Hastane enfeksiyonları yakın takipte
Sağlık Bakanlığınca Türkiye genelindeki tüm hastanelerde yapılan enfeksiyon kontrol uygulamalarıyla hastaların hastanede yatış süresi azalırken, sağlık sistemine ek yük getiren, hatta ölümlere neden olabilen enfeksiyonlarda azalma kaydedildi.
Sağlık Bakanlığınca Türkiye genelindeki tüm hastanelerde yapılan enfeksiyon kontrol uygulamalarıyla hastaların hastanede yatış süresi azalırken, sağlık sistemine ek yük getiren, hatta ölümlere yol açabilen enfeksiyonlarda önemli ölçüde azalma kaydedildi.
Sağlık Bakanlığı verilerinden derlenen bilgilere göre, "hastane enfeksiyonları" olarak tanımlanan sağlık hizmeti ilişkili enfeksiyonlar, sağlık sisteminde önemli sorun oluştururken, halk sağlığını da tehdit ediyor.
Enfeksiyon gelişimi yönünden riskli sağlık hizmeti uygulamalarının ve kronik hastalıkların artması, nüfusun yaşlanması gibi nedenlerle, gerekli önlemler alınmadığı takdirde sağlık hizmeti ilişkili enfeksiyonların günden güne daha büyük sorun haline gelebileceği öngörülüyor.
Hasta ve hastalığa ait faktörler enfeksiyon gelişiminde önemli yer tutsa da sağlık hizmeti ilişkili enfeksiyonların büyük çoğunlukla önlenebilir olduğu kabul ediliyor.
Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya genelinde bu enfeksiyonların önlenmesi için rutin sağlık hizmetlerinden ayrı şekilde, enfeksiyon kontrol ekibinin oluşturulması, enfeksiyon gelişimi için yüksek riskli hasta, servis ve işlemlerin izlenmesi ile hastanelerde enfeksiyon kontrol programlarının oluşturulması, temel unsurlar olarak görülüyor.
Bu kapsamda, Türkiye'de 2005'te yürürlüğe giren "Yataklı Tedavi Kurumları Enfeksiyon Kontrol Yönetmeliği" gereğince bu kurumların tümünde sağlık hizmeti ilişkili enfeksiyonların önlenmesi ve kontrolünü amaçlayan "Enfeksiyon Kontrol Komiteleri" kuruldu. Komitelerde, enfeksiyon hastalıkları uzmanı başkanlığında, tam zamanlı enfeksiyon kontrol hemşireleri görev alıyor.
Teorik ve pratik eğitim sürecinden geçirilerek sertifikalandırılan enfeksiyon kontrol hemşireleri, yönetmeliğe uygun olarak sağlık çalışanlarının sürekli eğitimleri, hastaların bu enfeksiyonlar açısından izlenmesi, önlemlerin alınması, tedbirlerin etkisinin değerlendirilmesi ve hastanelerdeki enfeksiyon kontrolü alanlarında görev yapıyor.
Dünya genelinde önerilen yaklaşım olan hastaların enfeksiyon kontrol hemşirelerince yatıştan itibaren izlenmesi ve tespit edilen enfeksiyonlara yönelik kontrol önlemlerinin belirlenmesi ve geliştirilmesi, Türkiye'deki yataklı tedavi kurumlarının tümünde uygulanıyor.
Türkiye'de bu kurumlarda gelişen sağlık hizmeti ilişkili enfeksiyonlar ve önlenmesini hedefleyen kontrol uygulamaları, yaklaşık 10 yıldır web tabanlı sistem aracılığıyla Bakanlık tarafından izleniyor.
Veriler analiz edilerek yıllık raporlamalar yapılıyor ve analiz sonuçları hastanelere bildiriliyor. Bu analizlerden elde edilen bilgiler hem ulusal düzeyde hem de hastanelerde enfeksiyon kontrol önlemlerine yön vermede de kanıt olarak kullanılıyor.
"ENFEKSİYONDAN KORUNMANIN YOLU EL HİJYENİ"
Sağlık hizmeti ilişkili enfeksiyonların önlenmesinde en etkili, en ucuz ve en basit yöntem, el hijyeninin sağlanmasından geçiyor.
Dünya Sağlık Örgütünce hastanelerde el yıkama endikasyonları 5 basamakta belirlenirken, bu kurumlarda görev alan tüm sağlık çalışanlarına yönelik el hijyeni eğitimleri veriliyor. El hijyenine uyum, enfeksiyon kontrol hemşirelerince izleniyor ve uyum oranını artırmak için çalışmalar yürütülüyor.
10 yıllık analiz sonuçlarına göre, özellikle yoğun bakım ünitelerinde sık görülen "katater ilişkili kan dolaşımı enfeksiyonu", "idrar katateri ilişkili idrar yolu enfeksiyonu" ve solunum cihazıyla ilişkili "pnömoniler" gibi enfeksiyonlarda belirgin azalma gözlendi.
Enfeksiyon kontrol uygulamalarının sonucu olarak hastaların hastanede yatış süresi azalırken, sağlık sistemine ek yük getiren ve hatta ölümlere yol açabilen enfeksiyonlarda azalma kaydedildi.
Dünya Sağlık Örgütünün 2010-2015'i kapsayan, 50 ülkenin verilerinin yer aldığı raporuna göre, Türkiye'de, aynı yıllara ait yoğun bakım ünitelerinde en çok rastlanan ve en çok ölüme yol açan üç enfeksiyon tipinin (kan dolaşımı enfeksiyonu, solunum yolu enfeksiyonu ve idrar yolu enfeksiyonu) görülme sıklığının daha düşük olduğu belirlendi.