Udi Nevres Bey
Udi Nevres Bey
- Doğum Tarihi 1873
- Doğum Yeri Malatya (Yeşilyurt)
- Ölüm Tarihi 22 Ocak 1937
- Ölüm Yeri İstanbul
Malatya'nın Yeşilyurt kazasında 1873 yılında doğdu. Nevres Bey'in babası Horum Hâfız olarak bilinen demirci ustasıydı. Babasının İstanbul'a çalışmaya gittiği bir dönemde annesinin vefatı üzerine İstanbul'a getirildi.
Eğitimi
Babasının vefat etmesi üzerine, Nevres'in eğitimi ve yetişmesini İstanbul'a ilk gelişinde babasını da himayesine almış olan paşa sağladı. Bab-ı Ali'ye memur olarak girdi.
Düzenli olarak müzik dersi almasa da devam ettirdiği çalışmaları sayesinde büyük başarı gösterdi ve ud çalmayı öğrendi. Kadıköy'de oturan Nevres'in udi olarak ünü 1908 yılından önce yayılmaya başladı.
Dönüm noktası
Hayatının dönüm noktası, Tanburi Cemil Bey ile tanışması oldu. Daha sonra onun çevresine girdi ve ünü daha da arttı. Nevres Bey'in çağrılı olarak gittiği ilk fasıl toplantısı dönemin zengin müzikseverlerinden biri olan Prens Sait Halim Paşa'ydı.
Nevres Bey, musikişinasların katıldıkları toplantıların vazgeçilmez simalarından biri oldu. Halk karşısında ilk konserini ise 1908 yılında Tepebaşı Kışlık Tiyatrosu'nda Manyasizade Refik Bey'in himayesinde verdi.
Müziğe olan yeteneği
Ciddi, disiplinli, aşırı duygusal olarak bilinen Nevres Bey'in müzikle ilgili yapılan en küçük hataya bile tahammül edemezdi. Çok hassas bir kulağı olan Nevres, en küçük falsoya bile tepki verirdi. Döneminde, bir bakışta notaları seslendirme becerisinin yanında, işittiği bir ezgiyi anında notalayabilme yeteneği en üst düzeyde olan kişilerden biriydi.
Vefatı
Nevres Bey, gırtak kanserinden dolayı 22 Ocak 1937 yılında vefat etti.
Öğrencileri
Nevres Bey'in ses ve ud eğitimi verdiği çok sayıda öğrencisi vardı. Bunlardan en önemlisi Refik Talat Alpman'dı. Bedriye Hoşgör, Lebibe Hanım, Neyire Hanım, Safiye Ayla, Suphi Ziya Özbekkan ve İbrahim Ziya diğer öğrencileridir.
Uduna gösterdiği özen
Nevres Bey, udunu hiçbir zaman geçim vasıtası olarak kullanmadı. Bir paşanın kızına vereceği her ders için iki altın teklif edildiğinde, çok ihtiyacı olduğu halde, paşanın kızı yeteneksiz olduğu için, ders vermek istemedi. Nedenini soran arkadaşına da "Yeteneği yok. Yarın 'Hocan kimdi? Kimden ders aldın?' diye soracaklar. 'Udi Nevres Bey' diyecek. İşte bunu dedirtmemek için istemedim. Bırak yoksulluk çekeyim ama kişiliğime ve sanatıma leke sürülmesin." dedi.
Nevres Bey, uduna çok özen gösterir, kırılmasından korktuğu için toplu taşımaya binmezdi. Bu yüzden gideceği yerlere yürümeyi tercih ederdi.