Zilkade ayı savaşlarından Hendek Gazvesi tarihi
Hendek Savaşı, Hz. Muhammed (sav) henüz hayattayken Mekkeli müşriklere ve henüz İslam’a girmemiş kabilelere karşı yapılan üçüncü büyük savaştır. Müslümanların galibiyeti ile sonuçlanan bu savaşta alışılmış dışı bir savaş taktiği izlenmesi, savaş içindeki birtakım gelişmeler ve savaşın akabinde alınan birtakım karar ve yaptırımlardan dolayı oldukça önemli bir muharebedir.
📌 HENDEK SAVAŞI NE ZAMAN GERÇEKLEŞTİ?
➡ Hendek Savaşı Hicret hadisesinden beş yıl sonra vuku bulmuş ve yaklaşık olarak 23 gün devam etmiştir. Bir meydan savaşı değil savunma muharebesi olan Hendek Savaşı, 627 yılının şevval ayının ikinci haftasında başlamış ve zilkade ayının birinci gününde sona ermiştir.
📌 SAVAŞIN BAŞLANGIÇ SEBEBİ VE BU İSİM NEDEN VERİLMİŞTİR?
➡ Uhud Savaşı'nın ardından kesin bir mağlubiyet kazanamayan Mekkeliler, Medine'deki Müslümanların türlü başarıları ve genişleyen hâkimiyetleri sebebiyle bir hayli rahatsızlardı. Bu sebeple kendilerinden ve çevrede bulunan Hayber Yahudileri, Gatafânlılar, Fezâreliler, Esedoğulları ve Süleymoğulları gibi birçok kabileden eli silah tutan kim varsa toplamışlar ve yaklaşık olarak 12 bin kişilik bir ordu kurmuşlardı. Bu sebeple Hendek Savaşı'na aynı zamanda "Ahzap Savaşı" adı verilir.
➡ Hendek ismi ise İranlı Selmân-ı Fârisî adlı bir sahabenin kendi diyarlarında uyguladıkları bir müdafaa tekniği olan, şehrin çevresine hendek kazma ve düşmanı savaşmadan durdurma fikrini ortaya atmış bu fikir Hz. Muhammed (sav)'in hoşuna gidince anında tatbik edilmeye ve Medine çevresindeki açık alanlara hendekler kazılmaya başlanmıştır. Bu sebeple de bu önemli savaşa "Hendek Muharebesi" adı verilmiştir.
➡ Bu hendeklerin uzunluğu yaklaşık 5,5 km, genişliği 9 m ve derinliği de 4,5 m civarındaydı. Dolayısıyla Medine üzerine gelen büyük bir orduyu durdurmak için bütün ensar ve muhacirler çok zor şartlar altına gece-gündüz hendek kazmışlar, Rasulullah (sav) da bizatihi kazı çalışmalarına iştirak etmiştir.
📌 SAVAŞIN SEYRİ NASIL İLERLEDİ?
➡ Şevval ayında Medine önlerine kadar gelen müşrikler karşılaştıkları büyük çukurlardan dolayı oldukça şaşırmışlardı. Müşriklerin savaş livasını Osman b. Talha, Müslümanlarınkini ise muhacirden Zeyd b. Hârise, ensardan da Sa'd b. Ubâde taşımaktaydı. Müslümanların sayısı üç bin kadar iken müşrik ordusu bunun dört katı civarındaydı.
(x) Osman b. Talha: Mekke'de doğdu. Kureyş'in Abdüddâroğulları boyuna mensuptur. Abdüddâroğulları, Kureyş'in atası Kusay'dan beri Kâbe'nin bakımı, kapısı ve anahtarlarının muhafazası ile ziyarete açılması gibi önemli bir görev (hicâbe) ifa etti. 41 (661) veya 42 (662) yılında Mekke'de vefat etti. Osman b. Talha'dan hadis kaynaklarına beş rivayet intikal etmiş olup, Hz. Peygamber'in Kâbe'nin içinde kıldığı namaz ve bu namazın yeri konusunda naklettiği bilgi onun en meşhur rivayetidir.
(x) Zeyd b. Hârise: Zeyd bin Harise, Peygamberimizin risaletini ilk tasdik edenlerden hatta bazı rivayetlere göre erkeklerden ilk Müslüman olan kişidir. Hz. Zeyd, Peygamberimizin azadlısı olduğu halde, O'nun yanından bir an olsun ayrılmamış, hizmetinde bulunmuş ve hiçbir yerde görmediği şefkati, merhameti, adaleti, keremi, yardımı, muhabbeti tatmıştı.
(x) Sa'd b. Ubâde: Hazrec kabilesinin kollarından Sâideoğulları'nın reisi olup yüzme ve iyi ok atma becerilerinin yanında okuma yazma bildiği için "kâmil" denilen kişilerdendi. İslâmiyet'i kabul eden ilk Medineliler'den biridir.
➡ Müşrikler aralarında nöbetleşerek hendekleri aşmaya çalışıyorlar karşı tarafı ok ve taş yağmuruna tutuyorlardı. Müslümanlar ise bu yoğun saldırılara karşılık vermek için canla başla mücadele ediyorlardı. Öyle ki bu saldırılardan dolayı Hz. Muhammed (sav) ve askerleri dört vakit namazı üst üste kılamamış ve yatsıdan sonra tamamını kaza etmişlerdi. Özellikle bu olaydan sonra müşrikler Hz. Muhammed'in bedduasını almış ve savaşın sonu hızlanmıştır.
➡ Müşrik birliklerin başında önde gelen isimlerden Ebû Süfyân b. Harb, Hübeyre b. Ebû Vehb, İkrime b. Ebû Cehil, Dırâr b. Hattâb, Hâlid b. Velîd, Amr b. Âs ve Amr b. Abdüved bulunmaktaydı. Bir gün savaşçı yönü ile meşhur Amr b. Abdüved'in birliği karşı tarafa geçmeyi başarmış ve mübâreze istemişti. Amr b. Abdüved'in karşısına henüz genç yaştaki Hz. Ali çıkmış ve Allah'ın izniyle onu tek darbeyle yere indirmeyi başarmıştı.
📌 SAVAŞ HİLE Mİ?
➡ Medine'ye dışarıdan girilemeyeceğini anlayan müşrikler Müslümanları içeriden çökertmek için Beni Kurayza Yahudilerini kullanmaya çalışmışlardır. Bu planı öğrenen Rasulullah (sav) henüz Müslüman olduğu duyulmamış Nuaym b. Mes'ûd'u vazifelendirmiş ve o da Yahudiler ile müşrikler arasında haber taşıyarak düşman ittifakını bozmaya muktedir olmuştur.
📌 SAVAŞIN SONA ERMESİ
➡ Müşrikler böyle bir savunma ile karşılaşacaklarını tahmin edemediklerinden dolayı yanlarında yeterince yiyecek ve teçhizat getirmemişlerdi. Savaş uzadıkça da imkânları azalmaya başlamıştı. Bir yandan da Medine soğukları başlamış hem de hac mevsimi ve haram aylardan biri olan Zilkade yaklaşmaktaydı. Bu şartlar altında muvaffak olamayacaklarını anlayan müşrik ordusu geri çekilme kararı almış ve böylelikle savaş sona ermişti.
➡ Müslümanlar açısında bir dönüm noktası olan Hendek Gazvesi'nde toplamda altı Müslüman şehit olmuş sekiz tane de düşman askeri öldürülmüştür.
📌 SAVAŞTAN SONRA NELER YAŞANDI?
➡ Müşrik ordusunun geri çekilmesi üzerine, Hz. Muhammed (sav) ve ordusu, savaş sırasında müşriklere yardım eden ve Müslümanları sırtlarından vurmaya hazır olan Beni Kureyza Yahudilerinin üzerine yürümüş ve onları Medine'den sürmüşlerdir. Beni Kureyza ile girişilen muharebenin ayrıntıları gelecek yazımızda daha ayrıntılı bir şekilde anlatılacaktır.
(x) Beni Kureyza: İslâm'ın doğuşunda Medine'de yaşayan üç yahudi kabilesinden biridir. Diğer ikisi gibi (Benî Kaynukā', Benî Nadîr) Benî Kurayza da İbrânîce yazıyor, Arapça konuşuyor ve çocuklarına kendi isimlerinin yanında Arap isimleri de veriyordu. Şehrin güneydoğusundaki ovalık bölgede oturan kabile mensupları "utum" denilen çok katlı müstahkem evlerde yaşıyor ve geçimlerini tarım ve ticaretle sağlıyorlardı.
(x) İshak Danış'ın sesinden Ahzab suresini dinlemek için tıklayın
➡ Hendek Savaşı Kur'an-ı Kerim'de de zikredilmekte olup Ahzab suresinin 20 ve 22. ayetlerinde müşriklerin Medine önlerine geldiklerinde Müslümanların imanının nasıl arttığı, imanı zayıf olanların ve münafıkların ise müşrik ordusunun kalabalıklığını görünce nasıl su koyuverdikleri şu şekilde aktarılmaktadır:
"Müminler düşman kuvvetlerini karşılarında görünce, "Bu, Allah'ın ve Resulünün bize vaad ettiği durumdur, Allah ve Resulü hep doğru söyler" dediler; bu onların ancak imanlarını ve teslimiyet duygularını arttırdı."
FİKRİYAT
SÜMEYYE ALI JABER