Osmanlıca dersleri V- Türkçede karşılığı bulunmayan harfler

Her dilin kendine özgü simgeleri, sembolleri veya sesleri bulunur. Arapça ve Farsçadan Arap alfabesine birkaç harf ilave edilerek oluşturulan Osmanlı alfabesinin de kendine ait bir sistemi bulunur. Zamanla Arap imlasından farklı uygulamalar geliştiren Osmanlıcada bazı harfler, Arapça ve Farsça seslere özgüdür. Bu harflerin karşıladığı sesler, orijinal çıkış özellikleri ile Türkçede bulunmaz. Peki bu harfler, Türkçede nasıl okunur? Fikriyat Akademisi olarak hazırladığımız Osmanlıca derslerinde bu hafta, Türkçede karşılığı bulunmayan harfler ve ay adlarının nasıl olduğunu aktaracağız.

Yayınlanma Tarihi: 31.01.2019 14:54 Güncelleme Tarihi: 11.02.2019 19:25

Osmanlıcada bazı harfler, Arapça ve Farsça seslere özgüdür. Bu harflerin karşıladığı sesler, orijinal çıkış özellikleri ile Türkçede bulunmaz. Bu harfler Türkçedeki en yakın sese uygun olarak okunur.

Bunlar peltek se (ث), ha (ح), hı (خ) , he (ه), zel (ذ), dat (ض), zı (ظ), ayın(ع) ve hemze (ء) harfleridir.

Peltek se (ث) harfi Arapçaya özgü bir harftir. Türkçe kelimelerde kullanılmaz. Bu harfin orijinal çıkışı "ts" seslerinin birleşimi gibidir. Fakat bu harf Türkçede "s" olarak okunur.

Osmanlıcada ha (ح), hı (خ) ve he (ه) harfleri de Arapça ve Farsça kelimelerde kullanılır. Bu üç harf de Türkçede "h" sesi gibi okunur.

Hı (خ) harfi aslında hırıltılı bir sestir. Bazı Anadolu ağızlarında ve Türkçenin tarihi dönemlerinde bu sese rastlanır: يوخ yoh 'yok', دخى dahı 'dahi'

Kalın ünlülü kelimelerde kelime başındaki 'k'nın değişmesiyle oluşmuş 'h' sesi genellikle hı veya he ile yazılır: Han, hanım, hangi gibi.

Türkçede ha(ح),(خ) ve he(ه) harflerinin telaffuzları aynıdır. Bu birkaç kelime dışında Türkçe kelimelerde "h" sesi bulunmaz ve bu harfler Arapça ve Farsçaya özgüdür.

Zel (ذ) harfi Arapça ve bazı Farsça kelimelerde kullanılır. Zel harfi normal "z" gibi okunur.

Za (ز) harfi Türkçe kelimelerde olduğu gibi Arapça ve Farsça kelimelerde de kullanılır. Fakat Türkçe kelimelerde "z" için sadece bu harf kullanılır.

Dat (ض) harfi Arapça kelimelerde bulunur. Türkçede bulunmayan bu harf Türkçede "z" nadiren de olsa "d" ile karşılanır. Fakat bu kelimelerdeki z seslerinin hangi harfle yazılacağı ancak zamanla kazanılan okuma alışkanlığıyla öğrenilir.

Zı (ظ) harfi Arapça kelimelerde normal z sesiyle karşılanır. Türkçe kelimelerde kullanılmaz. Arapça kelimelerde normal "z" olarak telaffuz edilir. Fakat bu harf kalın sesli olması sebebiyle kimi kalın sıradan kelimede ze harfi yerine kullanılır.

Tı (ط) harfi kalın ünsüz harflerdendir. Bu yüzden de Türkçede kalın ünlülü kelimelerin başında kullanılır Türkçede "t" olarak seslendirilir. Fakat bu harf, kalıplaşmış bazı kelimelerde "d" olarak da kullanılır.

Ayın (ع) harfi Arapçaya özgü çıkarılması çok zor bir sestir. Bir boğaz ünsüzüdür. Bir gırtlak çarpması ile oluşan bu ses Türkçe dışında Farsçada da bulunmaz. Bu yüzden de Türkçede günlük konuşma dilinde hiç yoktur. Ayn harfi kelime ve hece başında ise bir ünlü ses olarak okunur, bu harfler kelime başında ünlü görevi görür: Bilimsel çalışmalarda ayın harfini göstermek için özel bir işaret kullanılır. Yazı dilinde belli etmek için kesme işareti ( ' ) kullanılır.

Ayn (ع) harfi hece sonunda düşer, ünlüye uzun ses değeri kazandırır.

Hemze (ء), kelime başında elif harfinin üstüne veya altına konur, ancak genellikle bu hemzeleri göstermeye gerek görülmez. Osmanlı Türkçesinde çoğu zaman bu hemzeler yazılmaz ve elif harfi kelimenin orijinalindeki ses değerine göre okunur.

Kelime içinde hemze bir diş üzerine, kelime sonunda ise tek başına yazılır. Latin harfleriyle hemze kesme işaretleriyle gösterilir.

Hemzeler kelime sonunda yazıldığında okunmaz. Günümüzde kelime içindeki ve sonundaki hemzeler artık gösterilmez. İlmî çalışmalarda kelimenin orijinal imlâsını yansıtmak için kesme işareti konur.

Osmanlı Devleti'nde İslâm dünyasında yaygın olan hicri-kameri takvim kullanılıyordu. Bu takvim, Hz. Peygamberin Mekke'den Medine'ye hicreti başlangıç alır ve ayın hareketlerini esas alarak düzenlenirdi. Bu takvimde bir yıl 355 gündür. Bu sebeple Hicri aylarla Kameri aylar örtüşmez. Yani Ocağın karşılığı Muharrem değildir.

Bu takvim Osmanlı'da 17. yüzyıla kadar resmi yazışmalar ve diğer işlemler için kullanıldı. 17. yüzyıldan sonra ise güneş sistemi esas alınarak başka takvim sitemi kullanıldı.

Hicri-kameri takvimin ay adları Arapçadır. Resmi yazışmalarda ay adlarının kısaltmaları tercih edilirdi


1678 tarihinden sonra Osmanlı'da mali işlerde güneş yılını esas alan Rumi ya da Mali takvim olarak da adlandırılan takvim kullanılmaya başlandı. Bu takvimde 1 Mart sene başlangıcı kabul edilir.

Mart:مارت
Nisan:نيسان
Mayıs:مايس
Haziran:حزيران
Temmuz:تموز
Ağustos:آغستوس
Eylül:ايلول
Teşrin-i evvel:تشرين اول
Teşrin-i sânî: تشرين ثاني
Kanûn-ı evvel: كانون اول
Kanûn-ı sânî: كانون ثاني
Şubat: شباط

TÜRKÇE SAYILAR

Arap alfabesinde rakamlar, aksine soldan sağa yazılır. Türkçe sayı isimlerinin şmlası kalıplaşmıştır.Bunların bir kısmı bugün söyledndiğinden farklı yazılır.


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.