1 Mayıs’ın Osmanlı’daki hali: Amele Bayramı
Türkiye'de 1 Mayıs ilk olarak “Amele Bayramı” adıyla 1921'de kutlandı. 1923 yılının 1 Mayıs gününde ise İktisat Kongresi'yle birlikte "1 Mayıs Amele Bayramı" adıyla yasalaştı.
1 Mayıs 1986 yılında Amerika İşçi sendikaları Konfederasyonu öncülüğünde 8 saatlik çalışma talebiyle iş bırakmaların ardından 20 yıl geçtikten sonra Osmanlı topraklarında da işçiler dayanışma ve beraberlik için bir araya geldi ve 1906 senesinin İzmir'inde turuncu bir zemine basılı Arapça el ilanları dağıtıldı, ve işte sonrasında uğrunda türlü bedeller ödenerek gelenekselleşecek bir 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın tohumları atıldı.
OSMANLI DÖNEMİNDE İLK 1 MAYIS 1906 YILINDA İZMİR'DE
Özellikle işçilerin gittiği kahvehanelerde dağıtılan el ilanında Osmanlı döneminin ilk 1 Mayıs kutlamasına çağrısı Dernek (Cemiyet) Reis Vekili Celil ve İsameddin Efendi tarafından şu şekilde kaleme alınmıştı: "Yurtsever Kardeşlerim! Şerefli Gazete Çalışanları! Haberiniz olsun ki, 1 Mayıs Dünya İşçileri Bayramı münasebetiyle amele kıraathaneleri civarındaki tren istasyonu mevkiinde toplantı ve gösteri vardır."
OSMANLI'DA EN KAPSAMLISI ÜSKÜP'TE KUTLANDI
Osmanlı Devleti'nde en donanımlı 1 Mayıs, 1909'da Üsküp'te kutlandı. 1 Mayıs 1912'de de İstanbul'da kutlanmaya başladı.
İttihat ve Terakki'de cesur ve tavizsiz bir muhalefet yürüten, Osmanlı Sosyalist Fırkası'nın kurucusu Hüseyin Hilmi idi ve Osmanlı'nın batısındaki sosyalistleri bir araya toplayarak İşçiler Derneği'ni kurdu.
Osmanlı'nın Türk, Ermeni, Rum, Bulgar, Makedon işçileri; yıllarca ücretleri, çalışma koşulları, iş güvenceleri, can güvenliği gibi birçok konuda devrimcilerin, sosyalistlerin öncülüğünde bir araya geldi.
Osmanlı İmparatorluğu'nun saltanat yönetiminin her türlü baskısına rağmen emekçiler çıkardıkları yayınlarla, düzenledikleri gösteri ve toplantılarla emeğin mücadelesini vermekten vazgeçmedi.
İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin ilk başlarda işçilere gösterdiği destek, bir süre sonra tam bir düşmanca tavra dönüştü ve amaçları uğruna yüzlerine taktıkları özgürlükçü maske düştü ve gerçek açığa çıktı.
İşçilerin greve katılmamaları için çıkarılan ilk yasa olarak geçen "Tatil- Eşgal Kanun-u Muvakkati" kanununun arasında İttihat ve Terakki ile kol kola çalışan yabancı sermaye olduğu anlaşıldı.
En önemlisi de demiryollarından, tramvaya; liman işletmelerinden su ve havagazı şirketlerine kadar birçok alanda işçilerin grev yapmaları ağır hapis ve para cezaları getirilerek yasaklandı.
İTTİHAT VE TERAKKİ'NİN BASKICI TAVRI
Tarihe Sopalı Seçim olarak geçen 1912 seçimlerini İttihat ve Terakki Cemiyeti'ni kazanmasının ardından sosyalistler; seçme ve seçilme hakkının herkesi tanınması, grev yasasının değiştirilmesi, emeğin haklarını koruyacak yasaların çıkması talepleriyle yine meydanlara akın etti.
Ancak "özgürlükçü" İttihat ve Terakki Hükümeti, emekçiler ve işçi hareketi üzerindeki baskıyı artıran birçok uygulamayı harekete geçirmesine rağmen yine de 1912 yılında hem İstanbul'da hem de Selanik'te 1 Mayıs'ın kutlanmasına engel olmayı başaramadı.
1913'de bu yüzden direk sıkıyönetim ilan ederek 1 Mayıs kutlamalarına izin vermeyeceklerini açıkladı. Sosyalistler başta olmak üzere birçok siyasi partiyi kapattı ve aydınları sürgüne gönderdi. Bu baskılar ve ardından 1. Paylaşım Savaşı'nın getirdiği felaketler zinciri karşısında emeğin mücadelesi geriledi, ta ki Hüseyin Hilmi'nin Şubat 1919'da Türkiye Sosyalist Fırkası'nı kurmasına kadar...
1 Mayıs 1919'da İstanbul ve İzmir'de binlerce kişinin katıldığı mitinglerle kutlanan işçi bayramı, 1920 yılında ise 1 Mayıs'ta, Türkiye Sosyalist Fırkası ve bir grup işçi "Türkiye Müstakil Olacak" pankartıyla Haliç'ten Beyoğlu'na kadar yürümesiyle kutlandı.
AMELELER KIRMIZI BOYUNLUK TAKIYOR!
Osmanlı Devleti'nde ilk kitlesel 1 Mayıs gösterileri'nde 2 Mayıs'ta yayımlanan İkdam Gazetesi'nde şöyle yazıyordu: ''Amelenin bir kısmı bayramlarını kutlamak için mavi işçi gömlekleri giydikleri ve kırmızı boyun bağı taktıkları gibi, hemen hepsi de kırmızı rozetleri hami idiler. Sosyalist Fırka merkez-i umumisine kırmızı bayrak çekilmişti. Amelenin bindikleri bazı otomobillere de kırmızı bayrak çekmişlerdi.''
Türkiye Sosyalist Fırkası: "Mayıs'ın 1. günü amelenin en mukaddes bayram günüdür. Bu mukaddes bayram gününün kutlanması bütün amele için bir vazifedir" açıklamasını yaptı.
Kızıl bayrakların açıldığı mitingde işçiler mavi gömleklerinin üzerine kırmızı kravat ve kızıl rozetleriyle katıldı.
İşçiler, "Türkiye Amelesi Sendika İster!"; "Türk Amelesi İrticaya Karşı Amansız Bir Mücadele Açmalıdır"; "Burjuvazinin Zulmünü Protesto Ediyoruz!"; "8 Saat İş 8 Saat İstirahat 8 Saat Uyku"; "Mürteciler, Muhtekirler, Kapitalistler, Emperyalistler Kahrolsun" gibi slogan ve pankartların yanı sıra Karl Marx'ın portresinin bulunduğu "Bütün Dünya İşçileri Birleşin" pankartla yürüdü.
1 Mayıs 1922'de Sultanahmet Meydanı'nda toplanan emekçiler Pangaltı yönünde yürüyüşe geçti ve Galata'da başka grupla birleşti. Kağıthane'ye doğru sürdürülen yürüyüş boyunca bando, çeşitli uluslararası işçi marşlar çalındı. Aynı yıl, İzmir ve Ankara'da da 1 Mayıs gösterileri düzenlendi. 1 Mayıs 1923'te ''Amele Bayramı ilan edildi.
Aynı yıllarda (1922) Ankara'da ise "Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası", 1 Mayıs'ı işçiler, aydınlar ve bazı milletvekillerinin katıldığı bir törenle kutladı. Partinin yayın organı olan "Yeni Hayat" dergisi, 1 Mayıs tarihinde '1 Mayıs Nüsha-ı Fevkalâdesi' adıyla özel bir sayı çıkarıp şunları yazdı: ''Amele kardaşım, yoldaşım, arkadaşım! Bir Mayıs gününü sana tebrik eylerim. Bu gün mefkûremiz henüz çocuk halindedir. Âti, o koca saadet-i beşer sizindir… Mecmuamız, 1 Mayıs bayramını umum cihan amelesine tebrik etmeyi, kendisine en büyük şeref bilir…'
ANKARA HÜKÜMETİ 1 MAYIS'I YASAKLADI
1924 yılında Ankara Hükümeti 1 Mayıs'ı yasakladı ve kutlamalara izin vermedi. 1925 ve 1926'da da yasaklamalar devam etti ama bu işçilerin gizlice de olsa bir araya gelmelerine engel olamadı.
1927'DE İŞÇİLER YASAĞI ÇİĞNEDİ
1927 yılında işçiler düzenledikleri 1 Mayıs mitinginde şu şiiri okudu:
"Hoş geldin 'Bir Mayıs' işçinin günü
Dağıt rüzgar gibi gönülden gamı
Karakış günleri yansın kül olsun
Kırmızı çiçekli bahar uyansın
Hoşgeldin. Bir Mayıs ey ulu münci
Kurtuluş yolunun ilk dönemeci
Bir Mayıs bize şiar getirmiş
Yaşasın yaşasın sekiz saat iş
İş sekiz saat, uyku sekiz saat
Sonra sekiz saat ders ve istirahat
Bir Mayıs Bir Mayıs ilk dileğimiz
Yaşatacak seni tunç bileğimiz"
İŞÇİ BAYRAMI YERİNE "BAHAR BAYRAMI"
27 Mayıs 1935 tarihli "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun" ile 1 Mayıs "Bahar Bayramı" olarak kabul edilip resmi tatil ilan edildi ancak 'İşçi Bayramı' ifadesi kullanılmadı. İşçiler yıllarca gizli toplantılarla seslerini duyurmaya çalıştı.