Ramazan-ı Şerif 17. günü: 1 ayet 1 hadis 1 dua
On bir ayın sultanı, müminlerin dermanı Ramazan-ı Şerif şifa olarak sürüyor. Ramazan ayında da Müslümanlara yaraşır şekilde hayırda yarışmaya gayret edecek, ibadet ve itaatlerimizle tevbe, istiğfarda önce gidecek ve böylece Hak Teala'nın rızasına erenlerden olma duasında buluşacağız. Sizler için Ramazan-ı Şerif'in her gününe özel 1 ayet-i kerime, 1 hadis-i şerif ve 1 dua hazırladık. İşte, Ramazan ayının 17. günü için hazırladığımız 1 ayet, 1 hadis ve 1 dua...
1 AYET
Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır.
Tahrîm Suresi 6. Ayet
Tahrîm Suresi 6. Ayeti okumak ve dinlemek için tıklayın
Tahrîm Suresi 6. Ayet Tefsiri
◼ Yukarıda belirtildiği üzere Hz. Peygamber'in özel hayatından verilen örnek ışığında müminlerin aile sorumluluğuyla ilgili bir uyarı yapılmaktadır. Aile kavramının kapsamı sosyal yapıya göre farklılıklar taşısa da buradaki ana fikir, bir müslümanın mânevî mesuliyetinin sırf kişisel hayatıyla sınırlı olmadığına dikkat etmesinin gerekliliğidir. Böyle bir sorumluluk anlayışının sadece mânevî hedeflerle sınırlı kalmayan, sağlam bağlarla birbirine raptedilmiş bir aile yapısı ortaya çıkarması tabiidir (İslâm'ın aile telakkisi, aile fertlerine ve özellikle aile reisine yüklediği sorumluluk hakkında bilgi için bk. Mehmet Akif Aydın, "Aile", DİA, II, 196-200; Mustafa Çağrıcı-Hamza Aktan, "Aile", İFAV Ans., I, 78-87).
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
1 HADİS-İ ŞERİF
Resulullah (SAV) buyurdu:
"İki nimet vardır ki insanların çoğu (onları değerlendirme hususunda) aldanmıştır: Sağlık ve boş zaman."
(Buhari, Rikak 1)
◼ Allah Teala dünya yolculuğunda insanlığa pek çok nimet vermiştir. Bunlardan en önemlilerinden ikisi de sağlık ve boş vakittir. Hayatımızı sürdürmek için gerekli olan bu iki nimet aynı zamanda ahiret hayatımızın da zeminini oluşturur.
1 DUA
Meryem oğlu Îsâ şöyle yalvardı: "Allahım! Ey rabbimiz! Bize gökten öyle bir sofra indir ki, ilk gelenimizden son gelenimize kadar bizler için bir şölen ve senden bir işaret olsun. Bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın.
Mâide Suresi 114. Ayet
Mâide Suresi 114. Ayeti okumak ve dinlemek için tıklayın
Mâide Suresi 114. Ayet Tefsiri
◼ Havârilerin "Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" şeklindeki sorusunu "Rabbinin buna gücü yeter mi?" anlamında düşünen müfessirler, o esnada havârilerin henüz tam bir teslimiyet içinde olmadıkları ve imanlarında zaaf bulunduğu yorumunu yapmışlardır. İslâm bilginlerinin çoğunluğuna göre ise bu sorudaki yardımcı fiili "güç yetirme" anlamına göre düşünmemek gerekir. Zira onların bu talebi –müteakip âyette ifade edildiği üzere– olumlu amaçlara yöneliktir. Şu halde bu soruyu, –Arap dilindeki örneklerin ışığında– "Rabbin bize gökten bir sofra indirir mi, indirmesi O'nun hikmetine uygun olurmu; Allah'ın âdetine (sünnetullah) göre bu olabilir mi; sen rabbinden bize gökten bir sofra indirmesini isteyebilir misin, istersen rabbin buna rızâ gösterir mi veya isteğini yerine getirir mi?" gibi mânalarda anlamak daha uygun olur. 111. âyette onlardan "İman ettik, şahit ol ki bizler yürekten teslimiyet içindeyiz, demişlerdi" şeklinde söz edilmiş olması da bu anlayışı desteklemektedir.