Eğitimi
Çocukluğunda ve gençliğinde sağlam bir din eğitimi gördü; silah kullanmayı ve at binmeyi öğrendi. 1827'de babasıyla birlikte Mekke'ye giderek hacı oldu.
Askeri kişiliği
Fransız işgaline direnişinde yaptığı savunma hamleleri etkili oldu. Ülkesinin iç kesimlerinde askeri mühimmat fabrikaları ve atölyeler kurdu. Top mermileri, süngü, kurşun ve barut üretildi. Bu arada Cezayir'deki kabileler, yabancı hâkimiyetine karşı koymak maksadıyla babası Şeyh Muhyiddin'i sultan ilan etmek istediler; fakat o, yaşlılığını ileri sürerek bu vazifeyi oğluna bırakmayı uygun görmüştü.
Vefatı
Emîr Abdülkadir Cezairî, 26 Mayıs 1883'te Şam'da yaşamını yitirdi.
Emirliği
Abdülkadir, Fas Sultanı Abdurrahman'ın halifesi sıfatıyla "Emirü'l Müminin" unvanı aldı ve Fransızlara ve onlarla iş birliğinde bulunanlara karşı mücadeleye başladı.
Kişiliği
Emîr Abdülkadir, üstün dehası, cesareti, kibar davranışları, sade yaşamı ve etkileyici hitabetiyle dindar ve aydın bir kişi olarak tanınırdı. Kahramanlığı ve zekâsı sayesinde yerli kabileleri etrafına topladı, nüfuzunu Batı ve Orta Cezayir'e kadar genişletti. Emîr Abdülkadir, 2 yıl içinde bir devlet kurmayı başardı.
Yönetimi
Fas yoluyla İngiltere'den sağladığı top ve tüfeklerle düzenli bir ordu kurdu. Ülkenin iç kesimlerinde askeri teçhizat üreten fabrika, ambar ve atölyeler açarak; top mermisi, süngü, kurşun ve değişik silahlarla barut üretilmesini sağladı. İyi bir istihbarat ağı kuran Emîr Abdülkadir, eğitimi yaygınlaştırdı ve halkı bağımsızlık konusunda bilinçlendirdi.
Tafna Antlaşması
Tarihler 30 Mayıs 1837'yi gösterdiğinde Emîr Abdülkadir, Fransız işgal kumandanı General Bugeaud ile Tafna Antlaşması'nı imzaladı; böylece memleketin üçte ikisine hâkim oldu.
Fransa ile mücadelesi
Fransızlar, askeri güçlerini arttırarak Cezayir'i her yerden kuşatmaya başladılar. Bîbân Geçidi'ni ele geçirdiler. "Cihâd-ı mukaddes" ilan eden Abdülkadir, küçük fakat hareket kabiliyeti yüksek birliklerini Fransızlar üzerine sevk etti.
Fas’a sığınması
Fransızlar büyük bir taarruza geçtiler. Pek çok önemli şehri işgal ettiler. 16 Mayıs 1843'te Abdülkadir'in seyyar ordugâhını bile bastılar. Abdülkadir, Fas'a sığınmak zorunda kaldı. General Bugeaud, 1844 Ağustos'unda Isly'de Fas ordusunu yendi; 1844 Ekim'inde imzalanan Tanca Antlaşması'yla Fas sultanını, Abdülkadir'i desteklemekten vazgeçirdi.
Fransa’ya teslimiyeti
Fransız ajanların etkisiyle Ticanî ve Kadirî tarikatları arasında görüş ayrılıkları çıkmış, ortaya sahte mehdiler bile çıkmıştı. İç karışıklıklar nedeniyle Abdülkadir'in ordusu zayıf düşmüştü. 1846 yazında çaresizlik içinde tekrar Fas'a sığındı.
Sultanın kuvvetlerinin yenilmesi üzerine Emîr Abdülkadir, 23 Aralık 1847'de Fransızlara teslim oldu. Osmanlı topraklarına götürüleceğine dair verilen söze rağmen Fransa'da 5 yıl esir olarak kaldı.
Esaretten kurtuluşu
1852 Ekim'inde serbest bırakılınca önce Bursa'da, 1855'ten itibaren de Şam'da yaşadı. Siyasetle ilgisini kesmiş olduğundan vaktini ibadet ve ilimle geçirdi. Cebelilübnan'da patlak veren ve 1860 Temmuzunda Şam'a yayılan Dürzî İsyanı sırasında bizzat müdahalede bulunarak birçok Hristiyan'ı katliamdan kurtardı.
Cezayir tarihindeki yeri
Emîr Abdülkadir’in direnişinin son bulmasıyla Fransa, Cezayir'de büyük bir yağma ve sömürü düzeni kurmuş; 3 milyona yakın Cezayirliyi "medenileşme" kılıfı altında katletmişti. Ancak Emîr Abdülkadir, Cezayir halkının milli kahramanı olarak gönüllerde taht kurdu.