Tezhip ve kilim desenlerini çini sanatıyla buluşturdu
Ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi Kütahyalı çini ustası Mustafa Dumanlar eski kilim motifleri ile tezhip ve Osmanlı dönemi kumaş desenlerini çiniye uygulayarak sanata farklı bir yorum kazandırdı.
Kütahya'da, el sanatları ustası Mustafa Dumanlar, geleneksel Türk İslam sanatlarından tezhip, kilim motifleri ve Osmanlı dönemi kumaş desenlerini çiniye aktarıyor.
Fatih Mahallesi'ndeki atölyesinde dedesi ve babasından kalan mesleğini sürdüren 37 yaşındaki çini sanatçısı Dumanlar, özgün tasarımlarıyla geçmişten bugüne kadar gelen çini sanatına farklı boyut kazandırdı.
Dumanlar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çarkçı olan babası ve amcasının yanında çini sanatıyla ilk kez 14 yaşında tanıştığını söyledi.
Klasik çini sanatına farklı tasarımlar kazandırmak için çalışmalar yaptığını belirten Dumanlar, "Türk İslam sanatlarından tezhip, kilim motifleri ve Osmanlı dönemine ait kumaş desenlerinden ilham alarak bunları yeniden yorumlayıp çiniye uyguladım." dedi.
Dumanlar, çevresindekiler tarafından çalışmalarının "sıra dışı" bulunduğunu ve çok beğenildiğini anlattı.
Çininin, ustasına da evinde bulundurana da huzur verdiğini vurgulayan Dumanlar, "Çini sanatı bir çeşit terapidir. Çini eserler bulunduğu ortamlarda pozitif enerji saçar. Bir insan çiniye dikkatli bakarsa, üzerindeki motifler onunla konuşur çünkü o motiflerin bir yaşanmışlığı vardır. O motiflerde çizenin, boyayanın duyguları vardır. Çiniler duygu yüklü eserlerdir." ifadelerini kullandı.
"SAĞ ELİMLE AĞIR YÜK TAŞIMIYORUM"
Yeni desen çalışmalarını özellikle gece sessiz bir ortamda yaptığını aktaran Dumanlar, desen çizerken hassaslığını korumak için sağ eliyle ağır yük taşımadığını dile getirdi.
Eskiden hattatların da çalışırken kullandıkları ellerini ağır yükten koruduğunu söyleyen Dumanlar, "Pazara alışverişe gittiğimde sağ elime çok fazla torba almam, tamamen sol elimle taşırım. Çiniye birkaç gün ara verdiğimde fırça bana küser ve çizim yaparken elinizin titremeye başladığını görürsünüz. Sanatınızı iyi yapmak istiyorsanız uzun süre fırçadan ayrı kalmamanız gerekiyor." diye konuştu.
Dumanlar, özgünlüğü dolayısıyla eserlerinin taklidinin mümkün olmadığını belirtti.
Kendisinin bile bir eserinin aynısını değil, benzerini yapabildiğini aktaran Dumanlar, "Çiniler, yaşayan eserlerdir çünkü yapan ustası çiziminden boyamasına, sırlamasına ve fırınlanmasına kadar o anki ruh halini çiniye aktarır. Bir nevi duyguları çiniye geçer. Bu duygular ustanın eserinde adeta ölümsüzleşir." değerlendirmesinde bulundu.
Mustafa Dumanlar, Topkapı Sarayı'ndaki kutsal emanetleri çiniye aktarıp bir koleksiyon oluşturmayı planladığını sözlerine ekledi.