'Kadınlarda diz kireçlenmesi daha sık görülüyor'
Yaşlı nüfusta yaygın olarak görülen rahatsızlıklardan bir tanesi olan diz kireçlenmesi diz eklemini oluşturan kıkırdak yüzeyin aşınması sonucu kemiğin yüzeye çıkacak şekilde zarar görmesi şeklinde tanımlanıyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Osman Lapçın diz kireçlenmesinin iki şekilde ortaya çıktığını belirtti. Op. Dr. Lapçın, “Diz kireçlenmelerinin nedeni bazen bilinemez ancak risk faktörleri tanımlanabilen kireçlenmelerdir, ikinci neden ise diz ekleminin maruz kaldığı travmalar sonucu oluşan kireçlenmelerdir.
'KADINLARDA DİZ KİREÇLENMESİ DAHA SIK GÖRÜLÜYOR'
Kadınlarda erkeklere oranla daha çok görülen diz kireçlenmesinin görülme sıklığının da 65 yaşından sonra arttığını ifade eden Op. Dr. Lapçın, "Kireçlenmede yaş haricinde obezite de büyük bir risk faktörü oluşturmaktadır ve diz eklemine aşırı yük binmesi, yaştan bağımsız olarak diz kireçlenmelerine yol açabilir" dedi. Diz ekleminin çok fazla kullanılmasının da kireçlenmeye neden olduğunu belirten Dr. Lapçın, "Profesyonel futbolcular, atletler, tenis oyuncuları yüksek risk taşıyan kişilerdir. Travmalar ise diz ekleminde doğrudan kıkırdak hasarına neden olabilmektedir ve bu travmanın tedavi edilmemesi durumunda hatta bazı durumlarda tedavi edilse bile uzun dönemde kireçlenmeye neden olabilir" dedi.
'GECE AĞRISI DİZ KİREÇLENMESİNİN BELİRTİSİ OLABİLİR'
Diz kireçlenmelerinin en önemli belirtisinin ağrı olduğunu söyleyen Op. Dr. Lapçın sözlerine şöyle devam etti: "Diz kireçlenmelerinin neden olduğu ağrılar yürümeyi engelleyerek geceleri ortaya çıkmaktadır. Ağrı haricinde diz kireçlenmeleri diz ekleminde şişliğe, eklem hareketlerinde kayba, ileri düzeylerde ise sürtünme sesine neden olabilir. Ayrıca obezite diz kireçlenmelerinde önemli bir risk faktörüdür. Bu nedenle kiloyu kontrolde tutmak diz kireçlenmesini önleyebilir. Kemik erimesi de kireçlenmenin nedenlerindendir.
Kemik erimesini önleyici beslenme ve yaşam tarzı yine diz kireçlenmelerini engelleyecek faktörlerdendir. Sağlıklı yaşam için tercih edilen sporlarda ise ekleme yük bindirmeyen pilates, yüzme ve yürüyüş gibi sporlar tercih edilmelidir ve spor esnasında ortaya çıkan kıkırdak hasarlarının, menisküs yırtıklarının, çapraz bağ yaralanmalarının ihmal edilmeden zamanında tedavi edilmesi de diz kireçlenmesi için alınabilecek önlemlerdendir."
'SIÇRAMA GEREKTİREN SPORLARDAN UZAK DURUN'
Diz kireçlenmesinin birçok farklı tedavi yöntemi olduğunu ifade eden Op. Dr. Lapçın bu yöntemleri şöyle açıkladı: "Erken evre diz kireçlenmelerinde kök hücre tedavisi uygulanabilir ya da ağrıya yönelik ilaçlarla ağrı azaltılabilir. Kök hücre yönteminde hastanın kendi kanı, yağ ya da kemik iliği alınarak birtakım işlemler uygulandıktan sonra diz eklemine enjekte edilmektedir. Bazı durumlarda diz eklemindeki hasarlı kıkırdak yüzeylerin ve yıpranmış menisküs dokularının temizlenmesi ve düzeltilmesi ile eklem içinin yıkanması işlemi yapılabilir.
Bazı hastalarda sadece fizik tedavi ile diz kireçlenmesi tedavi edilebilir. Kireçlenme diz çevresindeki kemiklerin eğriliğinden kaynaklanıyorsa bu eğrilikler ameliyat ile düzeltilerek kireçlenme gelişmesi önlenebilir. İleri evre kireçlenmelerde ise diz protezi ameliyatı ile diz ekleminin oluşturan hasarlı yüzey çıkarılarak eklem vazifesi görecek diz protezi yerleştirilir. Kireçlenme eğer eklemin bir tarafında ileri dereceye ulaşmışsa sadece bir tarafına yarım diz protezi takılır ve hastanın şikayetleri ortadan kaldırılır. Diz kireçlenme tedavisinden sonra ise diz eklemine aşırı yük binmesine neden olacak zorlayıcı aktivitelerden uzak durulmalıdır. Diz protezi ameliyatından sonra spor yapılmasında bir mahsur yoktur. Ancak diz eklemine aşırı yük binmesine neden olan sıçrama, aniden hızlanıp durmayı gerektiren sporlar yerine yüzme, yürüyüş gibi sporlar tercih edilmelidir."