Soyu
Aslen Temîm kabilesinden olmakla beraber Cahiliye döneminde büyük bir ihtimalle Irak taraflarında esir alınıp Mekke'de satıldığı ve sonunda Ümmü Enmâr bint Sibâ' el-Huzâiyye adlı bir kadının kölesi olduğu için Huzâî nisbesiyle de anılır.
Müslüman oluşu
Müslüman olduklarını ilk defa açıklayan Hz. Ebû Bekir, Bilâl-i Habeşî, Suheyb-i Rûmî ve Ammâr bin Yâsir'in yanında Habbab bin Eret de bulunuyordu.
Habbâb bazı kaynaklarda altıncı, bazılarında yirminci Müslüman olarak zikredilir.
Vefatı
Habbâb bin Eret, 657 yılında 73 veya 63 yaşlarında olduğu halde Kûfe'de vefat etti.
Peygamberimizin tavsiyesi
Habbâb müşriklerin işkencesine dayanamayıp Resûl-i Ekrem'e (sav) "Bize yardım dilemeyecek, Allah'a bizim için dua etmeyecek misin?" demiş Resûlullah da geçmiş ümmetler içinde daha ağır işkencelere maruz kaldıkları halde dinlerinden dönmeyen müminlerin bulunduğunu anlatmış, yakında kurtulacaklarını söyleyerek kendilerine sabır tavsiye etmişti.
Hakkında nazil olan ayet
Habbâb yaptığı birkaç kılıcı Kur'an'da "ebter" diye nitelendirilen Âs bin Vâil'e satmış, fakat parasını alamamıştı. Âs ona dinini terk etmedikçe borcunu ödemeyeceğini söyleyince Habbâb, "Senin ölüp tekrar dirildiğini görmedikçe bu işi yapmam" demişti.
Âs'ın, "O halde kıyamet gününde gel, o gün benim malım da olacak, evlâdım da, o zaman öderim" diye alay etmesi üzerine kaynakların belirttiğine göre Meryem suresinin 77-80. ayetleri nazil olmuştur.
Hicret
İlk muhacirlerden olan Habbâb, Medine'ye hicret edince Mikdâd bin Amr gibi bazı bekâr Müslümanlarla birlikte Külsûm bin Hidm'in evine misafir oldu ve Külsûm'ün Bedir Gazvesi'nden önce vefatına kadar onun evinde kaldı.
Daha sonra diğer kimsesiz muhacirlerle birlikte Sa'd bin Ubâde'nin evine geçti.