Balkanlarda ilim mayalayan eğitim kurumu: Medresetü'n Nüvvab
Medresetü'n Nüvvab, Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından 1908 yılında bağımsızlığını ilan eden Bulgaristan’da, Müslümanların dini eğitim ve ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan bir eğitim kurumuydu. Başta İslami ilimler olmak üzere pek çok alanda ders veren bu kurum, Türkiye’de mektep ve medreselerin kapatıldığı bir dönemde kurulmuş; pek çok alim yetiştirmiş ve İslami eğitim kurumları için önemli bir örnek teşkil etmişti. Süleymaniye medreselerinden sonra kurulmuş en yüksek dereceli okul olan Medresetü'n Nüvvab, koleksiyoner Enver Beşinci’nin kaleme aldığı “Osmanlı’dan Günümüze, İcazetten Diplomaya” adlı çalışmayla gündeme geldi. Beşinci, Medresetü'n-Nüvvâb’tan mezun olan bir kişiye ait olan icazetname üzerinden Osmanlı’daki mektep ve medrese eğitiminin nasıl sekteye uğratıldığı gözler önüne seriyor.
🔸 Diploma, bugün olduğu gibi geçmişte de bir öğrenimi başarıyla tamamlamanın en önemli göstergesiydi. Osmanlı döneminde verilen icazetnameler, belli bir alanda eğitimini tamamlayanlara verilen başarı belgesiydi.
🔸 Osmanlı'daki icazetnameler, eğitim sistemine model olmuş; ancak Osmanlı Devleti'nin yıkılışı ile medrese eğitimi bıçak gibi kesilmiş, birçok ilim insanı kendi kabuğuna çekilmişti.
OSMANLI MEDRESE EĞİTİMİ NASIL SEKTEYE UĞRATILDI?
🔸 İcazetnameler üzerine uzun yıllardır çalışmalarını sürdüren koleksiyoner Enver Beşinci, kaleme aldığı makalede bu konuyu gözler önüne seriyor.
🔸 Bulgaristan'da bulunan ve Müslümanlar için önemli bir eğitim kurumu olan Medresetü'n-Nüvvâb'tan mezun olan bir kişiye ait icazetname üzerinden pek çok gerçeği anlatıyor ve Osmanlı'daki mektep ve medrese eğitiminin nasıl sekteye uğratıldığına ışık tutuyor.
'HİÇ BİLENLERLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?
🔸 "Balkanlarda İlim Mayalayan Mektep Medresetü'n-Nüvvâb" yazısında yer verilen icazetnamenin hikayesi, 1941-42 öğretim yılında mezun olan Bulgar tebasına mensup Ali bin Hasan oğlu Mehmet Ali Efendi'ye ait.
🔸 Medresetü'n-Nüvvâb tarafında verilen bu İcazetname, "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu" ayet-i kerimesiyle başlıyor.
MEDRESETÜ'N NÜVVAB MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖNEMLİ BİR KURUMDU
🔸 Medresetü'n Nüvvâb, Osmanlı-Rus Savaşı'nın ardından 1908 yılında bağımsızlığını elde Bulgaristan'da, Müslümanların dini eğitim ve ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan bir müessesedir.
🔸 Bulgaristan'daki Müslüman nüfus için oldukça önemli olan Medresetü'n Nüvvâb, "Mısır'daki el-Ezher dünya Müslümanları için ne anlama geliyorsa, Medresetü'n-Nüvvâb mektebi de bu anlamdadır" sözüyle anılır.
BULGARİSTAN 5 ASIRDAN FAZLA OSMANLI İDARESİNDE KALDI
🔸 Medresetü'n-Nüvvâb, Bulgaristan'ın Şumnu bölgesinde bulunan, gerçek anlamda önemli bir eğitim kurumudur. Süleyman Şah komutasında fethedilen bu bölge, 1370'lerden itibaren İslam kültürüyle yoğrularak 500 yıldan fazla Osmanlı idaresinde kalmıştı.
🔸 Bu süre içinde, geniş bir coğrafyada kurulan mektep ve medreseler birçok kadı, müftü, naib ve müderrislerin yetişmesini sağlamış, bütün Rumeli'yi Osmanlı yönetiminde, İslam dünyasının önemli bir parçası haline getirmişti.
TÜRKİYE'DE MEDRESELERİN KAPATILDIĞI DEVİRDE AÇILDI
🔸 Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde İstanbul'a yakın olan bu bölgelerde açılan mektep ve medreselerin sayısını şöyle tespit etmiştir: 740 Sıbyan mektebi, 565 Medrese ve 135 Rüşdiye.
🔸 Bu mektep ve medreselerden biri olan Medresetü'n-Nüvvâb, tarih bakımından daha yeni bir eğitim kurumudur. Medresetü'n-Nüvvâb'ın kapılarını eğitime açtığı tarihlerde Türkiye'de, en önemli eğitim ve öğretim kurumları olan mektep ve medreseler, kapılarını bir daha hiç açılmamak üzere kapatıyordu.
1920 YILINDA EĞİTİME BAŞLADI
🔸 Medresetü'n-Nüvvâb, fiili olarak 1920 yılında kapılarını tâlî ve âli olmak üzere iki bölümle eğitime başladı.
🔸 Kuruluş amacı müftü, naib, vaiz, hatip gibi ilim adamı yetiştirmek olan mektep, diğer özellikleri yanında, 1947 yılına kadar aralıksız olarak mezuniyet belgelerini "diploma" yerine klasik İslami dönem belgesi olan "icâzetnâme" şeklinde düzenlemişti.
MEDRESETÜ'N NÜVVAB'TA HANGİ DERSLERİN EĞİTİMİ VERİLİYORDU?
🔸 Yatılı ve ücretsiz olan bu mektepte beş yıllık tedris sürecinde Tertîl-i Kur'an-ı Kerim, Fıkıh, Kelâm, Ahlâk, Mantık ve Adâb, Türk-Bulgar-Arap lisanı ve edebiyatları, Ulûm-ı riyâziye, Târih-i tabii, Hikmet ve Kimya, Târih-i Edyân ve İslâm, Bulgar Târihi, Umûmi Târih, Vatan Coğrafyası, Umûmî Coğrafya, Pedagoji, Tedrisât Tatbikatı, Bulgar Kavânini, Resim, Terbiye-i Bedeniye, El İşleri, Musîkî ilim ve fenleri okutuluyordu.
PEK ÇOK İLİM ADAMI YETİŞTİRDİ
🔸 Medresetü'n-Nüvvâb'ın klasik İslami eğitim verdiği böyle bir dönemde, yeni kurulan Türkiye'deki cumhuriyet idaresinde mektep ve medreselerin kapatılmış, saltanatın kaldırılmış olması, üzerinde durulmaya değer bir konudur.
🔸 Son devrin İslam âlimlerinden, fıkıh ve hadis hocası Ahmet Davutoğlu'nun Bulgaristan'da açılan bu medreseden yetişmiş olduğu bilinir. 1936'da bu mektepte tahsil gören Davutoğlu, daha sonra aynı mektepte müderrislik ve müdürlük de yaptıktan sonra Türkiye lehine casusluk yaptığı gerekçesiyle Bulgaristan zindanlarına atılmıştır. Serbest kaldıktan sonra Mısır üzerinden Türkiye'ye göç eden Ahmet Davutoğlu, Beyazıt Camii'nde hocalık yapmış, Yüksek İslam Enstitüsü'nün kuruluşunda bulunmuş ve daha sonra aynı okulun müdürlüğü görevinde bulunmuştu.
İSLAMİ EĞİTİM KURUMLARI İÇİN ÖRNEK OLDU
🔸 Enver Beşinci'nin kaleme aldığı "Osmanlı'dan Günümüze, İcâzetten Diplomaya" adlı koleksiyon kitapta bulunan mezuniyet belgeleri arasında yer alan Şumnu Medresetü'n-Nüvvâb icazetnamesi, bu okulun verdiği son icazetname örneklerinden birisidir.
🔸 Medresetü'n-Nüvvâb, Bulgaristan'ın Osmanlı yönetiminden sonraki sürecinde, devletin çeşitli çalkantılar içinde bulunmasına rağmen, faaliyetlerin sürdürmüş ve adeta ilmî bir mayalanma gerçekleştirmiştir. 1960 yılına kadar değişik adlandırmalarla devam eden mektep, devamında İmam Hatiplere ve Yüksek İslam Enstitüsü'ne ilham kaynağı olarak günümüze kadar bu misyonunu sürdürmüştür.
Derlenmiştir.
Enver Beşinci, İcazetten Diplomaya, Balkanlarda İlim Mayalayan Mektep "Medresetü'n-Nüvvâb"
TDV İslam Ansiklopedisi