), Hudeybiye'de ise Esma (RANHA) da oradaydı. O (SAV) fetih için Mekke'ye yöneldiyse Esma (RANHA), onun bir adım arkasındaydı. Nihayet veda haccında Esma (RANHA) Nebi'ye (SAV) kulak veren binlerce kişi arasındaydı. O'nu (SAV) dinlemek ondan daha fazlasını öğrenmek, öğrenmek için çekinmeden sorular sorabilmek ve aldığı cevapları hafızasına nakşetmek Esma'nın (RANHA) hayatının gayesiydi.
🔷 Böylelikle O (RANHA), Peygamberinden (SAV) imanı, ihlası, sabrı, cesareti öğrendi. Saymadan vermeyi, cömertliği, azla yetinmeyi müşrik dahi olsa anneye hürmeti hep Allah Resulü'nden (SAV) öğrendi. Peygamber'e bağlılığı, itaati, sadakatı ise onun yol arkadaşı sevgili babasından öğrendi. Çünkü o, Ebubekir es-Sıddık'ın (RA) kızıydı.