Filistin edebiyatının can damarı; vatan
TRT Belgesel'de 2015 yılında Filistin direniş edebiyatının anlatıldığı "Sürgündeki Sevda Filistin" adlı belgesel filmi hazırlayan araştırmacı-yazar Peren Birsaygılı Mut, politik ilginin aksine Filistin edebiyatına dair Türkiye'de çok az şey bilindiğini söyledi. Mut, "Vatan kavramının Filistin edebiyatında olduğu kadar ön planda tutulduğu başka bir ülke edebiyatı yoktur." dedi.
Çeşitli dergilerde ve internet sitelerinde yazıları yayınlanan, ayrıca belgesel-film metin yazarlığı yapan Mut, Filistin'in, dili, milliyeti, inancı fark etmeksizin dünyanın farklı yerlerinden milyonlarca insanın ortak paydası olduğunu aktardı. Mut, Filistin'in, vicdanın aslında ne kadar evrensel bir kavram olduğunu hatırlatan bir toprak parçası olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Filistin halkı, Nekbe'den yani 1948'de İsrail'in kurulmasından bugüne büyük bir açık hava hapishanesinde yaşıyor ve bütün gücüyle direniyor. Aslında Filistin'deki bağımsızlık mücadelesi Balfour Deklarasyonu'nun hayata geçirildiği 1930'lu yıllara dayanıyor. Resim öyle net ki. Hiçbir şekilde kirlenmemiş, asaletini muhafaza etmeyi başarmış, insanların zihninde 'acaba' sorusu uyandırmamış, su gibi berrak bir mücadele var ortada. Bu mücadelenin en önemli aktörlerinden birisi Filistinli edebiyatçılar. Biz de Filistin halkının kültürünü ve mücadelesini daha yakından tanıyabilmek için edebiyatının izini sürmeye başladık."
Peren Birsaygılı Mut, 2015'te TRT Belgesel'de Filistin direniş edebiyatının anlatıldığı "Sürgündeki Sevda Filistin" adlı belgesel filmi hazırladıklarını söyledi.
Beş bölümlü belgeselde 5 ayrı edebiyatçının hayat hikayesini izleyiciye aktarmaya çalıştıklarını kaydeden Mut, şunları anlattı:
"Filistinli edebiyatçıların aileleri ve yakınlarının yanında konunun uzmanlarıyla da görüşmek için 8 ülkeye seyahat ederek 20'ye yakın röportaj yaptık. Görüştüğümüz kişiler tarafından büyük bir samimiyetle karşılandık. İlk aklıma gelenlerden biri, geçtiğimiz sene hayatını kaybeden Amerikalı Barbara Harlow. Teksas Üniversitesinde 'Direniş edebiyatı' profesörüydü kendisi. Aynı zamanda meşhur 'Resistance Literature' kitabının yazarı. O dönemde rahatsız olmasına rağmen bizi kırmadı ve elinden gelen yardımı esirgemedi."
"VATAN KAVRAMI ÖN PLANDA TUTULUYOR"
Araştırmacı yazar Mut, Filistin edebiyatının kendisini çok etkilediğini vurgulayarak, "Vatan kavramının Filistin edebiyatında olduğu kadar ön planda tutulduğu başka bir ülke edebiyatı yoktur. Burada kaleme alınan hiçbir eser yoktur ki direnişten bahsetmesin. Bütün bu mahrum bırakılmışlığın ve zulmün, adeta nakış gibi işlenerek, dünyaya duyurulduğu bir edebiyat karşısında hayran olmamak elde değil." ifadelerini kullandı.
Gassan Kenefani'nin Filistin edebiyatını ilk hikayelendiren yazar olduğunu belirten Mut, Mahmud Derviş, Semih el-Kasım, Naci el-Ali ve Fedva Tukan'ın da dünyada en çok bilinen Filistinli edebiyatçılar olduğunu bu nedenle öncelikle bu beş isim üzerine yoğunlaştıklarını kaydetti. Mut, "Hanzala" karakteriyle tanınan karikatür sanatçısı Naci el-Ali'nin 40 bine yakın çiziminin hiçbirinde silah figürüne yer vermediğine dikkati çekti.
Naci el-Ali'nin küçük bir çocuğun gözünden Filistin'deki direnişi bütün dünyaya aktaran güçlü bir sembol ortaya koyduğunu dile getiren yazar, şu bilgileri verdi:
"Hanzala'yı anlamak için Arapça bilmenize ya da Filistinli olmanıza gerek yok. Sadece Naci el-Ali'nin çizimlerine bakarak Filistin'de neler olup bittiğini kolaylıkla anlayabiliyorsunuz. Fedva Tukan, sadece Filistin'in değil Arap dünyasının da ilk kadın şairi, ilk direniş şairidir. Vatansever, aristokrat ve çok varlıklı bir ailenin kızıdır. Ailesinde Türklük de vardır. Edebiyata olan ilgisi, abisi büyük direniş şairi İbrahim Tukan sayesinde başlamıştır. O andan itibaren de sadece vatanı Filistin için oynatmıştır kalemini. Hayat hikayesi beni çok etkilemiştir."
Peren Birsaygılı Mut, Filistin edebiyatının dünyadaki edebiyat festivallerinin de gözdesi olduğuna işaret ederek, "Ayrıca yetişmekte olan çok daha fazla edebiyatçı var. Çalışmalarımızda sadece 5 isimden bahsettik ama şu anda Filistin'de yüzlerce genç isim daha var." ifadesini kullandı.
"FİLİSTİN EDEBİYATI TÜRKİYE'DE ÇOK AZ BİLİNİYOR"
Filistin'e en çok destek veren ülkelerden birinin Türkiye olduğunu ancak Filistin edebiyatının Türkiye'de çok az bilinmesi nedeniyle üzüntü duyduğunu söyleyen Mut, "Daha çok olayı siyasi boyutuyla ele almışız. Tepkimiz sloganik kalmış. Filistin edebiyatı, Türk edebiyatıyla da etkileşim içinde elbet. Fakat genel olarak ülkemizde çok fazla tanınan ve bilinen bir edebiyat olmamış." değerlendirmesinde bulundu.
Yazar Mut, Türkiye'de 10-15 sene öncesine kadar Filistinli yazarların eserlerinin orijinal dili yerine, İngilizce ve Fransızca'dan tercüme edildiğini aktararak, şu bilgileri verdi:
"Günümüzde Arapça'dan yapılan çevirilerin sayısında büyük bir artış var. Örneğin, hayat hikayelerini anlattığım şairlerden yaptığı muhteşem çevirilerle kitabımıza güç katan kıymetli hocam Prof. Dr. Mehmet Hakkı Suçin'in 'Mahmud Derviş' çalışmaları. Bunların hepsi de öyle kıymetli ki. Dileğim böyle çalışmaların sayılarının daha da artması ve Türk toplumunun Filistin edebiyatıyla olan ilişkisinin güçlenmesi. Zira sözcükler en güçlü ordulardan bile daha etkili. İsrail de bunu bildiği için Filistinli yazarlar daima yoğun bir baskı altında olmuş. Mahmud Derviş, yazdığı şiir yüzünden ilk kez gözaltına alındığında henüz 12 yaşındaydı. Hepsi de büyük bedeller ödemiş ve bunun ülkemizde bilinmesinin Filistin ile güçlü gönül bağı bulunan bir halk olan bizler için elzem olduğunu düşünüyorum. Filistin ve diğer Arap ülkelerinde 'Zeytin Ağaçlarının Arasında' kitabımızdan bahseden haberler çıktı. Bu elbette bizi çok mutlu etti. Bu etkileşimi sürdürmek en büyük hedeflerimizden biri."
"EDEBİYATIN DİRENİŞLE İÇ İÇE OLDUĞU BAŞKA ÜLKE GÖRMEDİM"
Belgesel film yapımcılığı ve yönetmenliğinin yanı sıra Orta Doğu üzerine akademik çalışmalarını da sürdüren Ramazan Mut ise Filistinlilerin ne hissettiğinin edebiyatla daha iyi anlaşılabileceğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Yaptığımız seyahatlerle Filistin edebiyatı, sanatı ve kültürünün dünya kamuoyunda çok fazla önemsendiğini gördük. Edebiyat bunu sağlamış. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi edebiyat ve sanat, toplumun siyasal atmosferini dış dünyaya anlamakta en önemli işlevi görüyor. Mesela Sovyet döneminde Türk Cumhuriyetlerin maruz kaldığı baskıyı Cengiz Aytmatov'un romanlarından öğrendik. Latin Amerika'daki kolonyalist (sömürgeci) yaptırımları Eduardo Galeano gibi yazarlardan öğrendik. Filistin için de aynı şey geçerli. Filistin edebiyatı, Filistin'in özgürlük mücadelesini dünyaya anlatan en önemli araçlardan biri."
Filistinlilerin statlarda etkinlikler düzenleyerek şiir okuduğunu anlatan Mut, "Bir pop konseri gibi kitlelere şiirlerini okuyorlar. Filistinli edebiyatçıların bir hitabet gücü var. Filistin'de halkla edebiyat iç içedir. Bu durum direnişin de edebiyatla bütünleştiğini gösteriyor. Direnişin, Filistin intifadasının birçok popüler marşı ya Semih el-Kasım'ın ya da Mahmud Derviş'in şiirlerindendir. Direniş ve vatan kavramıyla edebiyat iç içe geçmiştir. Edebiyatın direniş ve vatan kavramıyla bu kadar iç içe olduğu başka bir ülke görmedim." dedi.
TRT Belgesel, TRT Türk ve El-Cezire TV'de yayınlanan birçok belgesel filme metin yazarlığı yapan Peren Birsaygılı Mut'un "Zeytin Ağaçlarının Arasında - Filistin Edebiyatından Portreler" isimli kitabı Usta Kitap'tan çıktı.
Filistinli edebiyatçılar Naci el-Ali, Mahmud Derviş, Fedva Tukan, Gassan Kenafani ve Semih el-Kasım'ın hayat hikayelerinin anlatıldığı kitapta, edebiyatçıların eserlerinden örnekler de yer alıyor.