Afrika Boynuzu’nda BAE krizi
BAE’nin Doğu Afrika'daki siyasi hesapları, Türkiye’nin Afrika açılımıyla sekteye uğradı. BAE son dönemde, bölgede Türkiye ve Katar ile rekabete girmiş durumda.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Körfez başta olmak üzere Ortadoğu ve Afrika'da güçlü bir oyuncu olmak için siyasi, ekonomik ve askeri unsurları öne çıkararak ismi bölgede çokça zikredilen bir ülke haline geldi. BAE, bölgede dış politika vizyonu olarak Suudi Arabistan'ın gölgesinde hareket ediyor gibi gözükse de son dönemde Ortadoğu ve Afrika'da çıkan karışıklıkların arkasındaki ülke olarak öne çıkıyor. Yemen'de Husilere karşı başlatılan, binlerce sivilin ölümüne yol açan askeri operasyon, Mısır'da askeri darbenin desteklenmesi ve ardından Müslüman Kardeşler'e karşı bölgedeki sert tutum, Katar'a karşı başlatılan boykot, hatta 15 Temmuz'da Türkiye'de yaşanan askeri darbenin Muhammed Dahlan üzerinden BAE tarafından desteklendiği iddiaları, "bölgede her taşın altından BAE çıkıyor" görüşünü destekler mahiyette. BAE'nin ismi son olarak Somali'de bir uçakta bulunan ve henüz kime gittiği bilinmeyen 9,5 milyon dolarla duyuldu. Bu olay BAE'nin Afrika'da yürüttüğü askeri ve ticari ilişkilere büyük bir darbe vurdu.
Körfez ülkeleriyle özellikle Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında Batı'daki ekonomik kriz ve Afrika ülkelerinin ekonomik anlamda sıçrama yapmasıyla birlikte başlayan ilişkilerin ivme kazanması, zengin Körfez ülkelerinin Afrika'ya yatırım yapmalarına neden oldu. Körfez'in dış politika ve ticaret ilişkileriyle öne çıkan ülkesi BAE, Afrika Boynuzu olarak bilinen Somali, Cibuti, Eritre gibi ülkelerde yaptığı askeri ve ticari anlaşmalarla bölgede çok önemli kazanımlar elde etti. BAE'nin halihazırda Doğu Afrika ülkeleri Kenya, Tanzanya ve Uganda ile olan ekonomik ilişkileri artarak devam ediyor.
BAE'NİN AFRİKA BOYNUZU'NDAKİ FAALİYETLERİ
Birleşik Arap Emirlikleri, hem Yemen'i çevrelemek hem de Kızıldeniz ve Hint okyanusundaki ticari güzergahta başrol oyuncusu olmak için, Afrika Boynuzu olarak bilinen bölgede son yıllarda ticari ve askeri üsler açarak etkinliğini artırdı. Askeri eğitim programları kapsamında Somali ordusunun eğitimi üstlendi. Bazı limanların işletmesini devraldı. Eritre'nin Kuzey Kızıldeniz sahilinde bulunan liman şehri Assab'da askeri üs açan BAE, donanmasını Assab'daki limana konuşlandırdı. Somali'nin Puntland bölgesinde, Dubai menşeli liman işletmecisi şirket Bosaso'daki limanın işletmesini aldı. BAE liman güvenliğini sağlamak için burada oluşturulan polis kuvvetlerinin eğitimini de üstlendi. BAE Somali ile yaptığı anlaşmayla birlikte, başkent Mogadişu'daki Somali Özel Kuvvetleri'nin eğitimini gerçekleştiriyordu. Somali'de bulunan Barave limanı da BAE tarafından işletiliyor; hatta limanın genişletilmesi için görüşmeler gerçekleştiriliyordu. Cibuti'de uluslararası kullanıma açık olan Doraleh Konteynır Terminali de BAE'nin faaliyetlerini yürüttüğü merkezlerden biri.
BAE EN ÇOK TÜRKİYE'DEN RAHATSIZ
BAE özellikle Doğu Afrika'da izlediği dış politikasını dört temel sütun üzerine inşa etti: Ticaret, turizm, "terörle" mücadele (Müslüman Kardeşler'in bölgedeki nüfuzunu kırma) ve İran'ın bölgedeki gücünü Körfez lehine dengelemek. Fakat BAE'nin bölgedeki siyasi hesapları, Türkiye'nin Afrika açılımıyla sekteye uğradı. BAE son dönemde Doğu Afrika'da Türkiye ve Katar ile rekabete girmiş durumda. Türkiye'ye bölgede elinden geldiği her alanda "çelme" takmaya çalışan BAE, Türkiye'nin Somali ve Sudan'daki faaliyetlerinden de rahatsızlık duyduğunu gizlemiyor. Afrika'da Türkiye ile BAE arasında çetin bir rekabetin yaşanacağı dair CIA'ye yakın düşünce kuruluşu Stratfor'un yayımladığı analiz, BAE'nin Türkiye'ye karşı beslediği husumetin önemli bir göstergesi.
Türkiye'nin Afrika'daki insan odaklı dış politikası, TİKA ve Kızılay gibi kurumlarla bölgeye yaptığı insani yardımlar, bölge yönetimleri başta olmak üzere Afrika halkıyla Türkiye arasında uzun zamandır tamir gerektiren gönül köprüsünü yeniden inşa etti. Türkiye'nin son dönemde Somali'de açtığı askeri üs ve Sudan'ın Sevakin adasını Türkiye'nin hizmetine vermesi, bölgede çıkar amaçlı faaliyetler yürüten BAE gibi ülkeleri rahatsız etmiş durumda.
KIRILMA NOKTASI SOMALİ SEÇİMLERİ
BAE'nin Afrika Boynuzu'ndaki faaliyetleri açısından kırılma noktası 2017 yılında yapılan devlet başkanlığı seçimleri oldu. BAE'nin desteklediği mevcut devlet başkanı Hasan Şeyh Mahmud Türkiye ve Katar tarafından desteklenen Farmacu ismiyle bilinen Muhammed Abdullahi Muhammed'e kaybederek koltuğunu rakibine bıraktı. Göreve başlayan Farmacu, Körfez ülkelerinin Katar'a karşı başlattığı boykot ve siyasi ve ekonomik ablukaya karşı tarafsız kaldı ve Katar ile olan ilişkilerine devam etti.
BAE'DEN SOMALİ'YE İSYAN PARASI
BAE ile Somali arasındaki ticari ve askeri ilişkiler eski devlet başkanı Hasan Şeyh Mahmud döneminde zirveye ulaşmıştı. BAE yönetimi o günlerde Somali'deki yatırımlarını her geçen gün artırıyordu. BAE bölgede ticari ve askeri yatırımlar kadar, Türkiye'nin yumuşak gücünü ve popülaritesini kırmak amacıyla insani yardımlara da hız vermişti. Bu kapsamda Somali'de BAE tarafından yaptırılan Şeyh Zayed Hastanesi fakir ve evsiz insanların tedavilerini üstleniyordu.
Fakat iki ülke arasındaki ilişkiler, BAE'den Somali'ye giden bir uçakta 9,6 milyon doların ele geçirilmesiyle kopma noktasına geldi. Bu olay BAE'nin Somali'deki tüm askeri faaliyetlerinin durdurulmasına yol açtı. BAE yönetimi ise yaptığı insani yardımların çıkar odaklı olduğunu kanıtlarcasına Somali'deki Şeyh Zayed Hastanesi'ni kapatma kararı aldı.
Somalili yetkililer BAE'nin bu parayı ülkede isyan başlatmak için kullanılacağı yönünde açıklamalar yapsa da paranın henüz nereye, kime veya kimlere gönderilmek istendiği tam olarak bilinmiyor. Bütün bunlar ancak Somali hükümetinin yapacağı soruşturmayla ortaya çıkacak. BAE'nin Somali'de ticari faaliyetlerinin yanında yürüttüğü askeri eğitim programı bu olayla son bulurken, Somali ordusu üzerinde hâlâ devam etkisi ülkenin geleceği açısından endişe veriyor.
Başka bir önemli konu ise BAE'nin Somali'de devam eden ticari faaliyetlerinin dolar krizinden etkilenip etkilenmeyeceği. BAE'nin askeri ve ticari olarak işlettiği limanların akıbeti önümüzdeki günlerde belli olacak. Bu yöndeki ilk işaret Somali'nin otonom bölgesi Somaliland hükümetinden geldi. BAE'nin Somaliland'ın Berbera kasabasında yaptığı askeri ve ticari liman bölgesel yönetim tarafından durduruldu.
BAE'NİN EĞİTTİĞİ ASKERLER NE OLACAK?
Somali ve BAE yönetimleri, 2014 yılında imzalanan anlaşmayla, BAE'nin Somali'de askeri üsler açması ve Somali ordusunun BAE tarafından eğitilmesi hususunda mutabık kalmışlardı. 2014 yılında başlayan askeri eğitim programında binlerce Somalili asker BAE'nin askeri personeli, eski CIA ve ABD ordusu mensupları tarafından eğitilmişti.
Somali hükümetinin bu soruna bulduğu çözüm, 2014 yılından bu yana BAE tarafından eğitilen askerleri farklı bölgelere tayin etmek oldu. Fakat BAE'nin bu askerleri yıllardır eğittiği ve maaş verdiği bilinirken, BAE etkisindeki bu askerlerin ülkede bir askeri kalkışmaya yeltenmesi tehlikesi üzerinde devam ediyor. Bir başka kafa karıştıran soru ise BAE'nin daha önce Somali'ye aynı yöntemle para sokup, bu parayı belli odaklara dağıtıp dağıtmadığı.
[Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da din, milliyetçilik ve İslami hareketler üzerine çalışmalar yapan Osman Kağan Yücel, Afrika Araştırmaları Merkezi AFAM'da araştırmacı olarak görev yapmaktadır]