Ekranın uykuya olumsuz etkisi 'mavi ışık engelleyici gözlük' ile azalıyor
Hollanda'da yapılan ekranın uykuya olumsuz etkisine ilişkin araştırmada, günde 4 saatten fazla tablet ya da akıllı telefon kullananların mavi ışık engelleyici gözlük takması halinde uyku bozukluğunda düzelme görüldü.
Hollandalı bilim insanlarınca, ekranın uykuya olumsuz etkisine yönelik yapılan araştırmada, mavi ışık engelleyici gözlükle günde 4 saatten fazla tablet ya da akıllı telefon kullananların uyku kalitesinin düzeldiği ortaya kondu.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Avrupa Endokrinoloji Derneği Yöneticisi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, yaptığı açıklamada, çocuklarda ve ergenlerde özellikle geceleri uzun süreli akıllı telefon, tablet ya da bilgisayar kullanımının giderek artan bir problem olduğunu söyledi.
Akıllı telefon ve tablet kullanımına bağlı gelişen uyku problemlerine ilişkin yeni bir çalışma sonucunun Fransa'nın Lyon kentinde düzenlenen Avrupa Endokrinoloji Kongresinde açıklandığını belirten Yıldız, çalışmayla gün içinde uzun süre akıllı telefon ve tablet kullanımının uyku sağlığını bozduğunun ortaya konduğunu bildirdi.
Hollanda'da gerçekleştirilen çalışmaya 12-17 yaşlarında iki grup ergenin dahil edildiğini anlatan Yıldız, birinci grupta günde 4 saatten fazla ekran başında zaman geçiren 25, ikinci grupta ise günde 1 saatten daha az ekran başında zaman geçiren 30 katılımcının yer aldığını aktardı.
Yıldız, şunları kaydetti:
"Birinci gruptaki katılımcılarda birer hafta ara ile ve her biri birer hafta sürecek şekilde üç ayrı aşamada değerlendirmeler yapıldı.
İlk aşama günde 4 saat ve üzeri ekran maruziyeti, ikinci aşama mavi ışık engelleyici gözlük kullanarak aynı sürede ekran maruziyeti ve son aşama hiç ekran maruziyeti olmaması şeklinde düzenlendi. Çalışmanın her aşamasında uyku günlükleri tutuldu ve tükrükte uyku hormonu melatonin ölçümü yapıldı.
Çalışma sonunda uzun süreli ekran maruziyeti olanlarda mavi ışık engelleyici gözlük kullanımı ya da ekran maruziyetinin kaldırılması ile uykuya dalma zamanı, uyku kalitesi ve melatonin ölçümlerinin düzeldiği ve uyku seviyesinin günde 1 saatten az ekran maruziyeti olanlarla benzer seviyeye ulaştığı ortaya kondu."
"MAVİ IŞIK, BİYOLOJİK SAATİN DENGESİNİ BOZUYOR"
Prof. Dr. Yıldız, insanlarda yetersiz ve kalitesiz uykunun en önemli nedenlerinden birinin geceleri uzun süreli akıllı telefon, tablet ya da bilgisayar kullanımı olduğunu söyledi.
Akıllı telefon ve tablet kullanımının sınırlanmasıyla sorunların çözümlendiğinin tespit edildiğini belirten Yıldız, "Araştırma sonuçları, ergenlerde yalnızca bir hafta gece ekran zamanının kısıtlanmasıyla uyku kalitesinde düzelme sağlandığını göstermesi açısından oldukça önemli." diye konuştu.
Akıllı telefon, tablet ve bilgisayarlardaki mavi ışığın dalga boyunun sabah ışığını taklit ettiğini, bu nedenle biyolojik saat dengesinin bozulduğunu ve uyku hormonu melatonin üretiminin baskılandığını vurgulayan Yıldız, "Araştırmaya göre, yatmadan önceki bir saat içinde ekran başında geçirilen zaman, çocuklarda beş saatten az uyuma riskini üç kat artırıyor. Bu durum kısa vadede yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu, okul başarısında düşmeye neden olurken, uzun vadede obezite, diyabet ve kalp hastalıklarının ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor." değerlendirmesini yaptı.
Daha önce yapılan çalışmaların ekran başında geçirilen zamana bağlı uyku problemlerinin çocuk ve ergenleri erişkinlere göre daha fazla etkilediğini gösterdiğini anımsatan Yıldız, "Rastgele örnekleme metodu ile kontrollü bir şekilde yapılmış bu çalışmayla gerçek yaşam koşullarında ergenlerin evde ekran maruziyetinin uyku üzerinde olumsuz etkisi olduğu ve bu etkinin ekran maruziyetini ortadan kaldırarak ya da mavi ışık engelleyici gözlük kullanımı ile düzeltilebileceği ilk kez gösterilmiş oldu." açıklamasında bulundu.
Yıldız, çalışmanın ekran maruziyetini bir hafta ortadan kaldırmakla dahi bu grupta uyku problemlerini azaltmanın mümkün olduğunu gösterdiğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Yıldız, bundan sonraki çalışmalarda ekran maruziyetini azaltmanın çocuklarda ve ergenlerde obezite ve diyabet gibi hastalıkların gelişimine etkisi olup olmadığını ve aynı yaklaşımın erişkinlerde nasıl sonuç vereceğinin de değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.