Haşmet Babaoğlu

Avrasyacılık, şuculuk, buculuk, derken...

Avrupa'yla olmazsa, Asya'yla...
Batı'dan hayır yoksa, Doğu'yla...
Zihinlerimiz böyle "sörf" yapıp duruyor.
Maksat eş dost sohbetlerine çerezlikse sorun yok, olur! Hiç yoktan zihin jimnastiği sayılır.
Fakat politik stratejiler geliştirecekler için durum farklı. Onlar "nefeslerini tutup" suyun altına (kültürel köklere) doğru dalmak zorundalar.
Dünya yeniden şekillenme sancıları içindeyken masaya getirilen seçeneklerin arkasında bir tarihsel/ kültürel vizyon ve hatta bir "ideal" olduğunu unutmamalıyız.

***

Geçenlerde yeniden "Avrasyacılık"tan söz edilmeye başlanması dikkatimi çekti.
O halde sorayım...
15 Temmuz'un hemen öncesi ve sonrasında lafını çok edip sonra unuttuğumuz Aleksandır Dugin'i gerçekten tanıyor muyuz?
Malum, bu ilginç adamı kamuoyuna tanıtıp parlatan ulusalcı sol kesim oldu.
"Meşhur Avrasyacı düşünür" dediler, "Putin'in özel danışmanı" dediler ama düşüncelerinin arka planında yatan metafiziği hiç dile getirmediler.
Bizler de olduğu gibi kabul edip konuyu güncel tartışmaların içinde eritiverdik.
Oysa ulusalcıların bilmediği veya ilgilenmediği noktalar bizim dikkatimizi çekmeliydi.
Koyu bir Ortodoks olan Dugin günümüz Rusya siyaset felsefesinde "gelenekçi" ekolün önde gelen temsilcilerinden.
Müslüman gelenekçilerin düşüncelerini Rus entelijansiyasına taşıyan şiar ve filozof Haydar Cemal'in öğrencisi. O nedenle dünyaya bakışında Rene Guenon (Abdülvahid Yahya) gibi âlimlerin büyük payı var.
Neden?
Çünkü Avrasyacılık denilen şey, her şeyden önce günümüz Ruslarının dışarıdan empoze edilen yeni hayat tarzına itiraz, isyan ve çözüm arayışlarının bir sonucu.
Bizim medyada bunları konuştuk mu? Neredeyse hiç!
(Bu konuda yazılacak çok şey var ama bu köşe yetmez.)

***

Şimdi bize dönecek olursak...
Şuculuk buculuk işlerini bırakıp içine sıkıştığımız "hayat tarzı"nı henüz gerçekten sorgulamaya başlamadık.
İşe önce siyasetle başlıyoruz. Olmuyor.
Sürekli mızmız tv programlarının çerçevesinde kalıyoruz. Olmuyor.
Oysa önce gündelik hayat iktisadını ve kültürü mercek altına alarak işe başlamamız ve geleceğimize daha derinden kafa yormamız gerek.

Haşmet Babaoğlu - Sabah

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.