Hat sanatının nadide eseri 524 yıllık Kur'an Topkapı'da
Topkapı Sarayı Müzesi'nden 1964'te Bursa Arkeoloji Müzesi'ne devredildikten bir süre sonra yerinde olmadığı fark edilen 524 yıllık el yazması Kur'an-ı Kerim, süreçlerden habersiz olarak eseri bir sahaftan satın alan ve koleksiyonuna dahil eden hattat Ziya Aydın'ın oğulları tarafından Topkapı Sarayı Müzesi'ne teslim edildi. 54 yıl önce Topkapı Sarayı'ndan kaçırılan eseri, Fikriyat'ın kıymetli yazarı Prof. Uğur Derman, son kitabında ele alarak gündeme taşımıştı.
Özel bir koleksiyonda olduğu tespit edilen Kültür ve Turizm Bakanlığı envanterine kayıtlı 524 yıllık el yazması Kur'an-ı Kerim, 54 yıl sonra Topkapı Sarayı Müzesi'ne iade edildi.
Hattat Şükrullah Halife'ye ait 1493-1494 tarihli tek nüsha olan el yazması Kur'an-ı Kerim, Topkapı Sarayı Müzesi'nden bakanlık izniyle başka eserlerle birlikte 1964'te Bursa Arkeoloji Müzesi'ne devredildi.
Müzede daha sonra yapılan incelemeler sonucu eserin yerinde olmadığı fark edilip sorumlular hakkında soruşturma başlatıldı. Birkaç yıl sonra eserin yeri tespit edilip hukuki süreç başlatılsa da, zaman aşımından dolayı sonuç alınamadı.
Kur'an-ı Kerim'i bu süreçlerden habersiz olarak bir sahaftan satın alan ve koleksiyonuna dahil eden hattat Ziya Aydın'ın oğulları Ali Sami ve Ahmet Aydın, eseri bugün Topkapı Sarayı Müzesi'ne iade etti.
"İSLAM YAZIN TARİHİ BAKIMINDAN ÖNEMLİ BİR GELİŞME"
Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşcı, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Topkapı Sarayı Müzesi'nin tarihinin önemli günlerinden birinin yaşandığını söyledi.
Küçükaşcı, II. Beyazıt'a hocalık da yapan ve nesih türündeki hat sanatının dünyada yaygınlaşmasını sağlayan Şeyh Hamdullah'ın damadı Şükrullah Halife'nin, hat sanatına büyük katkılar sağladığını dile getirdi.
El yazması Kur'an-ı Kerimlerin sergilenmesi için en iyi yerin Topkapı Sarayı olduğuna işaret eden Küçükaşcı, şu bilgileri verdi:
"Şükrullah Halife tarafından hazırlanmış bu Kur'an-ı Kerim, 1964 yılında bir müzekkere ile Bursa Arkeoloji Müzesi'ne Topkapı Sarayı'ndan devrediliyor. Daha sonra bir şekilde Bursa Müzesi'nden çıkmasının ardından bu işin herhangi bir yerden çıktığından haberdar olmadan merhum Ziya Aydın Bey bu Kur'an-ı Kerim'i alıyor. Yıllar sonra bu Kur'an-ı Kerim'in, Topkapı Sarayı'ndan Bursa'ya giden Kur'an-ı Kerim olduğu anlaşılıyor. Bu hususun bir haber konusu olması neticesinde aile büyük bir alicenaplık göstermek suretiyle, Sayın Bakanımız Numan Kurtulmuş Bey'in görüşmeleri neticesinde, bu Kur'an-ı Kerim'in kendilerinde değil, asıl yeri olan Topkapı Sarayı'nda durmasının daha doğru olacağını düşünüp bize teslim etmek istedi."
Mustafa Küçükaşcı, Kur'an-ı Kerim'in iade edilmesinin İslam yazın tarihi bakımından önemli bir gelişme olduğunu vurgulayarak, "Eğer bu Kur'an-ı Kerim, Ziya Aydın Bey tarafından bir şekilde böyle muhafaza edilmemiş olsaydı, muhtemelen bir gün Avrupa'nın herhangi bir kütüphanesinde sergilenir hale gelecekti. O bakımdan aileye çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Söz konusu Kur'an-ı Kerim'in detaylarından bahseden Küçükaşcı, en zengin yazma mushaf koleksiyonunun Topkapı Sarayı Müzesi'nde olduğunu da sözlerine ekledi.
"ALDIĞIMIZ KARARDA NE KADAR HAKLI OLDUĞUMUZU GÖRDÜK"
Eseri iade eden kardeşlerden Ali Sami Aydın da ailelerinin eski eserleri saklama konusunda bilgi sahibi olduğu için eserin bugüne ulaşmasında bir sıkıntı yaşanmadığını ifade etti.
Kur'an-ı Kerim için gerekli ilaçlama ve havalandırmaların yapıldığına dikkati çeken Aydın, "40 senedir ailemizde sakladığımız bu Kur'an-ı Kerim'in gerçekten Saray'da sergilenmesi için aile birliği olarak aldığımız kararda ne kadar haklı olduğumuzu gördük, bu yönden de gerçekten bu Kur'an-ı Kerim'in burada sergilenmesinden duyduğumuz mutluluğu bu ramazan gününde paylaşmak isterim." şeklinde konuştu.
Her sayfada 14 satır olmak üzere nesih türünde yazılan 304 yapraklı eser, koyu vişne rengi deri üzerine yaldız, kabartma ve yapıştırma şemseli ve miklepli bir ciltle kaplı.
Serlevha, sure ve ayet başlarındaki süslemeleriyle dikkati çeken 25x17 cm ölçülerindeki Kur'an-ı Kerim, Topkapı Sarayı Müzesi'nin yazma eserler bölümünde sergilenecek.
PROF. UĞUR DERMAN GÜNDEME GETİRDİ
Araştırmacı, hat ve ebru sanatçısı Prof. Uğur Derman'ın 2017 yılı sonunda 'Türk Hat Sanatından Seçmeler' isimli bir kitabı yayımlandı. Hat sanatının incelikleri ve bu alandaki en önemli eserlerin yer aldığı kitapta, Şükrullah Halife'ye ait tek nüsha olan el yazması Kur'an-ı Kerim de tanıtılmıştı.
Prof. Uğur Derman
İkinci Bayezid dönemi 1494 tarihli nesih, rika el yazması Kur'an-ı Kerim'in is mürekkebi ile altın ve tezhip boyalı olduğu belirtilmiş, eserin sahibi bölümünde ise, 'Hususi Koleksiyon' ibaresi dikkat çekmişti.
Paha biçilmez değerdeki bu eser için, Fikriyat yazarı Prof. Uğur Derman şu sözleri söylemişti:
"Kemal Çığ isimli Topkapı Sarayı'ndaki müze müdürü bu Kur'an-ı Kerim ile birlikte birkaç el yazması Kur'an'ı Bursa Müzesi'ne göndermiş. Ben kendisine neden gönderdiğini sorduğumda "Mühim bir şey değil" dedi. Şükrullah Halife'nin el yazmasının bir ikincisi yok. Bursa Müzesi'nde 'şarıbül leyli ven nehar' (ayık gezmeyen) bir memur varmış. Bazı eserleri dışarıya satmış. Topkapı Sarayı bunun için dava açtı ama mahkemeden aksine karar çıktı. Halbuki Topkapı Sarayı'nın malı bu. Yıllar evvel Ziya Aydın'ın evinde gördüm. Bursa'da bir koleksiyonerden satın almış. Müzayedeye falan çıkmış değil. Ziya Aydın'dan sonra aileden kimseyle görüşmedim. Tanımam da kendilerini. Kitapta kullandığım resimleri Ziya Bey'in sağlığında çekmiştim. Kendisi ben parasını saydım aldım diye düşünüyordu. Yurt dışına gönderilen eserler de satın alınıyor ama çalıntı oldukları ispat edilince iade ediliyor."
Fikriyat'ın kıymetli yazarı Prof. Uğur Derman'ın yazılarını okumak için tıklayınız.