İstanbul'un yokuş yukarı dünyası: Merdivenleri
Trafikli yollar, kaldırımları işgal eden araçlarla, modern şehirlerde yaya olarak hareket mekânlarımız her geçen gün yok olurken Nihayet Dergisi, İstanbul’un değişime direnen son kaleleri merdivenli sokaklarına elini uzatmış… İşte dergiden derlediğimiz İstanbul’un yokuş yukarı dünyasından birkaç merdiven…
MEDDAH İSMET SOKAĞI / BEHÇET NECATİGİL SOKAĞI
Meddah İsmet, Dizi Sokağı'nın Ihlamurdere'yi aştıktan sonra devamı olarak tırmanır. Merdiven sokak kompozisyonuna güzel bir örnektir. Meddah İsmet önce Behçet Necatigil, sonra Selaltı sokaklarıyla birleşir ve Uzuncaova Caddesi'nde son bulur. Meddah İsmet ve Behçet Necatigil'in isimlerinin yan yana gelmesi tesadüf değildir. Necatigil okuduğu bir kitabın sayfalarına dipnot niyetine şu mısraları yazar. Şairin hayali ölümünden yıllar sonra gerçekleşir. Eski simi Camgöz olan sokağa adı verilir
Meddah İsmet, 1851-1914
Ünlü meddah ve ortaoyuncusu
Camcı esnafındandı
Ölümünden sonra
Beşiktaş'ta bir sokağa
Adı verildi
Ben de ona benzesem
Dipnot bir kitapta:
Behçet Necatigil
Doğum ölüm yılları
Şair, radyo oyunları yazarı
Öğretmendi
Ölümünden sonra
Beşiktaş'ta bir sokağa
Adı verildi.
29 ekim 1976
EHRAM YOKUŞU-BEBEK
Kelime manası piramit olan ehram, İstanbul'un en güzel merdivenli sokaklarındandır. Cevdet Paşa Caddesi'nden uzun ince bir koridorla yukarı doğru tam 224 basamakla tırmanır. Sola doğru bükülerek Özlemli Sokağı ile birleşir. Yüzlere basamaktan oluşan bedeni biraz yorsa da zirve noktasından karşı yakayı, Kandilli sırtlarında bulunan Cemile Sultan Korusu'nu gördüğünüzde dinlendiğinizi hissedersiniz. Birçok sanatçı ve yazara ev sahipliği yapmış Ehram Yokuşu unutulmaz hatıraların odağıdır. Türk edebiyatının büyük hocalarından Nihad Sami Banarlı ve Türk musikisinin önemli bestekarlarından Refik Talat Alpman bu sokağın mazideki sakinlerindendir.
PERİ ÇIKMAZI - YILDIZ
İstanbul'un adı efsunlu en ünlü merdivenli çıkmazıdır. Ortaköy istikametinde ilerlerken Çırağan Caddesi'nin hemen başından sola doğru açılır, görüntüsü saklı bir bahçeyi andırır. Beton binalar şöhreti aşikâr çıkmazı kentin kargaşasından gizler adeta. Beşiktaş'ın trafiğinden, gürültüsünden bir an uzaklaşır. Kendinizi 41 basamaklı merdivenlerin sessizliğinde bulursunuz.
BEYOĞLU
ALÇAKDAM YOKUŞU- BEYOĞLU
Cihangir Caddesi'nden Mebusan Yokuşu'na uzanan bu yokuş, 237 basamaktan oluşur. Bu haliyle İstanbul'un en uzun merdivenlerinden biri olma özelliğini taşır. Yokuş adını Pürtelaş Hasan Efendi'nin yaptırdığı Alçakdam Mescidi'nden alır. Pürtelaş Hasan Efendi'nin adı sokağın bulunduğu mahalleye de verilmiştir. İşlerindeki çabukluğundan mı bu adı aldı bilinmez. Bilinen Kılış Ali Paşa Camii yapılırken bu zata bina eminliği ve katiplik görevi verildiği… hasan efendinin namı tıpkı görev yaptığı camii gibi günümüze kadar ulaşır. Bilge mimar Turgut Cansever de Hasan Efendi'nin ailesindendir. Alçakdam yokuşu Yavuz Turgul'un Muhsin Bey'i, Şerif Gören'in Amerikalısı gibi Türk sinemasının birçok filmine ev sahipliği yapmıştır.
ÇAPANOĞLU SOKAĞI- FİRUZAĞA
Çapanoğulları, Osmanlı tarafından Yozgat bölgesinin asayişini sağlamak, vergilerini toplamak için görevlendirilmiş bir ayan ailesidir. Rivayete göre sarayın bahçesinde muhasibiyle gezen II. Mahmud, atamaların ve görevden almaların altından hep Çapanoğlu beylerinin çıktığından yakınmaktadır. Muhasip o sırada önüne çıkan bir taş parçasını ayağıyla kenara itince padişah "aman lala ne yapıyorsun, o taşın altından da Çapanoğlu çıkmasın!" deyiverir. Ailenin iktidarla cumhuriyet yıllarına kadar süren gerilimli ilişkisi böyle başlar. İç Anadolu'daki başarıları ailenin devlet kademelerinde söz sahibi olmalarına olanak sağlar. II. Abdülhamid'in yaveri de "Her taşın altından bir Çapanoğlu çıkar" demekle ailenin hızlı yükselişini padişaha ima eder. Çapanoğulları Milli Mücadele yıllarında ise saltanat yanlısı bir politika izler. TBMM'ye isyan eden oluşumlar arasında gösterilir. 83 basamaktan oluşan merdivenlerin bulunduğu sokak adını bu aşiretten alır.
KAMONDO MERDİVENLERİ-BEREKETZADE
Art nouveau tarzı mimarisiyle oldukça ilgi gören Kamondo Merdivenleri bu sokaktadır. İstanbul'da merdiven deyince akla ilk gelen yerdir, Kamondolar. Yahudi kökenli ünlü bir ailedir. İspanyadaki kilise engizisyonundan kaçarak Osmanlı'ya sığınmış, Galata'ya yerleştirilmiştir. Aile kısa zamanda inanılmaz bir servet sahibi olmuş, son dönemde padişahlara borç verecek kadar zenginleşmiştir. Merdivenleri Abraham Salomon de Kamondo, Avusturya Lisesi'nde okuyan torunlarının yokuşu rahat çıkmaları için yaptırmıştır. Galata'daki iş yerlerinden Pera'daki evlerine gitmelerini kolaylaştırması amaçlanmıştır. 43 basamaktan oluşan merdivenler sağlı sollu iki koridorla 14 ve 29. Basamakta birleşir sonra yeniden ayrılır. İstanbul'un modernleşmesine önemli katkılar sağlayan Kamondolar, Cumhuriyet kurulmadan önce Fransa'ya yerleşmiş, II. Dünya Savaş'ında Nazi işgaliyle tam bir çöküş yaşamıştır. Yaptırdıkları gösterişli binalar ise Beyoğlu sınırları içerisinde halen mevcut.
FATİH
HASAN HÜSEYİN YOKUŞU-KASIM GÖNANİ
Draman ve Ayvansaray arasındaki bölgede yer alan tarihi bir yokuştur. Etrafında Kariye Müzesi, Tekfur Sarayı, Hançerli Panayia Kilisesi, Hammami Muhyiddin Camii, Kefevi Camii gibi tarihi yapılar bulunmaktadır. Yokuş, Sultan Çeşmesi ile Paşa Hamamı Caddeleri arasında uzanan merdivenli bir sokaktır. Yokuş ismini karşısındaki mescidin arkasında yer alan iki sahabe mezarından alır. Bu bölgenin zenginliği İstanbul'un 7'inci yüzyılda Emeviler tarafından kuşatıldığı dönemden kalma sahabe mezarlarıdır. Eyüp'e adını veren Ebu Eyyub el-Ensari başta olmak üzere Fatih bölgesinde Karaköy ve Eyüp arasında 26 sahabe metfundur.
İBADETHANE SOKAĞI- SİNANAĞA
Açık hava müzesi niteliğindeki Zeyrek bölgesi "Serçe'den başka kuş, Zeyrek'ten başka yokuş bilmemek" deyimiyle anılır. Otantik İstanbul sokağının güzel bir örneğidir. Bizans sarnıçları, manastır, kilise kalıntıları, camiler, medreseler, hamamlar, türbeler ve çeşmelerden oluşan pek çok tarihi eser bu semtte toplanmıştır. Arnavut kaldırımları sokağa tatlı bir eğim verir.
ÜSKÜDAR
BEREKETLİ SOKAĞI-KUZGUNCUK
Sokak iki köprüyü de gören harika bir boğaz manzarasına sahiptir. Kuzguncuk'ta Menteş Sokağı'ndan İcadiye Caddesi'ne inen merdivenli dar bir sokaktır. 102 basamaktan oluşan merdiveni sürprizlidir. Salah Birsel, Bereketli Sokağı şöyle anlatır: "Bir yamaç üzerine kurulmuş sokağın alt başında durup yukarıya doğru baktığınızda evlerin iki tütün dizisi gibi sıra tuttuğunu görürsünüz. Daha doğrusu bunlar gök kubbeye asılmış pandantifleri beşibirliklerdir. Orada çokça oyalanırsanız üstünüze üstünüze gelirler."
YENİ DÜNYA SOKAĞI- SULTANTEPE
Mihrimah Sultan Camii'nin güney tarafından Sultantepe'ye çıkan merdivenli nefis sokaktır. Burasının eski ismi Büyük Yokuş'tu. Yokuş'un Boğaz'ı gören noktasında Mihrimah Sultan'ın sarayı bulunuyordu. Sarayın Mimar Sinan tarafından yapıldığı sanılmakta. Ne zaman yok olduğu ise bilinmemektedir. Bu yokuşun sakinleri arasında çok önemli bir isim daha vardır. II. Mahmud devrinde şeyhülislamlık yapan Zeynelabidin Efendi'nin konağı Yeni Dünya Sokağı'nın tam karşısına gelen yerdeydi. Konağın yerinde şimdi bir apartman yükselmekte. Sokak İstanbul'un en görülmeye değer yokuşları arasında yer alır. Yokuşun ortalarına yerleştirilen banklar mola verip nefeslenme imkanı sağlar. Eski İstanbul'da bu tip yokuşlara aramgâhlar yerleştirilirdi. Aramgâh Farsça bir kelimedir ve dinlenilecek yer manasına gelir. Hala aramgâhlara ihtiyaç duyulan birçok yokuşumuz olmasına rağmen bu duraklara çok azında rastlarız.