Ailesinde kolon kanseri olanlar dikkat!
Belek Turizm Merkezi’nde düzenlenen 14. Ulusal Hepato-Gastroenteroloji Kongresi’ne katılan Prof. Dr. Mehmet Arhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kolon kanserinde yaş, yanlış beslenme ve sigara tüketiminin başlıca risk faktörleri olduğunu söyledi.
Aile bireylerinde kolon kanseri görülenlerin mutlaka taramadan geçmesi gerektiğini vurgulayan Arhan, "Özellikle aile bireylerinden birinci ve ikinci derece akrabalarda kolon kanseri tespit edilmişse mutlaka o aile bireylerinin kolon kanseri riski açısından taranması, takibe alınması gerekir." uyarısında bulundu.
"Gizli kan" testiyle kanser teşhisi
Prof. Dr. Arhan, kolon kanserinin tespiti için 50 yaşın üstündeki bireyler için kolonoskopi önerildiğini, gaitada gizli kan testlerinin de bu kanser türünün tespiti açısından önemli olduğunu ifade etti.
Avrupa ve ABD’de son yıllarda gaita testlerine ağırlık verilmeye başlandığına dikkati çeken Arhan, şöyle konuştu:
"Gaitada gizli kan olarak bilinen, dışkıdaki gizli kanamanın sebeplerinden birisi de kolon kanseridir. Şunu da özellikle belirtmek isterim ki gaitadaki gizli kan her zaman kolon kanseri demek de değildir. Başka nedenleri de vardır. Sindirim sisteminin iç kısmını döşeyen epitel dediğimiz dokuda ortaya çıkacak hasar, yara, tahriş veya ileri yaşlarda ortaya çıkan kılcal damarlarda az miktarda kanamalar da gaitada gizli kan pozitifliği yapabilir."
Poliplerde kanser riski
Prof. Dr. Mehmet Arhan, bağırsakta büyüyen ve et benine benzeyen dokulara "polip" dendiğini, bunlardan bazılarının da zamanla kanser riski taşıdığını bildirdi.
Tespit edilen poliplerin mutlaka temizlenmesi gerektiğini vurgulayan Arhan, "Bağırsaktaki poliplerin, sayısına, büyüklüğüne ve türüne göre belirli aralıklarla tarama programına alınarak, kontrol altında tutulması gerekir." dedi.
Kolon kanserinin, diğer kanser türlerine göre cerrahi olarak kanserli doku çıkarıldığında olumlu sonuçlar alınan bir tür olduğuna da işaret eden Arhan, şöyle konuştu:
"Son zamanlarda gastroentoroloji alanındaki endoskopik işlemlerde teknik ve cihaz açısından gelişmeler erken kanserlerin ameliyata gerek kalmadan endoskopik yöntemlerle çıkartılabilmesine imkanı veriyor. Bu, dünyada ve ülkemizde oldukça revaçta olan ve başarılı bir şekilde uygulanan tedavi yöntemi haline geldi ama bu erken evre, yani kalın bağırsak duvarını aşmayan erken kanserler için geçerlidir. Endoskopik yöntemlerle çıkartılmayan durumlarda cerrahi devreye girer."