Rauf Yekta Bey - Mahur Peşrev
Türk musikisi sisteminin temellerini atan Rauf Yekta Bey; müzikolog, bestekar ve neyzen kimliğiyle öne çıkan, tarihimizin önemli simalarından biridir.
Asıl adı Mehmed Rauf olan ve 26 Mart 1871'de İstanbul Aksaray'da doğan Rauf Yekta Bey, ilköğrenimini Simkeşhâne okulunda yaptı. Mahmudiye Rüştiyesindeki eğitimine devam etti ve burayı birincilikle bitirdi.
İlk musiki meşklerine öğrencisi olduğu Zekâi Dede'den dinî eserler seçerek başladı. Beylerbeyi Camii başmüezzini Osman Efendi'den, Zekâizâde Hâfız Ahmed ve Bolahenk Nuri Bey'den aldığı derslerle de repertuvarını zenginleştirdi.
Rauf Yekta Bey, musiki nazariyatı kavramını yeniden gündeme getirdi. Bu konuda 1889'da Galata Mevlevîhânesi şeyhi Mehmed Ataullah Dede ile başladığı çalışmalarını Yenikapı Mevlevîhânesi şeyhi Mehmed Celâleddin Dede ile devam ettirdi. Bu arada ses fiziği ve akustik konusunda Sâlih Zeki Bey'den faydalandı ve Şeyh Celâleddin Dede'den tambur öğrendi.
Dönemin önemli neyzenleri arasında yer alan Rauf Yektâ Bey, ilk derslerini Galata Mevlevîhânesi dervişlerinden Sabri Dede ile Hacı Ali Dede'den aldı. Telifleri ve musikiyle ilgili her konuda 400 civarında makale kaleme aldı.
Rauf Yektâ Bey ayrıca, dördüncü rütbe Osmani (1900) ve Mecidi (1903) nişanlarıyla taltif (ödüllendirme) edildi. 1922'de Dîvân-ı Hümâyun beylikçi muavinliğinden emekli edildi. 1913 yılında Istılâhât-ı İlmiyye Encümeni üyeliğinde bulunan Rauf Yektâ Bey, Dârülelhân'ın kuruluşundan (1917) Alaturka Bölümü'nün lağvına kadar (1926) burada Türk mûsikisi nazariyatı ve Şark mûsikisi tarihi okuttu, Medresetü'l-eimme ve'l-hutabâ'da mûsiki dersleri verdi.
1926 yılından vefatına kadar İstanbul Konservatuvarı Tarihî Türk Mûsikisi Eserlerini Tasnif ve Tesbit Heyeti başkanlığında bulundu. Yakalandığı tifo hastalığından kurtulamayarak 8 Ocak 1935'te Beylerbeyi'nde vefat etti, Kuzguncuk'taki Nakkaştepe Mezarlığı'na defnedildi. Ölümünden sonra Bakırköy Zuhuratbaba'da bir sokağa adı verildi.