Eğitimi
Çocukluğundan itibaren dine ve felsefeye eğilimli biri olarak yetişti. Genç Heidegger, 1903 yılında burs kazanınca, Konstanz'da bulunan yatılı okula girdi ve oradan da yerel bir üniversite kasabası olan Freiburg'da liseyi okudu.
Dindar bir çevre içerisinde yetişen Heidegger, okul sıralarında modern ve antik felsefe ile tanıştı, bu zamandan sonra hayatı ve düşünceleri yavaş yavaş değişmeye başladı. Çocukluğundan gelen ilahiyat ve felsefeye olan ilgisini eğitim hayatına da taşımak istediği için Freiburg Üniversitesi'nde Katolik İlahiyatı ve Hristiyan Felsefesi okudu. Kalp rahatsızlığı olan Heidegger, yaşadığı bir kriz sonucu papaz olmak için aldığı eğitimi sonlandırdı.
İlahiyat ve felsefe
1914 yılında ilk çalışması ve doktora tezi, "Psikolojide Yargı Kuramı" ile dikkatleri üzerine çeken Heidegger'in akademideki yolu açıldı ve 1923'te Marburg Üniversitesi'nde profesör oldu. Heidegger, 1927 yılında yayımladığı Varlık ve Zaman kitabıyla felsefe alanında yeni bir çığır açtı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı...
Varlık ve Zaman
Varlık ve Zaman adlı eserinde Heidegger, en temel sorulardan birine cevap aramaktaydı: Varlık neydi? Heidegger varlık felsefesi geleneği ile kopmaz bir biçimde bağlantılı ve onun temsilcileri ile sürekli bir söyleşi içindeydi. Onun Batı düşüncesinin büyük metafizikçileri ile söyleşisi eleştireldi çünkü o, çağdaş düşüncede varlıkbilimsel araştırmanın unutulmasına katkıda bulunan bu gelenekte çok hata görüyordu. Bu sebeple eserinde var olan klasik felsefe geleneğini yıkmayı hedefledi.
Düşünce Yapısı
Heidegger, ilk önce Descartes'ın metafiziği felsefe ağacının kökleri sayan benzetmesinden hareketle, "Felsefe ağacının kökleri hangi toprakta tutunur?" sorusunu sorarak metafiziğin ne olduğunu ortaya koymayı ve ilkelerin ilmi kabul edilen metafiziğin hangi temel üzerinde durduğuna açıklık getirmeyi amaçlamıştı.
Heidegger'e göre Eflâtun'dan beri metafizik, "var olanı var olan olarak" konu edinmek suretiyle var olanla varlık arasındaki bağı koparıp atmıştı. Dolayısıyla gerçek felsefî düşünme metafiziğin temeline geri dönerek yola koyulmalı ve onu aşmaya çalışmalıydı. Nitekim varlığın anlamı Batı düşüncesinin felsefi geleneği tarafından unutulmaya başlanmıştı. Varlık ve Zaman çalışması varlığın unutulmuşluğuna yapılan büyük bir itirazdı.
Heidegger ve Naziler
1933 yılından itibaren Nazilerin iktidara gelmesiyle birlikte Heidegger Nazi Partisi'ne katıldı. Bu dönemde Freiburg Üniversitesi'nde rektör oldu. Nazilere katıldığı gerekçesiyle 1945'te üniversiteden uzaklaştırıldı sonrasında ise 1952'de yeniden üniversiteye dönebildi.
Heidegger'in bu dönem boyunca izlediği politika her zaman tartışma konusu olduğu için ünlü düşünürün çalışmalarının değerlendirilmesine de gölgeler düşürmüştü. Heidegger, özel yaşantısında yaptığı yanlışları dile getirse de üzerine düşen gölgelerin uzaklaşmasını sağlayamamıştı. Fakat her şeye rağmen teorik çalışmaları, felsefe tarihindeki önemli yerini günümüzde kadar muhafaza etti.
Ardında büyük bir düşünce dünyası bıraktı
Heidegger, ardında koca bir düşünce dünyası bırakarak 26 Mayıs1976'da Freiburg'da hayata gözlerini yumdu ve okula giderken her gün önünden geçtiği ailesinin Messkirch'de yattıkları mezara gömüldü.