Hanımların hatibi: Esma bint Yezid (RANHA)
Esma b. Yezid (RANHA), ashabın önde gelen isimlerinden şecaat ehli bir sahabi idi. Gayet düzgün bir üslupla sorduğu suallerle hanım sahabilerin dertlerine deva olan Esma bint Yezid (RANHA), aynı zamanda Asr-ı Saadet'te kadınların sesi olmuştu. "Hatibetü'n-Nisa" olarak tanınan sahabi; büyük bir açık yüreklilik ile sorularını Efendimize (SAV) sormuş, hadis nakletmiş ve gazvelere katılarak İslam ordusuna hizmet etmişti.
Esma bint Yezid'in (RANHA) kafasında türlü sorular dolaşıyordu günlerdir, ancak hiçbirine bir cevap bulamıyordu. Düşünüyordu, çabalıyordu kendisini teskin etmeye çalışıyordu ancak hiçbir şey onu tatmin etmeye yetmiyordu.
🔸 Esma (RANHA) gencecikti, gençliğinin verdiği heyecanın yanında kabına sığamayan bir yapısı vardı. Zekiydi, atılgandı, cesurdu. Bir o kadar da açık sözlüydü. Düşündüğünü en güzel şekilde kalıba dökmesini bilir, kendisini ifade ederdi.
🔸 Bununla birlikte kaç zamandır kendi kendine konuşuyordu. Kimselere açamadığı derdine, kendisi bir hal çaresi bulmak için çabalıyordu. Ancak ne yapsa boş, evin işleri yine üstündeydi, çocukların bakımı bütün zamanını alıyordu.
🔸 Allah Resulü'nün (SAV) yanındaki sahabenin neredeyse tüm vakitlerini O'nunla (SAV) birlikte geçirme imkanları varken o ya yemek yapıyor ya ip eğiriyor ya da diğer işlerle ilgileniyordu. Erkekler kadar ibadete zaman ayırma fırsatı olmadığı gibi Allah (CC) yolunda cihatta da onlar kadar aktif bir rol alamıyordu.
🔸 Hepsini bir bir düşündü, içinde biriktirdi. Oysa Esma (RANHA), Ensar hanımlarının ileri gelenlerindendi Allah Resulü'ne (SAV) ilk biat edenlerdendi. Akşam ile yatsı arasında bir vakitte Allah Resulü'nün (SAV) huzuruna varışı, ona biat edişi, onun "Size İslam üzere hidayet veren Allah (CC) hamdolsun, ben sizinle biat ettim" deyişi hala gözlerinin önündeydi.
🔸 Hal böyleyken, neden Allah Resulü'ne (SAV) halini arz etmiyor, sorularını ona yöneltmiyordu? Etrafında kendisi gibi düşünen Ensar hanımlarının varlığı da kendisine cesaret verince sonunda soluğu Allah Resulü'nün (SAV) yanında aldı.
🔸 Resulü Ekrem (SAV), her zamanki gibi ashabı ile beraberdi. Esma (RANHA), sözlerini ashabın dilinden düşürmediği şu cümle ile başladı. "Anam babam sana feda olsun Ya Resulallah!" sonra devam etti, "Ben sana, kadınların elçisi olarak geldim. Allah (CC) seni bütün erkek ve kadınlara Peygamber göndermiştir. Biz Sana ve senin Rabbine (CC) iman ettik. Kadın olduğumuz için evlerinizde kapanıp kalmış, nefslerinizi tatmin etmiş ve çocuklarınızı karnınızda taşımışızdır. Siz erkekler ise cuma namazı kılmak camiye ve cemaate çıkmak, hastaları ziyaret etmek, cenazelerde bulunmak, birden fazla hacca gitmek gibi hususlarda bize üstünlük sağlamış bulunuyorsunuz. Bütün bunların en önemlisi Allah (CC) yolunda cihat etmektir. Fakat siz, hac veya umre için yahut düşmanla savaşmak üzere evinizden çıktığınız zaman, mallarınızı biz koruruz. İplik eğirip size elbise yaparız. Çocuklarınızı besleriz. Ona göre bizler, sizin kazandığınız, hayır ve sevaplarda size ortak olamaz mıyız?
🔸 İşte bu kadardı. Esma (RANHA), içinde biriktirdiği ne varsa Allah Resulü'ne (SAV) arz etmiş, biraz olsun rahatlamıştı. Allah Resulü (SAV), onu ciddiyetle dinledikten sonra, yüzünde etrafını aydınlatan gülümsemesiyle oradakilere şöyle dedi:
Siz bir kadından din konusunda sorduğu bir soru da bundan daha güzel söz işittiniz mi? Sonra da bir kadının eşiyle güzel geçinerek sıcak bir yuvaya sahip olmasının "az önce saydığı bütün üstünlüklere denk olduğunu" söyledi. Bu haberi diğer bütün hanımlara ulaştırmasını isteyen Allah Resulü (SAV) hem Esma'nın (RANHA) hem de bütün hanım sahabelerin içlerini rahatlatmıştı. Bu günden sonra da Esma (RANHA), Hatîbetü'n-Nisâ olarak anılır oldu.
🔸 O (RANHA), hanımların sözcüsüydü. Hanım sahabelerin içlerinden çıkamadıkları bir durum olduğunda veya kendi özel durumlarıyla alakalı Allah Resulü'ne (SAV) iletmek istedikleri soruları bulunduğunda, Esma (RANHA) devreye girerdi.
🔸 Hz. Ayşe'nin de (RANHA) yakın arkadaşlarından olunca sık sık hane-i saadete gelme imkanı elde eder, bunu ilme olan merakını, öğrenme arzusunu gidermek için fırsat bilirdi.
🔸 Yine bir defasında hanımların özel halleriyle alakalı bir soruyu Hz. Peygambere (SAV) yöneltmiş, Hz. Ayşe (RANHA) onun bu tavrını takdir ederek, "Şu Ensar kadınları ne iyi kadınlardır. Utanma duygusu onları, dini hükümleri sorup öğrenmekten alıkoymuyor." demekten kendini alamamıştı.
🔸 Esma'nın (RANHA) öğrenmeye olan bu merakı, Hz. Peygamber'in (SAV) hadislerini, zihnine nakşetme konusunda da kendini gösterdi ve 81 rivayet, onun ağzından nakledilerek bugüne kadar geldi.
🔸 Esma (RANHA) ilim konusunda gösterdiği cesaret kadar savaşlarda da şecaat sahibiydi. Esma'nın (RANHA) gözleri Mekke'nin, Hayber'in fethini gördü ve o gözler, Esma'nın (RANHA) Yermük'te nasıl cesurca savaştığına şahit oldu.
🔸 Esma bint (RANHA), Müslüman bir kadının yuvasında ilim ve irfanda yeri geldiğinde de savaş meydanında cesareti ile mertliğiyle gözü pekliğiyle nasıl örnek olabileceğini, tüm Müslümanlara gösterdi.