Yerli ve milli kaynakların ekonomiye kazandırılması
Ekonomiye kazandırılabilecek bir çok doğal atığın değerlendirilmesi için çalışmalar sürüyor. Bu konuda çalışan isimlerden Prof. Dr. Adem Önal, öğrencileriyle birlikte soğan kabuğu ve çay atıkları ile heba edilen milli serveti geri kazanmanın heyecanını yaşıyor
Bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa, bütün insanlığa ihanet etmiş olur.
Ekonomik olarak "fayda" ifade eden varlıkların heba edilmesi de milli bir kaybı, ihaneti ifade eder.
Milli kelimesi milletle ilgili olanı, millete özgü olanı, ulusal kavramlarını anlatır. Yerli ise, bir yurdun kendisine özgü niteliklerini taşıyan şeyler anlamında kullanılır. Yerli malı kullanmak ve tutumlu yaşamak, vatan sevgisinin açık bir ifadesidir. Yerli malı kullanmak milli tasarruftur.
Buradan yola çıkarak, yerli ve milli kaynaklarımızın değerlendirilmesi yolunda gösterilen önemli bir çabaya dikkat çekmek istiyoruz. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Doğal Boyalar Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Adem Önal, ceviz yaprağından soğan kabuğuna, kırmızı lahanadan çay atıklarına kadar birçok atık maddenin ekonomiye kazandırılması için emek sarf ediyor.
Halk arasında tırnak mantarı olarak bilinen hastalığın tedavisinde kullandığı yöntemle bu alanda çığır açan Prof. Önal, tamamen doğal olan bitkisel karışım ile yüzde 100'e yakın başarılı sonuçlara ulaştı. Aynı konudaki tıbbi tedavi ise en az 6 ay sürüyor ve karaciğer enzimlerini olumsuz etkilediği için sürekli doktor kontrolünde olmayı gerektiriyor.
SENTETİK MADDELER ZARARLI
Sentetik maddeler, tüm bünyelerde ciddi manada sağlık sorunlarına yol açıyor.
İçerdikleri kimyasal boyalar sebebiyle vatandaşların alerjik hastalıklara yakalanmasına zemin hazırlayan Çin mallarının yerine, tamamen doğal renklendiricilerle boyanan yerli ürünlere dönmemiz hem sağlığımız, hem de milli servetimizin değerlendirilmesi açısından önemli.
Kozmetik alanında yurtdışına akıtılan milyarlarca doların ülkemizde kalmasını sağlayacak bu buluşun yanında, organik boyama kaynakları da milli servet açısından çok kıymetli.
Doğal ve yerli malzemeler kullanarak saç boyası üretmek için çalışan Önal, ilk adımı başarı ile geçti. Hiçbir yan etkisi olmayan ve hatta saç dökülmesini engelleyen bir ürün ortaya çıktı. Ceviz yaprağı, portakal ve ceviz kabuğu kurutuluyor, öğütüp değişik saç boyalarına dönüştürülüyor. Boyanın üretiminde karanfil, kına, yumurta, zeytinyağı, çay, yoğurt gibi doğal ürünler de kullanılıyor. Artık kızıl kahve, kestane, doğal siyah ve kızıl renklere kavuşmak mümkün.
CEVİZ KOZASI, SOĞANIN KABUĞU
Cevizin dış yeşil kozası, soğan kabuğu ve hatta çay atıkları da boyama alanında çok önemli bir değer taşıyor. Bitkisel boyalarla batık ve obje boyama çalışmaları Tokat yazmalarını, pamuklu kumaştan dikilen elbiseleri çeşitli renklere bürüyor.
Çay kumaşa döküldüğünde çıkmayan bir leke bırakıyor. Yapılan çalışmalar neticesinde, tamamen atık çaydan elde edilen renklere artık yüzlerce renk tonu verilebiliyor. Atık çayda boyar madde oranı oldukça etkili. Atık çaylar halen gübre olarak kullanıyorlar ama, bundan böyle tekstil boyama maddesi olarak da kullanılabilecek.
Uygulamalı bilim, acilen devlet tarafından desteklenerek her alanda ekonomiye kazandırılmalı.