Hayatın akışı içindeki acıları, sevinçleri kalbiyle akleden bir teslimiyet: Dualar ve Âminler

Ümit Meriç'in dualarının, yakarışlarının, şükürlerinin yanı sıra tüm insani duygularını samimiyetle kâğıda döktüğü bir demet nazenin çiçektir “Dualar ve Âminler.” Hayatın akışı içinde kimi zaman düştüğümüz açmazları acıları sevinçleri "kalbi ile akleden" bir teslimiyetle kucaklayıp incelikli bir dil ile yeniden yorumlamamız için açılan bir pencere... Meriç, ruhundan yükselen sesi kelime kelime işliyor ve dua sevdalıları için yeni bir dua makamı kuruyor.

Yayınlanma Tarihi: 12.11.2018 00:00 Güncelleme Tarihi: 12.11.2018 19:01

"Dua edin dualarınıza cevap vereyim."

Ümit Meriç'in dualarının, yakarışlarının, şükürlerinin yanı sıra tüm insani duygularını samimiyetle kâğıda döktüğü bir demet nazenin çiçektir "Dualar ve Âminler." Hayatın akışı içinde kimi zaman düştüğümüz açmazları acıları sevinçleri "kalbi ile akleden" bir teslimiyetle kucaklayıp incelikli bir dil ile yeniden yorumlamamız için açılan bir pencere... Aynı zamanda ünlü yazar Cemil Meriç'in kızı olan Ümit Meriç'in kendine özgü bir üslupla yazılan kitabının dili, yalınlığı, akıcılığı ve samimiyeti ile dikkat çekiyor.

Ümit Meriç'in Dualar ve Âminler kitabı Meriç'in deyimiyle bundan 20 yıl kadar öncesinde çıktı; fakat o kitaptaki dualar, bu kitabındaki duaların yüzde 40'ı kadardı. İnsan kendi kendisini aşıyor, kendi dualarını da aşıyor. Hatta dualarımız dualarımızı aşıyordu…

"Bize damladaki deniz olma idrakini ver ki, denizdeki damla olmanın hapsinden kurtulabilelim."

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

İLHAMLA KALEME ALINMIŞ DUALAR

Kitap aslında, bir söyleşi mahiyetinde. İçindeki duaların hemen hepsi ilhamla kaleme alınmış. Meriç'in ne zaman geleceğini kendisinin de bilmediği bu dualar, bazen bir otobüs penceresinden bakarken bazen de uykuya dalarken zuhur etmiş. Bu duaları kaybetmek istemeyen Meriç, bir kayıt yolu seçmiş, dolayısıyla dualar yaklaşık 20 senenin tuluğ etmiş hali olarak bizlere sunulmuş.

Dualarınıza yeni bir kalbî şuur ve boyut katacak Dualar ve Âminler, Ümit Meriç'in mümin inceliğiyle ölümsüzleştirdiği eseri… Bu kitap, en yalın ve gündelik bir insan tecrübesinin, her haliyle insanı Rabbiyle beraberliğe yönlendiren bir dua olduğunu gösteriyor. İbadetler içerisinde özellikle namaz ve hac tecrübesinin kişiye kazandırdığı manevi ve ruhsal açılımlar duadaki yakarış ve samimiyetle birleştiriliyor. Ümit Meriç, bu husustaki duygularını, "Secde namazımın bir anı değil benim; hayatımın anlamının nihai durağı. Secdeyi öylesine çok, öylesine çok seviyorum ki, namazın diğer rukûnlarından utanıyorum. Affedin beni." diyerek ifade ediyor.

Bu eser insanları tarihleri, kültürleri ve ibadetleriyle bütünleştirip barıştırarak dikkatleri vefa ve duaya çekiyor. Ümit Meriç bu konuda ülkemiz, İstanbul, peygamberler ve atalalarımız için ayrı ayrı dua ediyor. İstanbul için ettiği duada "Allah'ım peygamber müjdesi ile bizim olan bu minare şehrini, kâinatın son demine kadar, lutfen ve keremen biz mümin ve müslim kullarına bağışla." der. İnsanın içinde bulunduğu zamana ve mekâna vefa ve sevgi ile bağlanmasının insandaki manevi açılımlar merkeze alınarak dikkat çekiliyor.

"Allah'ım zaman içinde zaman halk eyle ve biz aciz kullarına bu zamanı senin rızana en uygun şekilde kullanmayı nasip eyle!"

CÜCE DUALARDAN ALLAH'A SIĞINAN MERİÇ

Duanın önemine ilişkin hayatından somut örnekler sıralayan Meriç, Allah'a dua etmenin en iyi yeri olarak da secdeyi gösterir. Ona göre, kulun Allah'a en yakın anı secdedir. Secdeyi çoğaltmak, bizi çok daha farklı ufuklara götürecektir. Secde aşktır, terktir, muhabbet halidir. Kültür kitap okumakla elde edilir; ancak irfan secdede öğrenilir. İbni Sina'nın 'Ne öğrendiysem secdede öğrendim' ifadesi hayli dikkat çekidir. Meriç de, Dualar ve Âminler adlı kitabındaki pek çok duayı secdede yakaladığını belirtir. Bu nedenle namazları uzun tutmayı, secdeden hemen ayrılmamayı tavsiye eder.

Kitapta ifade edildiği gibi cüce dualardan yani sadece kendimiz için ettiğimiz dualardan Allah'a sığınan Meriç, oysa bizim en geniş çevreden; galaksilerden, gezegenlerden, güneşten, dünyamıza kadar, var olan bütün mahlûkat için denizler için bize en uzak olan konularda dahi dua etmemiz gerektiğini kitabında vurguluyor.

Ümit Meriç, ruhundan yükselen sesi kelime kelime işleyerek ve dua sevdalıları için yeni bir dua makamı kuruyor.

BİR CÜMLE PEYGAMBERLER İÇİN DUA

Bu kitap aslında bir göle atılan taş gibi kendi içinde dua halkası şeklinde genişleyip, kâinatın ufuklarına kadar yayılan bir dualar dalgalanması mahiyeti taşıyor. Meriç kitabın başında Tevbe-i İstiğfar ile arkasından Hz. Peygamber ve bir cümle peygamberler için dua ederek başlıyor. Bunun devamında yine sırayla iman, namaz, secde, oruç nedir, nasıl olmalıdır sorularına cevap veriyor. Sonlarında ise hayvanlarla ilgili dualar yer alıyor. Mesela horoz… Horozlar sabah ezanında, gece melekleriyle gündüz meleklerinin yer değiştirdiğini görürler ve bundan büyük bir küşayiş (açıklık, ferahlık) duyarlar ki ötmeye başlarlar. Horozların ötüş sebebinin manevi açıklaması budur.

KİTABIN İSMİ NEREDEN GELİYOR?

Meriç'in anlatımıyla kitabın isminin Dualar ve Âminler olması tamamen bir tevafuk eseri… Şuur altında Arif Nihat Asya'nın kitabının başlığı olduğunu ifade eder Meriç. Bunun kendisinde kaybolmuş bir bilgi olduğunu, kitabın adını koyduktan sonra hatırladığını, izlerin karışmasını, Asya'nın ruhuna bir Fatiha okunmasına vesile olacağını düşünerek, bunu da kitabında bir dua şeklinde ifade ederek değiştirmediğini belirtir.

"İslam ümmeti şu anda yaşayan iki milyar insandan ibaret değil. Asr-ı Saadet'te Mekke'nin zulmünden Medine'nin şefkatine sığınan ashaptan, kıyamet kopmadan hemen önce ruhu kabzedilecek olan Hollandalı ya da Endonezyalı Müslümana kadar bin yıllardır yaşamış ve yaşayacak olan bütün bir Müslüman silsilesi, cennetin kapısından geçip huzurunda buluşmak için bekleşiyor. Allah'ım bizleri de senin ve Habib'inin sevgilisi olan o her ırktan ve renkten insanlar arasına dâhil olmaya layık kıldıklarından eyle. Âmin."

TÜM TÜRKİYE İÇİN YAPTIĞI DUA

"Kimliksizleşen, fakirleşen, üçüncü dünyalılaşan Türkiye'mi sırtına alıp ayağa kaldıracak; ona yeni bir güven, yeni bir heyecan, yeni bir anlam kazandıracak olan, yeni bir ruh üfle Ya Rab! Ruhsuzlaşan bedenini kanatlandır ülkemin! Âmin."

KADINLARA ÖZEL YAPTIĞI DUA

"Mevla'yı bulmak hakkı niye yalnız Mecnunlara veriliyor? Leylaların da en az Mecnun kadar Mevla'yı bulma hakkı vardır. Ve bu hak kıyamete kadar bakidir. Bizi seni bulan Leylalardan eyle, Mevla'm! Âmin."

ORUÇLULARA YAPTIĞI DUA

"Oruç, insanın melekleşme provası, "ölmeden önce ölmesi"... Zeytinyağı ile su gibi, ruh ile bedeni birbirinden ayrıştırması; teneşirdeki "ben" ile tanışması... Allah'ın kulu olmak şerefinin dışındaki servet, mevki, şöhret gibi bütün toplumsal artı'ları unutması... Allah'ım oruçlarımızı oruç et! Âmin."

KİTABI OKUYAN OKUYUCUSU İÇİN YAPTIĞI DUA

"Şimdi de bütün hayır dualarım senin için. Geç kalsam da, demek ki anı şimdi gelmiş. Allah'ım, bütün iman kardeşlerimin ve insanların hayırlı dualarını, en hayırlı zamanında kabul eyle! Âmin. Kabul'üd-dua, el-Fatiha!"

DUALARI İÇİN ALLAH'A YAPTIĞI TEŞEKKÜR:

"Allah'ım, anında kabul ettiğin dualarım var; anında değil de, kısa ya da uzun bir süre sonra kabul ettiğin dualarım var. Çok ısrarla istediğim halde hiç kabul etmediğin ve bundan sonra da kabul etmeyeceğini bildiğim (artık benim de gerçekleşmeyeceğinden emin olduğum için istemediğim) dualarım var. Anında kabul ettiğin dualarımı anında kabul ettiğin için; bazı dualarımı hemen değil, neden sonra kabul ettiğin için; bazı dualarımı ise hiçbir zaman kabul etmeyeceğin anlaşılmış olduğu için, sana sonsuz hamd ü senalar olsun. Âmin."

"Allah'tan Allah var, yoksa çok yalnız hissedecektim kendimi."

ÜMİT MERİÇ KİMDİR?

16 Aralık 1946'da İstanbul Üsküdar'da doğdu. Yazar ve düşünür Cemil Meriç'le, Tarih-Coğrafya öğretmeni Fevziye Menteşoğlu Meriç'in kızıdır. Çamlıca Kız Lisesi'nin ardından, İstanbul Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nü bitirerek 1969'da aynı bölüme asistan oldu. Kurumlar Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanlığı ve Sosyoloji Bölüm Başkanlığı görevlerinde bulunan Meriç 1999'da kendi arzusu ile emekliye ayrıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çeşitli sosyal doku araştırmalarına, İstanbul tarihî yarımada kentsel dönüşüm projelerine uzman olarak katıldı. 2010 İstanbul Avrupa Kültür Merkezi Projesi'nde danışmanlık yaptı. Fevziye Hazal Yazan'ın annesi olan Ümit Meriç'in yayımlanan eserleri şunlardır: Cevdet Paşa'nın Toplum ve Devlet Görüşü, Babam Cemil Meriç, Türkiye Kanatlarınızın Altında, 21. Yüzyılın Eşiğinde Sosyoloji Konuşmaları, Dualar ve Aminler, İçimdeki Cennete Yolculuk, Seyyahların Aynasında Şehirlerin Sultanı İstanbul, Ebediyetin Huzurunda Ahmet Hamdi Tanpınar (S. Karışman'la birlikte), Işık Batıdan da Gelir.

"Bütün namazlar, bir tek namazı bulmak içindir. O namazı yakalayan, ondan sonraki bütün namazları da, o namazı bulmak için kılar."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.