Ailesi
Said bin Zeyd’in babasının putlara tapmadığı, müşriklerin kestiği hayvanların etinden yemediği, cahiliye adetlerine değer vermediği ve kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesine şiddetle karşı çıktığı göz önüne alınırsa aile ortamında bu inançları benimseyen bir kişi olarak yetiştiği söylenebilir.
Kaynaklarda babasının ona, Allah'ın birliğine iman etmesi konusunda telkinde bulunduğu zikredilir.
Cennetle müjdelenişi
Çok genç yaşta İslam'ı kabul eden Said bin Zeyd'in 12'nci veya 13'ncü Müslüman olduğu nakledilir. Resul-i Ekrem (SAV) tarafından cennetle müjdelenen on sahabi arasında yer alır.
Vefatı
Hayatının son dönemlerini Medine yakınında bulunan Akîk vadisindeki evinde ziraatla uğraşarak geçiren Saîd bin Zeyd, 670 veya 671 yılında vefat etti.
Cenaze namazını Abdullah bin Ömer'in kıldırmasından sonra Medine'ye götürülerek Cennetü'l-baki'ye defnedildi.
Sabrı
Mekkelilerin Hz. Peygamber'i öldürme kararını uygulamak üzere harekete geçen Ömer, kız kardeşi Fâtıma'nın Müslüman olduğunu öğrenince Saîd bin Zeyd'in evine giderek onu hanımı ile birlikte tartakladı.
Ancak Saîd'in sabırlı davranması ve sorulan sorulara inandırıcı cevaplar vermesi üzerine Ömer, onları bıraktı ve okunan Kur'an'ı dinledikten sonra iman etmeye karar verdi.
Hicret
Saîd müşriklerden çok eziyet gördü ve hanımıyla birlikte Medine'ye hicret etti. Medine'de Resûl-i Ekrem'in (SAV) yakın çevresinde bulunan Zeyd, Mekke müşrikleri başta olmak üzere Hz. Peygamber aleyhinde faaliyet gösterenler hakkında bilgi toplama konusunda önemli görevler yaptı.
İhtilafları gidermesi
Uhud ve Hendek gazveleri, Hudeybiye Antlaşması, Mekke'nin fethi, Huneyn ve Tebük Seferi ile Vedâ Haccı'nda bulunan Saîd, Resûl-i Ekrem'in (SAV) vefatından sonra da önemli görevler üstlendi.
Hz. Ebû Bekir'in halife seçilmesi sırasında ortaya çıkan ihtilâfları gidermek için büyük gayret gösterdi. Hz. Ebû Bekir, vefatından önce yerine halife bırakacağı kimse ile ilgili genel eğilimi araştırırken onun da görüşüne başvurdu.
Savaşı kumanda etmesi
Ecnâdeyn Savaşı'nda ordu kumandanı Hâlid bin Velîd'in talimatıyla süvari birliklerine, bu savaşta bozguna uğrayarak Fihl'e kaçan Bizans ordusuyla yapılan Fihl Muharebesi'nde piyade birliklerine kumanda etti ve her iki savaşın kazanılmasına büyük katkı sağladı.
Yine kumandanlardan biri olarak katıldığı Yermük Savaşı'nda ve Dımaşk'ın fethinde önemli roller üstlendi. Ebû Ubeyde bin Cerrâh kendisine Dımaşk valiliğini teklif edince o bunun yerine cihadı tercih etti.