Neden güleriz?

***

"Neden güleriz?" isimli içeriğimizi okumak için tıklayınız

***

Her gün belki onlarca kez yapıyoruz.

Uğruna birçok şeye katlanıyoruz.

Kimimiz onun en iyi ilaç olduğunu savunurken, kimimiz onunla kendisini maskelediğini düşünüyor.

Evet, doğru tahmin ettiniz:

Gülme eyleminden bahsediyoruz…

***

Neden gülüyoruz diye sorsak, hepimizin cevabı az çok ortaktır.

Sıcak bir muhabbet ortamında mutlu olduğumuz, izlediğimiz filmi komik bulduğumuz veya İlginç bir olayla karşılaştığımız için…

***

Peki, bu cevaplar tek başına yeterli mi?

Düşen bir insana katıla katıla, sinirlendiğimizde ise anlamsızca gülmeyi yalnızca mutlulukla açıklayabilir miyiz?

Maalesef hayır…

***

Mutluluk cevabı, tek başına ünlü filozof Aristo'yu da tatmin etmedi…

Gülmek, Aristo'ya göre "zayıflığa ve tuhaflığa" bir tepki olarak doğdu.

**

Sınıfta ayağı takılıp düşen arkadaşımıza güldüğümüzde aslında hissettiğimiz bir üstünlük duygusuydu.

***

Peki, Aristo'nun çok ciddi bir iş toplantısı esnasında anlamsızca gülümsememize verecek bir cevabı var mıydı?

Aristo'dan cevap yok!

Kant'a göre ciddi bir ortamda önemsiz bir şey düşünmek bizi gülümsetebilirdi.

***

Yani, önemli bir iş toplantısında aniden gülmemiz, çorabımızın tekinin acaba nerede kaybolduğunun aniden aklımıza gelmesiyle ilgili olabilirdi.

***

Evinize gelir gelmez kendinizi yatağa attınız.

Yorgunsunuz.

O da ne!

Kocaman bir gülümseme yüzüne doğru yayılmış.

***

Ortada ne komik bir film, ne düşen insanlar, ne aklınıza gelen uyumsuz düşünceler, ne de mutlu bir sohbet var!

Kendiniz ile baş başasınız!

***

İşte, filozof Henri Bergson, tam da burada tartışmaya dahil oluyordu.

Ona göre gülmek; duygu ve düşünceden arınmaktı…

***

Kısacası yatağınızdayken yüzünüze yayılan gülümseme…

Gün içinde koştuğunuz halde yakalayamadığınız otobüsü veya annenizin yaptığı leziz keki yerken yaşadığınız o mutluluğu zihninizden atmaktan kaynaklanıyordu.

***

Filozoflar araştırır, diğerleri güler…

Peki, sizce gülmenin bir nedeni olmalı mı?

Yoksa Sait Faik'in bir hikayesinde dediği gibi, "Gelsin de nereden gelirse gelsin", yeter ki dudaklarımızda bir gülümseme mi olsun…

***

Gülmekten vazgeçmeyin!